Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Sarı Açıklama Yaptı

Sarı, AA muhabirine, engelli ve üstün yetenekli çocukların, özel eğitimindeki bütün sorunlarını en iyi şekilde çözerek, çağdaş ve sosyal hukuk devleti anlayışı içerisinde, topluma üretici olarak katılmalarını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Özel eğitim modelleriyle, eğitici araç gereçleri geliştirerek, engelli ve üstün yetenekli çocukları eğitecek öğretmen ve ekibin iyi yetiştirilmesinin de hedefleri arasında olduğunu dile getiren Sarı, şöyle devam etti:

''Şu anda özel eğitimi güçlendirme gibi çok önemli projemiz var. Ülkemizdeki var olan kurumları model haline getirerek, engellilerimizin bütün kurumlardan en üst düzeyde yararlanabilmesini sağlayacağız. Kaynaştırma sınıfları modeliyle de öğrencilerin akademik, sosyal ve fizyolojik ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanarak eğitilmesi için çalışmalarımız hızla ve artarak devam ediyor. Hedefimiz, engelli ve üstün yetenekli bireylerin topluma üretici vatandaş olarak katılmalarını sağlamak.''

Özel eğitim okullarında öğretmen eğitiminin de büyük önem taşıdığına dikkati çeken Sarı, ''Bakanlığımız, üniversiteler ve Yükseköğretim Kurumu'nun ilgili birimleriyle işbirliği içerisinde özel eğitim alanında nitelikli öğretmen yetiştirme ya da atanmış öğretmenlerin hizmet içi eğitim programlarıyla niteliklerini geliştirme konusunda da çok ciddi çalışmalarımız var. Yakın zamanda bunların sonuçlarını hep birlikte göreceğiz ve alacağız'' şeklinde konuştu.

-Üstün yetenekli çocuklar nasıl tespit edilir-

Çocukların üstün yetenekli olup olmadıklarının tespitinin uzun bir süreç gerektirdiğini bildiren Sarı, oluşturulan ekiplerce bir dizi değerlendirmeden geçirilen çocukların tanımlama işlemlerinin yapıldığını belirtti.

Psikolojik ölçme araçlarıyla ve eğitsel tanımlama yöntemiyle, çocukların diğer gelişim özelliklerine bakılarak, dil, duyusal, sosyal, akademik ve fiziksel gelişimi de dahil olmak üzere incelendiğini ifade eden Sarı, şunları kaydetti:

''Bu çocukların yeteneklerindeki farklılıkları aile eğitim programlarından geçirilen aileler fark edebilecek. Dolayısıyla ailelerin, kurumlarımızı haberdar etmesiyle birlikte bu süreç başlayacak. Eğitsel tanımlama sürecinden geçirildikten sonra üstün yetenekli olduğu belirlenen bu çocuklarımız, ülkemize daha fazla katkıda bulunmasını sağlayıcı programlardan geçirilmiş olacak. Ailelere yönelik olarak bu konuda medyayla iletişim kuruyor, el kitapları geliştiriyoruz. Bu kaynakları okuduktan sonra böyle bir durumu fark eden aileler, çocuklarında bir farlılık olup olmadığını tespit edebilecek duruma gelecek. Okullara da bu konuda çok iş düşüyor. Okullardaki bütün yöneticiler ve öğretmenler bu konuda bir eğitimden geçirilmiş olacak.''

-''Üstün yetenekli çocuklar topluma kazandırılmalı''-

Üstün yetenekli çocuklarla ilgili çalışmalarının yoğun şekilde devam ettiğini söyleyen Sarı, bu çocukların, ülkeye yarar sağlayan kişiler haline getirilmesi için eğitim almalarının gerekliliğini vurguladı.

Üstün yetenekli çocukların, özel geliştirilmiş, bireyselleştirilmiş eğitim programlarıyla ve özel olarak yetişmiş personelle eğitimlerinin sağlanması gerektiğini anlatan Sarı, şöyle devam etti:

''Özellikle Bilim ve Sanat Eğitim Merkezleri'nin yeni bir statüye kavuşturulması ve bu statü içerisinde bütün personelin en iyi biçimde yetiştirilerek profesyonel hale getirilmesi gerekir. Bu profesyonel gurupla, çocuklarımızı topluma daha yararlı, toplumun milli ve manevi değerlerini de benimsemiş bir şekilde yetiştirilmesini birinci önceliğimiz olarak kabul ediyoruz. Üstün yetenekli çocuklarımız, mutlaka eğitilmeli ve topluma kazandırılmalı diyoruz.''

Aile eğitim programları da düzenlemeye başladıklarını aktaran Sarı, engelli ve üstün yetenekli çocukların ailelerinin, çocuğunun eğitimine nasıl katkıda bulunacağıyla ilgili geliştirilen eğitimlere mutlaka katılması gerektiğini de sözlerine ekledi.