"Otoriter Rejimin Adımları Atılıyor"

Hamzaçebi, ‘‘basınla sohbet toplantısında‘‘, Danıştay ve Yargıtay‘da yeni daireler açılmasına ilişkin tasarının Adalet Komisyonundaki görüşmeleri sırasında Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya‘nın anayasaya ve içtüzüğe aykırı şekilde muhalefet temsilcilerinin konuşma süresini kısıtladığını, CHP‘li üyelerin bu nedenle komisyon üyeliğinden çekildiklerini hatırlattı.

CHP Grup Başkanlığı olarak çekilme işlemini TBMM ve Adalet Komisyonu başkanlıklarına bildirdiklerini ifade eden Hamzaçebi, yazılarda, çekilme işleminin bireysel olmadığını vurguladıklarını kaydetti. 

CHP grubunun Adalet Komisyonunda temsil edilmediği bir noktaya gelindiğini savunan Hamzaçebi, ‘‘Bunun sorumlusu Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ve iktidar grubudur‘‘ dedi.

Komisyonlarda konuşma süresi ve önerge konusunda kısıtlama yapılamayacağını, bu tür kısıtlamaların TBMM Genel Kurulu için söz konusu olduğunun altını çizen Hamzaçebi, Genel Kuruldaki kısıtlamanın nedeninin, ihtisas komisyonlarında tasarı ve tekliflerin ayrıntısıyla görüşülmesi olduğunu belirtti.

Komisyondaki süre kısıtlamasının ‘‘antidemokratik ve anayasa ile içtüzük hükümlerine aykırı‘‘ olduğunu söyleyen Hamzaçebi, bunun TBMM tarihinde ilk kez yaşandığını kaydetti. Hamzaçebi, ‘‘Bu, Demokrat Parti tahkikat komisyonlarından dahi daha ağır bir uygulamadır. Böylesine antidemokratik bir tutum karşısında CHP grubu komisyondan çekilmek zorunda kalmıştır. Arkadaşlarımız demokratik haklarını kullanmışlardır‘‘ diye konuştu.

Hamzaçebi, Meclis Başkanlığına yazdıkları yazıda CHP‘nin, komisyonda temsil edilmediği belirlemesinden sonra yeni üyelerin, seçim sonrasında Başkanlığa bildirileceğinin ifade edildiğini söyledi.

Hamzaçebi, şöyle dedi:

‘‘Yani biz komisyonu tümüyle boşaltmış değiliz. Yeni üyeleri bildireceğiz. Tabii ki Sayın Meclis Başkanının yazımıza vereceği cevabı bekliyoruz. O cevap sonrasında konuyu değerlendireceğiz. Ancak tasarı CHP‘nin temsil edilmediği bir komisyon toplantısında kabul edilmiştir. Bu, anayasaya ve içtüzüğe aykırıdır. Buradan iktidar partisine, Adalet Komisyonu Başkanına ve Sayın TBMM Başkanına bir çağrıda bulunuyorum. Bu tasarı süratle komisyona geri çekilmelidir. Bütün tarafların görüşlerini özgür bir şekilde ifade edebileceği bir ortam sağlandıktan sonra orada görüşülmeli, o görüşmeler sonucunda tasarı Genel Kurula getirilmelidir. Yangından mal kaçırır gibi, ‘biz bu tasarıyı mutlaka bitireceğiz‘ anlayışı, Türkiye‘de demokrasinin nereye gittiğini göstermektedir. Türkiye, otoriter bir rejime doğru götürülmek istenmektedir. Buna Türk halkı önümüzdeki seçimlerde ‘hayır‘ diyecektir. Yapılmak istenen, otoriter rejimin adımlarını atmaktır. Bu adım cumartesi günü komisyonda atılmıştır.‘‘

-‘‘EŞKIYA, ADALET KOMİSYONUNDAYDI...‘‘-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın, ‘‘eşkıyalık‘‘ değerlendirmesine de değinen Hamzaçebi, ‘‘Eşkıya, cumartesi günü Adalet Komisyonundaydı, Adalet Komisyonunda eşkıyalık yaşanmıştır‘‘ dedi.

Erdoğan‘ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nu ‘‘açıklama yapmaya davet ettiğini‘‘ hatırlatan Hamzaçebi, şunları söyledi:

‘‘Aslında açıklama yapması gereken Sayın Başbakanın kendisidir, Adalet Komisyonu Başkanının kendisidir. Cumartesi günü Adalet Komisyonunda yaşanan eşkıyalığın hiç mi açıklaması olmayacaktır. Ayrıca CHP‘li Adalet ve Anayasa Komisyonu üyelerinin yayımladığı o bildiride Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin demokrasiyi nereye doğru götürmek istediğinin işaretleri verilmiştir. Vatandaşlarımızın yasama sürecine ilgi duyması, konulara sahip çıkması ve görüşlerini ifade etmesi gerektiği bildirilmiştir. Bunu direniş olarak veya eşkıyalık olarak değerlendiriyor, ancak bizim dile getirdiğimiz hususlar konusunda herhangi bir yorum yapmıyor. ‘Türkiye, faşizme götürülmek isteniyor‘ iddiamız var. Bu konuda hiçbir açıklaması yok. Çünkü, Türkiye demokrasiden uzaklaşıyor. Sayın Başbakanın aklında olan başkanlık sistemi, Türkiye‘de tek adam, tek parti yönetimini hakim kılmaktır. Bu, sayın Başbakanın aklından iki partili bir parlamento olarak ifade edilmektedir. Ama Sayın Başbakan diyebilse, ‘ebedi AKP iktidarı‘ diyecektir. Onu diyemediği için iki partili parlamento demektedir.‘‘

Tasarı ile ilgili yüksek yargı organlarının görüşlerinin alınmadığını ifade eden Hamzaçebi, ‘‘İdam edilecek mahkuma bile son arzun nedir, diye sorulur‘‘ diye konuştu.

-‘‘AMACIMIZ ÜZÜM YEMEK‘‘-