Türkiye’de olmayan bir türü piyasaya kazandırdıklarını ve ihracat yaptıklarını söyleyen Aladağ, “Eşim fuara gitmişti. Bir çiçek tohumu hediye ettiler. Hüsnü Yusuf çiçeğinin tohumunu 15 yıl önce İsrail’den çantamızda getirdik. Normalde bu tür çiçek ülkemizde yoktu. Biz denedik. Bir dönüm, iki dönüm derken şu anda yaklaşık, 2 milyon fideyi yapıp piyasaya dağıtıyorum” dedi.
Antalya’da Hüsnü Yusuf adlı çiçeğin fidesini üreten tek firma olduklarını ifade eden Aladağ, “Kendi seralarımızda yetiştirmekle beraber, bölgedeki kadınlara bu çiçeğin fidesini dağıtıyorum. Kadınlar iki üç dönüm seralarında Hüsnü Yusuf çiçeğini üretip en son bana getiriyorlar. Bir nevi kooperatif diyebiliriz. Ben onlara tohum tedarik ediyorum. Fide yapıp teslim ediyorum. Onlar da yetiştirdikleri çiçekleri bana getiriyorlar. Ben fide paramı alıyorum, onlar da benden çiçek paralarını alıyorlar. Yaklaşık 10 yıldır bu süreç artarak böyle devam ediyor” diye konuştu.
Avrupa ülkelerinin hepsine ihracat yaptıklarını dile getiren Aladağ, “Seralarımızda; Hüsnü Yusuf (dianthus barbatus), erengül (rananculus), karanfil sprey, standart karanfil, delfinyum ve crespedia adlı 6 çeşit çiçek üretiyoruz. Hedef pazar Hollanda. Hollanda’dan da diğer ülkelere dağıtılıyor. Yurt içi satışımız da var. Türkiye’nin en büyük internetten çiçek satış yapan sitesinde Hüsnü Yusuf çiçeğinin tedarikçisi benim. Bu da o firmanın ana kalemi oldu diyebilirim. O yüzden gururluyum kendi adıma” dedi.
Hüsnü Yusuf çiçeğinin 10 ayrı renginin olduğunu ifade eden Aladağ, çiçek sektöründe 20 kişiyi istihdam ettiklerini ve yurt dışına dal olarak satış yaptıklarını dile getirdi. Aladağ, piyasaya göre çiçek dallarının, 5 euro ile 15 euro arasında değişen fiyatlarla satıldığını söyledi.
Hedefleri arasında çok daha profesyonel fidelik yapmak istediğini dile getiren Aladağ, “Hüsnü Yusuf’u getirdiğimizde olmaz, yapılmaz denilen bir üründü ama şu anda Antalya’da üretimi 500 dekara çıktı. Dönemsel olarak yeni çeşitleri kendi fideliğimizde deneyip, tecrübe ederek piyasaya yeni ürünler sunalım istiyoruz. Avrupa’dan gelen tırlara baktığımız zaman rengarenk geliyor. Neden biz bunu yapmayalım” şeklinde konuştu.
Emine Aladağ ayrıca, “Eşim bana hiç çiçek getirmez. Sadece doğada çok güzel çiçekler oluyor. Kafasına bir şey takılıyor, beğendiği bir çiçek varsa bunu yapabilir miyiz, üretebilir miyiz diye, çiçek bana o zaman geliyor. Bütün çiçek arazilerimiz senin diyor. Erkekler gönül rahatlığıyla iç piyasada da çiçek alıp eşine götürsün. Çiçek götüremeyen eş kalmasın. Her eve çiçek girsin. Çiçek bir lüks olmasın” dedi.
Aksu İlçe Tarım ve Orman Müdürü İhsan İnal ise, Aksu ilçesinin Antalya’nın önemli örtü altı üretim merkezlerinden bir tanesi olduğunu belirterek, "Özellikle sebze üretiminde önemli bir söz sahibiyiz. Yaklaşık 50 bin dekar alanda örtü altı üretimi yapıyoruz. Domates üretiminde ilk sıralarda geliyoruz. Tabi ki bunun yanında kesme çiçek üretiminde de önemli bir yol aldık. İlçemizde 600 dekar alanda üretim var. 40 civarında bu işletmeyle bu üretimi gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
(ÖZEL) Cebinde Getirdiği Hediye Tohumla Antalya'da Üretime Başladı, Taleplere Yetişemiyor
Antalya’da 100 dekar alanda eşiyle birlikte üreticilik yapan Ziraat Mühendisi Emine Aladağ, 15 yıl önce İsrail’de katıldığı tarım fuarından Antalya’ya cebinde getirdiği Hüsnü Yusuf (dianthus barbatus) çiçeğinin tohumuyla bölgenin tek tedarikçisi olarak yılda 2 milyon fideyi piyasaya dağıtıyor.