Özat'a karşı'Ümit'siz vaka
Ümit Özat'ın Ankaragücü'sü, Fenerbançe'yi kupadan sonra ligde de üzdü. En son galibiyetini yedi hafta önce Galatasaray'a karşı alan Başkent ekibini zafere Sestak'ın golleri taşıdı.
Öncelikle ne alttan ısıtmalı zemin, ne sahadaki futbol, ne de alınan galibiyet böyle bir bilet fiyatını makul göstermiyor. Bu kadar hadsiz, hudutsuz, lakayt bir bilet fiyatı politikası artık kontrol altına alınmalı ve insanları enayi yerine koymanın da bir sınırı olmalı. Bu galibiyeti izleyemeyen Ankaragüçlü’ye yazık değil mi?
Ne kadar iyi ısınırsanız ısının, oyuna ısınmanın zaman alacağı bir havada, maçın belirli bir tempoya ulaşması zaman aldı haliyle. Sonrasında ise konuk ekip direksiyona oturdu. Niang’ın 13’te çatalı döndüren şutu da dahil olmak üzere sağlı sollu girişimler başlamıştı ve keskin havada gol kokluyordu Sarı-Lacivertliler. İlk 15 dakikayı ihtimam politikasıyla geçiren başkent ekibi ise, artık yavaştan rakip ceza sahası koridorlarını kollamaya başlamıştı.
Kar yağdı saçlarına
Bu hamle oyuna hem tempo hem de mütekabiliyet getirdi. Yine de 25 geçilirken bir karambol, bir de Dia ortasıyla tehlike yaratan Fenerbahçe ağır basmaya devam ediyordu. 37’de Gökhan Gönül Niang’ı, ilk defa ‘istek parça’ yapabileceği bir pozisyonda topla buluşturdu ama Senagalli’nin bu aralar golle ilişkisi mesafeli olduğundan top ağları bulamadı. Devreyi 40’ta sıfıra inen Dia’nın Topuz’la buluşmayan ortası ve 44’te Gökhan’ın yine sıfırdan Alex’i bulduğu ama gole dönüşmeyen girişimi kapattı.
İlk yarıda gol olmadı ve bunun nedenleri ‘gerekçeli kararda’ net bir şekilde yazıyordu.
Aykut Kocaman’ın saçını ‘ağartacak’ kadar yoğunlaşan kar yağışı; Alex ve Niang’a iyi konsantre olmuş, ama kontra tuzağını tetikleyecek pasları yapamayan Ankaragücü savunması ve en önemlisi başta iki bek olmak üzere etkili orta çıkaramayan Fenerbahçe hücumları.
Yeni devre beyaza kesmese de giderek ‘kırlaşan’ bir zeminde start aldı. Görünen o ki ne formatlar ne de niyetler değişmişti. Ama niyazına erişmeye ilk yaklaşan 48’deki kontratakta, Gabriç’in ortası sayesinde Ankaragücü oldu. 54’te Güven’in golü ofsayt olmasa, kaleyi bulan ilk şuttan gol bulacaktı ev sahibi.
Yine de bu hamleyle gol değilse de moral buldular. Çünkü bu devrede istediklerini daha iyi yapıyorlardı. Oyundan umutlanan Ümit Özat, Weeks’i sürdü orta sahaya. Fenerbahçe cephesi ise 60’daki 25 metrelik Emre şutuyla da görüldü ki, bir türlü rakip defansı açamıyordu. Nitekim 62’de Ankaragücü bir kontrayla, Sestak’ın ayağından golü buluverdi. Tabii en çok da Klukowski’nin belki de ilk kez hücuma çıkışı sayesinde: 1-0.
‘AKUT’ yardım faydasız
Artık Sarı-Lacivertliler için galibiyet karlı dağların ardında düşmüştü. Hele de her şey Ankaragücü’nün istediği gibi gitmeye başlayınca.
Kocaman, Stoch ve Semih’i AKUT’u çağırırcasına sokmak isterken 74’te Sestak nefis bir slalom golüyle infazı bitirdi: 2-0. Artık her şey için çok geçti. Sonrasında fark bile olurdu, onun yerine Niang’ın tesellisi geldi: 2-1. Görünen o ki, aralarında en iyisi de olsa, Fenerbahçe de zor durumdaki İstanbullu kardeşlerini yalnız bırakmıyordu.
Alex’ten yeni bir rekor
Brezilyalı futbolcu Alex de Souza, Fenerbahçe’de bir rekora daha imza attı. Fenerbahçe formasıyla Türkiye’de 7. sezonunda 189’uncu lig maçına çıkan Alex, Nijeryalı Uche’nin 188 maçlık rekorunu kırdı. Bu sezon Fenerbahçe’nin lig tarihindeki 3000. golünü atan Alex, ayrıca Süper Lig’de 100 gol barajını aşan üçüncü yabancı olarak da bu sezon tarihe geçti.
Bu arada Aykut Kocaman, Colin Kazım’ı dün akşam da kadroya almadı. Kazım en son 12. haftada forma giydi. Kocaman, dün Stoch’u da yedeğe çekip Dia’yı ilk 11’e aldı. Kaleci Serkan da eski takımı A.Gücü’ne karşı kadroda yer aldı.
Aziz Yıldırım’a pankartla seslendiler
Ankaragücü taraftarları açtıkları pankartta, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a seslenerek, ‘İçişlerimize karışma’ mesajı verdi. Karlı havaya bilet fiyatlarının pahalılığı da eklenince Ankara 19 Mayıs Stadı tamamen dolmadı. Maraton tribünü ve kapalı tribün dolarken, kale arkası tribünler boş kaldı. Protokol tribünü ise tamamen doldu.