Öğle saatlerinde Ankara Adliyesi'ne gelen Özal, babasının saç tellerini soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin'e verdi.
Özal, adliyeden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Babanızın saçlarını şimdiye kadar neden savcılığa vermediniz-'' sorusuna Özal, ''Saç telleri şimdiye kadar talep edilmedi bizden. Basında çıkan haberlere göre, 'istendi verilmedi' değil. İlk defa istendi. Bu dosyanın tamamlanması için yapılmış bir şey olabilir'' cevabını verdi.
Babasının ölümüne ilişkin soruşturmada zaman aşımının 17 Nisan'da dolduğunu belirten Özal, şunları kaydetti:
''Adli Tıpta yapılan incelemede, vücutta dört ayrı zehrin bulunduğu, ondan öldüğü zaten sabit. Saç teli belki dosyayı kapatmak için gerekliydi bilemiyorum. 24 Ocak'ta rahmetli Uğur Mumcu'nun dosyası rafa kaldırıldı, bu ay Adnan Kahveci ile Eşref Bitlis'in var, onlar rafa kaldırılacak. Bütün genel başkanlardan ve sayın Cumhurbaşkanından ben randevu istemiştim, zaman aşımının kaldırılmasıyla ilgili. Sayın Cumhurbaşkanıyla görüştüm, parti başkanlarıyla görüşme olmadı. Zaman aşımı meselesi devam ediyor maalesef Türkiye'de. Necip Hablemitoğlu da öyle gitti, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç. Çok var. Nedense siyasiler bu konuyu ciddiye almıyorlar. Çok ayıp bir şey bu.''
''Cumhurbaşkanıyla görüşmenizde bununla ilgili olumlu yanıt aldınız mı'' sorusuna Özal, ''Tabii, Sayın Cumhurbaşkanı son derece olumluydu haklı olarak'' yanıtını verdi.
-''Timsahın gözyaşlarına benziyor''-
''Siyasiler ciddiye almıyorlar derken neyi kastettiniz-'' sorusu üzerine de Özal, ''Almıyorlar. Faili meçhuller konusunda nedense bir tane. Mesela, rahmetli Mumcu'nun anma töreninde oraya gelen parti başkanları var, milletvekilleri dolu, bir tanesi önerge vermiyor Meclis'e. Yani bu timsahın gözyaşlarına benziyor'' dedi.
Özal, ''Saç tellerini bugüne kadar nerede sakladınız'' sorusuna, ''Annemdeydi, hatıra amaçlı saklanmıştı'' karşılığını verdi.
''Savcılığa verilen saçların miktarı ne kadar-'' sorusu üzerine Özal, savcılığa ''1-2 tel'' verdiklerini söyledi.
Özal, ''Soruşturmaya ilişkin son durumu savcıdan öğrendiniz mi'' sorusuna da ''Bilmiyorum, sormadım. Sayın Savcının yürüttüğü işe ben karışamam. Sormak benim haddim değil'' yanıtını verdi.
''Adli Tıp raporuna rağmen ısrarla zehirlendiğini mi söylüyorsunuz'' sorusu üzerine Özal, ''Adli Tıp raporunda öldürüldüğü yazıyor zaten. Açıklanmadı o rapor, bende var. Adli Tıp raporunda 'zehirlenme sonucunda ölmedi' diye bir şey yok. Kalp krizi değil. Bu rapor açıklandığı zaman göreceksiniz'' cevabını verdi.
-''Zehirlendiği kesin''-
''Raporun doğru olarak açıklanmadığının hala arkasında mısınız'' sorusuna ise Özal, ''Gerçek rapor açıklanmadı. O savcılığın verdiği açıklamaydı, Adli Tıp raporu değil. Adli Tıp raporu 384 sayfa. Orada zaten belli, zehirlendiği kesin'' cevabını verdi.
''Babanızın kendi sesinden kaydettiği birtakım kasetlerin olduğunu söylemiştiniz'' denilmesi üzerine Özal, ''O kitap mahiyetinde. Bir kitap yazıyorduk, daha yazılmadı. O bantlar annemdedir ama onlar sadece Türkiye'nin bugünü ve geleceğine ilişkin. Toparlıyorum yakında. Babam, Türkiye'nin önümüzdeki 30-40 senesini, ne yapması gerektiğini anlatmış. Ölümünden 6 ay önce falan'' dedi.
''Kitap 2013 içinde biter mi-'' sorusuna da Özal, ''İnşallah'' karşılığını verdi.
''Şu ana kadar soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifadesi alınan birinin olup olmadığından haberiniz var mı'' sorusu üzerine Özal, hiçbir bilgisinin olmadığını söyledi.
Özal, ''Bu olay zaman aşımıyla kapanır mı'' sorusuna ise ''Ben Sayın Savcıya, adalete güveniyorum. Rahmetli Mumcu'nun yaşanan olaydan sonra, Eşref Bitlis'te bu ay gidecek. Tahmin ediyorum bir tanesine daha müsaade etmezler'' cevabını verdi.
Turgut Özal'a öldükten sonra otopsi yapılmadığının hatırlatılması üzerine Özal, ''O tamamen devletle ilgili bir şey, savcıyla ilgili, bizle ilgili değil'' yanıtını verdi.
Özal, babasının ölümüne ilişkin birçok gerçeğin ortaya çıkacağını ancak zaman aşımı tehdidinin olduğunu sözlerine ekledi.
-''Kirli yapı ortadan kalksın''-
Özal'ın avukatı Hasan İşgüzar da ''Rahmetli Özal'a başbakanken suikast yapıldı, ateş edildi, yaralandı. Bu bunun devamı'' değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da suikast teşebbüsleri olduğunu ileri süren İşgüzar, şöyle konuştu:
''Devlet içindeki bir yapı ortadan kalkmadı. Aynı yapı devam ediyor. Önemli olan kimin yaptığı veya bir zanlının ortaya çıkması değil, biz kimsenin cezalandırılması peşinde değiliz. Ama devlet içinde bu kirli yapı ortadan kalksın, bundan sonraki cumhurbaşkanları, başbakanlar öldürülmesin. Tek o faydası olacak.''
Özal'ın ölümüne ilişkin bir soru üzerine de İşgüzar, ''Devlet Denetleme Kurulu raporunda da çelişkili ifadeler var. Oradaki bir yetkili subay '11.20'de hareket ettik' diyor fakat Hacettepe Üniversitesi'nde rahmetli Cumhurbaşkanımızın kan tahlili 10.50, herkes yalan söylüyor'' dedi.
Muhabir: Mehmet Tosun-Barış Kılıç
Yayıncı: Selçuk Aval
Özal'ın Oğlu Ahmet Özal Açıklaması
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, Adli Tıp raporunda babasının öldürüldüğünün yazıldığını öne sürerek, ''Açıklanmadı o rapor, bende var. Adli Tıp raporunda 'zehirlenme sonucunda ölmedi' diye bir şey yok '' dedi.