23 Yakininin Acisini Yüregine Gömüp, Ögrencilerini LGS'ye Hazirliyor

23 Yakininin Acisini Yüregine Gömüp, Ögrencilerini LGS'ye Hazirliyor

Kahramanmaras’taki depremde kiz kardesi, enistesi, yegenleri olmak üzere 23 yakinini kaybeden Türkçe ögretmeni Mehmet Gedik, bütün acisini yüregine gömerek geldigi Karabük’te, LGS sinavina girecek olan ögrencilerinin basarisi için çabaliyor.

6 Subat’ta Kahramanmaras merkezli meydana gelen depremlerin acisini yasayanlardan biri de Karabük’te Hoca Ahmet Yesevi Imam Hatip Ortaokulu’nun Türkçe ögretmeni Mehmet Gedik oldu.

Sabah namazina kalktigi sirada bir yakinindan telefona gelen ‘Sizinkiler iyi mi’ mesaji sonrasi ne oldugunu anlayamadan televizyonu açinca aci gerçekle yüzlesen Mehmet ögretmen, üzerindeki soku atlatarak Kahramanmaras’ta yasayan anne ve abisi ile yakinlarina ulasmak için telefonuna sarildi. Güçlükle ulastigi abisinden anne ve kendilerinin iyi oldugu cevabini alsa da, merkezde oturan kiz kardesine ulasamadiklarini ifade ederek, o gün yasadiklarini IHA muhabirine anlatti. Mehmet Gedik, “Bir sekilde abime ulastim annem ve kendilerinin iyi oldugunu söylediler ama merkezde oturan kiz kardesime ulasamamislar. Içim rahat etmedi. Ben de öglene dogru Karabük’ten yola çiktim ama gece yarisi 12 gibi Kahramanmaras’a vardim. Annem ve abimlerin iyi oldugunu görünce bu sefer kiz kardesim aklima gelince abimle onlarin bulundugu binaya gittim, yerle bir olmus. Yagmur yagiyor, insan o anda çaresizligi, acizligini iliklerine kadar hissediyorsun. Bu sirada yegenimin birinin enkazdan çikarip hastaneye kaldirildigi bilgisini alinca abimle gittik ama her yer ana baba günü aradik ama bulamadik. Karabük’ten Ihlas Off Road’tan arkadaslarim da sabahina yetistiler. Is makineleri enkaz basinda bekliyor ama onlarla ilgilenecek biri lazim. Kimse bir sey göstermeyince hemen üzerine çikip onlari yönlendirdim. Samanlikta igne arar gibi, kendi yakininin orada oldugunu da biliyorsun ama bir umut da var içinde, bosluktur bir sey olmamistir diye çalisiyorsun. Bu sirada öglene dogru abimin telefonu çaldi benim bu aileden hayatta kalan ve Istanbul Cerrahpasa 4. sinif ögrencisi yegenim geceden gelmis ve kardesini hastanede bulmus. ’Dayi yetisin biz Gaziantep’e gidiyoruz, kardesimin yolda kalbi durdu’ diye aglamakli haykiriyor. Hemen abimle bir sekilde yolunu bulup Gaziantep’e ulastik ama kötü haberi aldik ve yegenimin hayatini kaybettigini ögrendim. Ilk soku orada yasadim. Cenazeyi alip getirdik defnettik ama bitmiyor diger yegenim kiz kardesim enistem enkazin altinda. Bir gün geçiyor bulamiyorsun artik iki, üç, dört derken bu süreçte yipratiyor insani. Diger cenazeleri buluyoruz, bizimkilerin sikintisi zemin katta olmasi. 8 katli binanin 4 kati bir tarafa diger 4 kati bir tarafa kaymis, karismis. Kagit gibi ve hayat boslugu bile yok. Yedinci günün sonunda cenazelerimize ulastik onlari defnettik” dedi.



“Ögrencilerim bana terapi gibi geliyor”

Kendisi için çok yipratici bir süreç oldugunu gözleri dolarak anlatan Mehmet Gedik, “Yegenimin burada sadece anne, babasi ve iki kardesi degil, amcasi, yengesi, kuzeni, babaannesi, dedesi ve halasini da enkazdan çikarttik. Bayagi yipratici bir süreçti ve bu toplamda 13 günü buldu. Benim bizzat birebir yakinim 23 kisiyi kaybettim ama arkadaslarim, sohbet ettigim dostlarimla birlikte 50 kisiyi geçiyor. Süreç de devam ettigi için elden bir sey gelmiyor ama aklima ögrencilerim geldi. Içimde bir kor alev var ama biz ara tatilden önce veli ziyaretlerine baslamistik ve belli bir programlar dahilinde çalismalarini ve son senenin önemine deginmistik. Orada artik kendime gelince bu çocuklarimin yanina gitmem gerekiyor diye düsündüm. Aslinda bana da iyi geliyor. Ögretmenligi çok sevdigim için sinifa girdigim an bütün sikintilarini, dertlerini unutup geride birakiyorsun. Ben Karabük’e dönme karari alinca, hatta arkadaslarimdan bazilari iyi degilsin biraz daha rapor al dinlen dediler. Düsündügümde ögrencilerimle bu süreci daha kisa sürede atlatirim diye öyle bir karar alip döndüm. Çocuklar da çok anlayisli ve hepsi bana üzgünlüklerini belli ediyorlar hem de böyle bir destek, moral kisa sürede açikçasi bana da terapi gibi oldu ögrencilerim. Simdi daha iyiyim ve her geçen gün üzerine koyuyorum” diye konustu.



“Onlari hayatini kaybeden yegenlerimin yerine koyup, basarili olmalari benim acimi hafifletecek”

Görev yaptigi Hoca Ahmet Yesevi Ortaokulu’nda ögrencilerinin son senesi oldugundan LGS’ye girecegini ve Türkçe brans dersi oldugundan kendinden kaynakli bir sikinti olmasini istemediginden ögrencilere kostugunu anlatan Gedik, "Tarifi olmayan bir aci ama Allah’tan gelen bir durum oldugu için boynumuz kildan ince deyip o imanla isin içinden çikmaya çalisiyoruz. Görevimizin basinda okulda ögrencilerimi hedefe kilitlemek zorundayim. Çünkü bizim bu yeni nesle saglam karakterli, isini düzgün yapan, dürüst böyle ögrencilere her zamankinden daha çok ihtiyacimiz var. Bizi böyle üzen insanlar, buna sebep olan insanlar, isini düzgün yapmayan, menfaati ve çikari olan insanlar oldugundan biz bu acilari yasadik. Yoksa deprem, ölüm Allah’in emri. Onun için ögrencilerimin yanindayim ve elimden geldigince faydali olmaya çalisacagim. Bizim ögrencilerimiz pirlanta gibi hepsi birbirinden degerli, sadece bu dönemde bosluk ve rehavet duygusu ögrencilerimizde gerilemeye neden oluyor. Ben de bunu bildigim için onlarin benden kaynakli bir sikintisi olsun istemedim. Onlar gerçekten gelecege dönük bir sekilde iyi bir liseyi kazandiklarinda ben çok daha mutlu olacagim. Çünkü onlari kendi yegenlerimin yerine koyuyorum. Vefat eden yegenimin biri üniversiteye hazirlaniyordu, digeri de 7. sinif ögrencisiydi. Onlari o sekilde düsünerek ögrencilerimi onlarin yerine koyup, onlarin basarili olmalari beni daha da mutlu edecektir" seklinde konustu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile