İsrail’in Gazze’deki saldırılarının abluka ile beraber devam ettiğnii belirten Prof Arı, "İsrail 2005’te Gazze’den çekilir gibi olmuştu ama 2006’dan sonra tekrar abluka altına aldı. O günden bu yana devam ediyor. Abluka altında yaşayan 2 milyon Gazzeli’nin dış dünya ile bağlantıları kopuk. Son saldırılar, gerek Amerikan medyası ve Batı medyasında çarpıtılarak verildi.
Daha ziyade İsrail’e fırlatılan füzeler üzerinden okuma yapıldı. Bazıları 150 bazıları 300 bazıları 600 füze fırlatıldığını yazdılar. Abartılı ve gerçeği saptıran verilen haberler servis edildi. Oysa Gazze saldırılarının esas sebebi roket saldırıları değil. Ondan önce Gazze’de İsrail ordusu 4 tane Filistin’liyi öldürdü. Bunların ölümüne ilişkin Gazzelilerin meşru savunma hakkına değinmeden, işgale bakılmadan sadece İsrail’e yönelik roket saldırılarını hedefe alarak açıklama yapılıyor. İşgal 60 yılı aşkın devam ediyor . Filistin’de 1947’den başlayarak devam eden işgal bugüne kadar geldi. Gazze’nin tamamını işgal altında tutan İsrail’den bahsediyoruz. Amerikan yönetimi ve basını, batılı basın meşrulaştırıcı bir dil kullanıyorlar" dedi.
"Amerika cesaretlendiriyor"
Trump’un attığı tweette, "Yüzde yüz İsrail’in yanındayız" mesajının katliamı cesaretlendirdiğini ifade eden Prof Arı, "Savunma hakkından bahsetmeleri açıkca saldırılara çanak tutuyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün Anadolu Ajansı’nın ofisinin vurulmasını görmezden gelerek İsrail saldırganlığına destek vermesi apaçık ortada. Filistinliler yalnız. Arap ve İslam dünyasından yeterince destek alamıyorlar. Ablukada Gazze’ye yardım elini uzatan sadece Türkiye’dir. Başka müslüman ve Arap ülkesi de yok. Çünkü Gazze’nin dış dünyayla karadan irtibatının sağlandığı yer Rafah kapısı. Mısır üzerinden bağlantı gerçekleşiyor. Burası da kapalı olduğu için tüneller kazılmıştı. Tüneller de dolduruldu. Gazze’nin dış dünyayla irtibatı yok. Sadece Türkiye’nin gönderdiği bazı yardımlarla hayatını devam ettiren bir yerden, dünyanın en büyük açık hava hapishanesinden bahsediyoruz. Sürekli İsrail saldırısına maruz kalan, dünyanın sessiz kaldığı, İsrail’i haklı gören bir anlayışla karşı karşıyayız. Dünyada bir sessizlik var. Müslüman alemi sessiz. Geçtiğimiz yıl ateşkes anlaşması yapılmıştı. İslami Cihat, Hamas ve İsrail yönetimi arasında. Bu saldırganlığın önü alınamadı. Olayın bir tarafında İsrail varsa diğer tarafında Mısır var. Gazze’nin dış dünyayla irtibatını denizden kesen İsrail ama karadan kesen Mısır’dır. Bunu hiç kimse dile getirmiyor" diye konuştu.
"İsrail kadar Mısır, Suudi Arabistan ve BAE suçlu"
İsrail kadar suçlu olan bir başka Arap ülkesinin Mısır olduğuna dikkat çeken Prof Arı sözlerini şöyle sürdürdü: "Gazze’nin karadan bağlantısı Mısır sınırı üzerinden gerçekleşiyor. Burası da kapalı. Bu konuda hiçbir Arap ülkesi adım atmıyor. Mısır’a bir şey söylemiyor. Mısır İsrail ile aynı perspektiften bakıyor. Hamas’ı terör örgütü olarak görüyorlar. Gazze teröristlerin elinde denilerek, Gazze halkı işkenceye maruz bırakılıyor. İdeolojik yanlı bir duruş söz konusu. Arap dünyasının büyük kısmı Mısır’ı destekliyor, Hamas’ı terör örgütü olarak gördüğü için Gazze’ye yardım etmiyor. Gazze’deki 2 milyon insan açlık ve sefalete terk edilmiş vaziyette. Bir anlamda İsrail’in insafına bırakılmış gibi. İnsafsızca sürdürülen bu politika bölgede bazı Arap ülkelerinden destek görüyor. Mısır İsrail’i bir müttefik olarak görüyor. Politikaları örtüşüyor. Hamas hem İsrail hem Mısır için tehdit ve düşman. Saldırılar meşru hale geliyor. Izdırabı çeken Gazzeli masum insanlar. Bu nasıl çözülür. Türkiye ablukanın kaldırılması için tek başına çaba sarfediyor. Sağlık ve gıda konusunda Türkiye ciddi altyapı imkanı sağlıyor. Gazze halkının ızdırabına yardımcı olmaya çalışıyor. Türkiye’nin tek başına çabası bir yere kadar. Kalıcı çözüm, meseleye yönelik pespektifin değişmesiyle alakalı bir adım atılabilir. Sadece Gazze değil Batı Şeria da işgal altında. Tamamı işgal altında. Arap dünyası bu konuda da kessiz.Gazze ile Satı Şeria’yı İsrail anlayışına terk eden bir anlaşma gündemde. İsrail işgalini daha kalıcı meşru hale getiren bir yaklaşımdır. Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri bunu destekliyorlar. Kendi meşruiyetlerini Amerika’nın desteğinde gördükleri için. Meşru bir iktidar olmadıkları; darbeyle orada oturdukları için sadece İsrail ve ağa babası olan Amerika’nın desteğiyle iktidarları devam ettiği için. Bu bir ihanettir. İslam dünyasının en kısa zamanda toparlanıp ayağa kalkması gerekir"
(Özel) 'Amerika'nın Tutumu İsrail'i Cesaretlendiriyor'
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ateşkesle şimdilik durdu ancak Gazze’deki dram her geçen gün büyüyor. Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof Tayyar Arı, Amerika’nın tutumunun İsrail’i cesaretlendirdiğini belirterek, "İsrail kadar Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de suçlu. Darbeyle ayakta durdukları, sadece İsrail ve ağa babası Amerika desteğiyle iktidarlarını devam ettirdikleri için İslam dünyasına ihanet ediyorlar. Bütün dünya ve İslam alemi Filistin’deki drama sessiz kalıyor" dedi.