Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Kongre ve Kültür Merkezi’nde 8’inci Renk Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla düzenlenen programa katılan Başkan Şahin, Otizm Dostu Kent, Gaziantep’i anlattı.
Fatma Şahin, engellinin gözüyle hayata bakmak gerektiğini söyleyerek, “Türkiye’de 80 milyon insan mutlu, huzurlu ve güvende olmazsa biz de mutlu, huzurlu ve güvende olamayız. Özellikle engelli çocuğu olan ailelerin çektiği sıkıntıyı çileleri bir anne olarak yakından biliyorum. Annelerin, çektiklerini bana anlattıkları zaman bu alanın ne kadar önemli bir alan olduğunu gördüm. Yıllardır, onlara ‘sakat, çürük’ dedik yüzlerine bakmadık, evlere hapsettik. 90’lı yıllarda engelliler, eğitimden eşit şekilde yararlanamıyordu, o günün sorunu ulaşılabilirlikti. Öncelikle hukuki değişikliklere gittik, yasaları engellilere uygun hale getirdik, hukuki düzenlemenin ardından engellilere yönelik sosyal yardım sistemi kuruldu. Engellinin gözüyle hayata bakamazsanız başarı yakalayamazsınız. Engellilerle ilgili özel projelerde eğitim, sağlık, istihdam ve ulaşılabilirlik konusu üzerine yoğunlaşmak gerekiyor. Bu dört başlık üzerinde çalışıldığı zaman engellilerin önündeki engeller kalkar” şeklinde konuştu.
“68 çocuktan biri otistik oluyor”
Her 68 çocuktan birisinin otistik olduğunu ifade eden Şahin, “Yerel yönetimler bu işin en iyi uygulayıcısıdır, akademisyenler bizim en büyük gücümüz, yerelle devleti, teoriyle pratiği mutlaka birleştirme gereğini gördük. Türkiye’de ilk kez Engelliler Daire Başkanlığını kurduk, başına da bir engelliyi getirdik. İşitme, bedensel, görme ve zihinsel engellilere tek tek dokunduğunuz zaman iyi bir şey yaptığınızı sanıyorsunuz ama başka bir engelliye zarar veriyorsunuz. Her engel grubunu kendi içinde uzmanlaştıracak ihtisaslaştıracak yeni bir dönemin başlaması gerektiğini düşünüyorum. İşitme engelli bir annenin çocuğu ağladığında oturduğu evine bir titreşim takarak çocuğunun yanına gelebileceği bir sistemi kurduk. Asıl en zoru zihinsel engellilerdir, down sentromlu bir çocukla, otistik çocukla, çölyak hastası olan bir çocuğun ihtiyacı farklı, down sentromlu çocuklar için mutlu kafe açtık, onlara istihdam alanı oluşturduk. Önceki gün oraya gittiğimde Nevin, bana ‘kazandığı parayı altın yapacağını ilerde ev almayı düşündüğünü söyledi.
Onlara birazcık dokunduğunuzda hedef büyüyor. Çölyak hastaları için glütensiz bir başka kafeyi faaliyete aldık. Tün Türkiye’deki çölyak hastalarına yemek yapıp gönderiyoruz, orada da çölyak hastası çocuklar çalışıyor. Otizm hastalara yönelik erken teşhis çok önemli 0-3 yaşındaki çocukların otistik olduğunu anladığınız zaman her şey çok değişiyor, özellikle bilinçli anne önemli, onun için bizim mütemadiyen çocukların otistik olup olmadığını anlamak için Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi kurduk. Bu çocukları doğru modellemenin üzerine oturttuğumuz zaman dünyada markalaşmış sanatçıların arkasında bir otistik hastası olduğunu görüyorsunuz. Onlara biraz dokunduğunuzda muhteşem insanlar çıkıyor. Erken teşhis sonucu şu an Gaziantep’te 800 otistik çocuğun ailesini eğitiyoruz. 68 çocuktan biri otistik oluyor. Bunun için bizler her türlü tedbiri almak zorundayız. Kimseye acıyamayız, hak temelli bakıyoruz, bu bir lütuf değil, bu memlekette doğan herkes birinci sınıf vatandaş olarak yaşamak zorundadır. Sosyal devletin ve sosyal belediyeciliğin gereğini yapıyoruz” diye konuştu.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz da otistik hastalara yönelik farkındalık oluşturulmasi için üniversite olarak ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Konuşmaların ardından Rektör Yılmaz, Şahin’e günün anısına hediye takdim etti.
Otizm Dostu Kent Gaziantep
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bu topraklarda doğan engelli engelsiz herkesin birinci sınıf vatandaş olarak yaşaması gerektiğine inandıklarını belirterek, “Kimseye acıyamayız, onlara fırsat eşitliği veriyoruz, bu bir lütuf değil, sosyal belediyeciliğin gereğidir” dedi.