Harvard-Koç Üniversitesi Sevgi-Doğan Gönül Osmanlı Araştırmaları Enstitüsündeki yaz okulunda, her sene 1 Temmuz-15 Ağustos'ta, birçoğu ABD olmak üzere İngiltere, Norveç, Yunanistan gibi Avrupa ülkelerinden öğrencilere Osmanlıca bilgilerini geliştirme imkanı sağlanıyor.
Enstitünün kurucularından Gönül Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1997 yılından bu yana yurt dışından gelen öğrencilere Osmanlıca eğitimi verdiklerini, 2002'den itibaren ise çalışmalarını Koç Üniversitesi iş birliğiyle sürdürdüklerini söyledi.
Türkiye'de Osmanlıca öğretilen başka okullar bulunmasına rağmen Harvard Üniversitesine bağlı olduğu için burasının daha fazla ilgi gördüğünü vurgulayan Tekin, "Öğrencilerimizin çoğu yurt dışından gelir. Birçoğu ABD'den, bir kısmı İngiltere'den, İsrail'den, Kıbrıs'tan, Norveç'ten, Yunanistan'dan gelen öğrencilerimiz vardır" dedi.
Tekin, okulun özelliklerinden birinin, Osmanlıca bilen, üniversitelerde derslerini almasına rağmen sahada araştırma yapmak için de tercih edilmesi olduğunu aktardı. Özellikle tarih, sanat tarihi, mimari alanlarda araştırma yapmak isteyenlerin okula geldiğini bildiren Tekin, "Burada daha ziyade arşiv vesikalarının okunabilmesi için gerekli bilgiler verilir. İlk yıllarda ortalama 10 öğrenci oluyordu. Son 5 senedir bu sayı 20 ila 22 arasında değişiyor. Okula çok fazla talep var ancak sınıf sayımız kısıtlı olduğu için 22 öğrenciden öteye geçemiyoruz" ifadesini kullandı.
- "Ortodoks Rumlar, Yunan harfleriyle Türkçe yazıyordu"
Okulun eğitimcilerinden Yunan vatandaşı Eva Gelyavalyta da Karamanlıca, Türk dili, Yunan halk dili dersleri verdiğini anlattı.
Osmanlıcanın sadece Arapça'yı kapsamadığını hatırlatan Gelyavalyta, "Osmanlıcada birkaç dil çeşidi daha var. Osmanlı İmparatorluğu'nda birkaç millet vardı ve her millet, kendi dilinin yazısını kullanıyordu. Ortodoks Rumlar, Yunan harfleriyle Türkçe yazıyordu. Bu literatür için, edebiyat için öğrencilere ders veriyoruz. Burada eğitim alanlar üniversitelerde tez hazırlayıp master yapıyor, ardından hoca ya da araştırmacı oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Eğitimcilerden Washington Üniversitesi Yakın Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Selim Kuru ise öğrencilerin, Osmanlıca okuma ve yorumlama, çözümleme, bilgilerini geliştirme konularında 6 haftada günde yaklaşık 5 saat ders aldığını belirtti.
Katılımcıların, yerli turistlerle sık sık Türkçe konuşma imkanı da bulduğuna değinen Kuru, şunları kaydetti:
"Yurt dışından gelen, bu yola baş koymuş yüksek lisans ve doktora öğrencileri için hem modern Türkçelerini geliştirme hem de Osmanlı Türkçesini çalışma açısından çok önemli bir eğitim oluyor. Osmanlı Türkçesi dersleri Avrupa'da ve Amerika'da çok az. Öğrenciler genellikle yurt dışında verilen burslarla geliyor fakat Türk Kültür Vakfı ve Koç Üniversitesinin desteği sayesinde biz de bazı öğrencilere destekte bulunabiliyoruz. Bu tür bir eğitim, başka bir kurumda verilmiyor."
- Küratör olmak isteyen de var, geleneksel tiyatroyu araştıran da
ABD'den gelen İranlı öğrenci Anna Boreschan, ülkesinin halkı ile Türklerin kültürleri arasında yakın etkileşimler olduğuna dikkati çekerek, Osmanlı edebiyatına duyduğu ilgiden dolayı okula katıldığını dile getirdi.
Üniversite öğrencisi Ashly Die Mak ise ABD'den geldiğini ve küratör olmayı hedeflediğini bildirdi.
Doktora tezinin konusunun Osmanlı çadırları olduğu bilgisini veren Mak, "Osmanlı Türkçesi öğrenmem sadece padişah çadırlarının büyük olması konusunda detaylı bilgiler edinmemi sağlamayacak, ondan öte bunların bir mekan olarak nasıl kullanıldığını anlamamı sağlayacak" diye konuştu.
ABD'li Guwendelon Classo, Osmanlı sanatları ve temsil tiyatrosuyla ilgilendiğini söyleyerek, bu konuda araştırmalar yapmak amacıyla bu okulu seçtiğini ifade etti.
Osmanlıca İçin Kıtaları Aşıp Cunda Adası'na Geliyorlar
ABD'nin Harvard ile Koç üniversitelerine bağlı olarak Ayvalık ilçesindeki Cunda Adası'nda faaliyet gösteren enstitü, 17 yıldır yaz aylarında Osmanlıca öğrenmek ve bu alanda bilgilerini geliştirmek isteyen yabancılardan yoğun ilgi görüyor.