Osmanlı kokuları byeniden üretiliyor

Osmanlı kokuları byeniden üretiliyor

Louvre Müzesi'ndeki kayıtlardan reçeteleri alınarak tekrar üretilmeye başlanan Osmanlı dönemindeki saray kokuları, büyük talep görüyor.

Bursa’da 40 ülkeden 150’si yabancı olmak üzere toplam 210 firmanın katılımıyla düzenlenen Avrasya El Sanatları ve Hediyelik Eşya Fuarı sürüyor.

Özellikle kadınların yoğun ilgi gösterdiği fuarda, Osmanlı dönemi saray kokularının satıldığı stantta farklı bir yoğunluk yaşanıyor. Yıllar öncesinin kokularını günümüzde tekrar üreten firma, 12 çeşit parfümü Bursa’daki ziyaretçilerine sunuyor.

Firmanın sahibi Hamza Topal, Fransa’daki Louvre Müzesi’nde birçok Osmanlı eserinin bulunduğunu belirterek, ’’Zamanında Avrupa’ya kaçırılan Osmanlı eserleri arasında saray kokuları da bulunuyor. Biz uzun çabalar sonucunda bu kokuların reçetelerini aldık’’ dedi.

Müzede Osmanlı dönemi kokularıyla ilgili oldukça detaylı bilgiler bulunduğunu dile getiren Topal, şöyle devam etti:

’’Ulaştığımız bilgilere göre, 1800’lü yıllarda Londra’da düzenlenen bir sergiye Osmanlı, 40 koku gönderiyor. Bu etkinlikte kokular 83 altın madalya kazanıyor. Hatta kokular, sergiye katılan kadınlar tarafından adeta kapışılıyor. Bu kadar talep görünce özellikle Fransızlar kokuların peşine düşüyorlar. 1900’lü yıllarda da kokuların formülleri ele geçirilip götürülüyor. Şu anda müzede kokuların reçeteleri kadar, özellikleri, kullanma saatleri gibi birçok detay yer alıyor.’’

Topal, bu kokuların 12’sinin reçetesini aldıklarını ve geçen yıl üretimine başladıklarını vurgulayarak, erkek ve kadınlar için ürettikleri saray kokularının büyük ilgi gördüğünü anlattı.

Padişah Ve Harem Kokuları
Şimdilik erkekler için ’’Padişah’’, ’Yavuz Sultan Selim’’, ’’Sadrazam’’, ’’Kaptanı derya’’, kadınlar için ise ’’Harem’’, ’’Cariye’’, ’’Sahra-i cedit’’, ’’Hürrem Sultan’’ ve ’’Saray’’ kokularını sunabildiklerini dile getiren Topal, şunları söyledi:

’’Erkek ve kadının ortak kullanabildikleri kokulardan ise ’Sema’, ’Lokman hekim’ ve ’Şehri İstanbul’u üretiyoruz. Hepsi çiçek özlerinden üretiliyor. Bu kokular içinde ’Padişah’ ve ’Harem’ adlı kokular daha fazla talep görüyor.

Padişah kokusu, dönemin padişahları tarafından geceleri kullanılıyormuş. İçinde çam kökü özü bulunan bu kokunun afrodizyak etkisi bulunuyor.

Yavuz Sultan Selim kokusu, çam ve kehribar ağırlıklı. Daha karakteristik ve gizemli bir koku olduğu için Yavuz Sultan Selim tarafından daha çok toplantılarda kullanılıyormuş.

Bu kokunun karşısındaki hükmedici bir etkisi var. Kaptanıderya ise daha çok yazın kullanılıyor.’’

Topal, kadına yönelik olanlardan ’’Harem’’ kokusunun sümbül özünden yapıldığını belirterek, afrodizyak etkisi bulunan bu kokunun kadının cazibesini artırdığı için günümüzde de halen büyük ilgi gördüğünü vurguladı.

’’Cariye’’ kokusunun lavantalı olduğu için kişinin stresi aldığını ve zihin açıcı özelliğinin bulunduğuna değinen Topal, bu parfümün ise özellikle geceleri vücudu dinlendirdiğini bildirdi.

’’Hürrem Sultan’’ kokusunun ise kehribar ve baharat karışımından oluştuğunu ifade eden Topal, ’’Keskin ve etkileyici kokusu var.

Otoriter kadınların tercih ettiği kokunun sahibi, bulunduğu ortamda söz sahibi olur.

Sahra-i cedit kokusu, keskinliği ile dikkati çekiyor. Bu kokunun da afrodizyak etkisi oldukça yüksek’’ dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile