Özçelik'in Baktığı Dava İçin Yeniden Yargılama Talebi

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' ve ''silahlı örgüt üyesi olmak'' suçlarından tutuklanan eski İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik'in daha önce baktığı bir davada hapis cezasına çarptırılan hükümlünün avukatı yeniden yargılama talebinde bulundu.

Özçelik'in, dönemin özel yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi başkanıyken "terör örgütü üyeliği" ve patlayıcı madde bulundurma" gibi suçlardan hakkında 25 yıl 6 ay hapis cezası verdiği kararı Yargıtayca da onanan hükümlü Zennur Durdi'in avukatı Baran Doğan, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek müvekkilinin yeniden yargılanmasını talep etti.

-Dilekçeden

Avukat Doğan'ın İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunduğu dilekçede, Durdi'nin, mahkemenin özel yetkili olduğu dönemde yargılanarak toplam 25 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildiği belirtilerek, "Mahkumiyet kararı, belli bir misyonla hareket ettiği alenileşen ve tüm üyeleri başka dairelere dağıtılan Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleşmiştir" denildi.

Metin Özçelik'in örgüt üyesi olduğu, emir talimat çerçevesinde hareket ettiği ve sistematik bir şekilde taraflı davrandığı iddia edilen dilekçede, "Örgüt üyeliği suçunun işlenebilmesi için sadece bir olayda emir- talimat ile hareket etmek yeterli değildir. Hiyerarşik ilişkinin yanı sıra şüpheli Metin Özçelik'in eylemlerinde süreklilik ve çeşitlilik olması suçun vücut bulması için zorunludur. Şüpheli tutukandığına göre, eylemlerinde süreklilik ve çeşitlilik şüphesi olduğu kabul edilmektedir. Bu sürekli ve çeşitli eylemleri arasında müvekkilinin yargılanması da mevcuttur" ifadesi yer aldı.

-"Mahkeme üyeleri ve savcı Kara hakkında da ciddi iddialar var"

Özçelik ile o dönemin mahkeme üyesi hakimleri Birol Bilen ve Mehmet Uğurlu hakkında da tarafsız ve bağımsız davranmadıklarına dair yaygın iddialar bulunduğu, mahkeme savcısı Celal Kara hakkında da soruşturmaların mevcut olduğu öne sürülen dilekçede, şöyle denildi:

"Ülkemizde özel yetkili hakimlerin örgüt üyesi olabileceğine dair güçlü karineler mevcuttur. Çünkü bu ülkede avukatlar, gazeteciler, tuvale resim yapanlar, yazar, çizerler, siyasetçiler, sendikacılar örgüt üyesi olarak tutuklanmaktadır. Bu kişileri tutuklayabilmek için ya hukuk cahili ya da özel projesi olan bir örgütün üyesi olmak gerekir. Müvekkilim yargılandığı dönemde 19 yaşındaydı, bugün ise 24 yaşındadır. Haksız bir şekilde hakkında hiçbir delil olmadan cezaevinde hükümlü olarak tutulmaktadır."

Dilekçede, mahkemenin karar verirken sanığı yargılamak yerine sistematik olarak cezalandırmayı amaçladığı ve bir misyonu, bir toplum projesini, hukuku araçsallaştırarak uygulamaya çalıştığı öne sürülerek, hükümlü Zennur Durdi'nin atılı suçlardan yeniden yargılanması, cezaevinde olduğundan mahkum olduğu cezanın infazının CMK'nın ilgili maddesi gereği durdurulması ve tahliyesine karar verilmesi talep edildi.

- Olayın geçmişi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 22 Temmuz 2014'ten beri sürdürülen "casusluk, yasa dışı dinleme, 25 Aralık kumpası, 'Selam Tevhid'de kumpas, Tahşiye grubuna yönelik kumpas ve emniyetteki paralel yapı'' soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan, aralarında eski emniyet müdürleri Tufan Ergüder, Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Yakup Saygılı, Ömer Köse, Ertan Erçıktı, Erol Demirhan, Serdar Bayraktutan ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da bulunduğu şüphelilerin avukatları ile Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında tutuklanan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in avukatı, İstanbul Adliyesi'nde görevli 10 sulh ceza hakiminin reddi ile tutuklu tüm şüphelilerin tahliyesini içeren dilekçeleri, 20 Nisan'da yetkisi olmadığı halde İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunmuştu.

Bu itirazlara bakma yetkisi olmamasına rağmen talepleri kabul ederek harekete geçen İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Metin Özçelik, 21 Nisan'da soruşturmaları yürüten savcılardan soruşturma dosyalarını istemiş, sulh ceza hakimlerinden de reddi taleplerine ilişkin savunma istemişti.

"Paralel yapı"ya ilişkin soruşturmaları yürüten savcılar ise İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bu konuda yetkili olmadığını ifade ederek, soruşturma dosyalarını göndermemiş ve konuyla ilgili Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün yazısını hakim Özçelik'e göndermişti.

Reddi istenen sulh ceza hakimleri de İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik'e cevaben, yetkisinin olmadığını, reddi hakim taleplerini içeren dilekçeleri kendilerine göndermesini istemişti ancak Özçelik, bu dilekçeleri göndermemişti.

Bunun üzerine hakim Özçelik, İstanbul Adliyesi'nde görevli tüm sulh ceza hakimlerinin reddine karar vermiş, tahliye konusunda dilekçeleri ise İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile