Gümüşhane`nin Torul ilçesine bağlı Zigana köyünde bulunan Güneş Sanat Merkezi, sanatseverlerin uğrak yerlerinden oldu. Gümüşhane-Trabzon karayoluna 10 kilometre mesafede bulunan köyde 6 yıl tek başına çalışarak yaptığı binada yaşamını sürdüren Aytekin, son olarak Trabzon`da bir sergi açtı. "Ben manzara, ev, dere, köprü yapmam, soyut resim çalışırım" diyen Aytekin, hiçbir eğitim almadan resim yaptığını, kitap okumayı da çok sevdiğini söyledi. Sanat merkezinde bulunan ve hepsinin adı "Bebek" olan üç kediile yaşayan Aytekin, yurt içi ve yurtdışında çok sayıda sergi açtığını kaydetti. "BEN ONLARIN AYAĞINA GELDİM" ABD dışında dünyanın hemen hemen her ülkesine gittiğini belirten Aytekin, köyüne geri dönmesini şöyle anlattı: "İzmir`de idim. ABD dışında dünyanın her yerine gittim. Ankara, İstanbul`a gittim. Fakat içimdeki sızı hiç geçmedi. Kendi köyüme dönmek istedim. Benim köyümdeki insanların sanatı bilse bile, gelip seni Ankara Cinnah`ta, İstanbul Mecidiyeköy`de yada herhangi bir yerde ziyaret etmesi imkansız. Ben onların ayağına geldim." 1973 yılında yapımına başladığı binayı 6 yıl uğraşarak bugünkü şekline getirdiğini ve o tarihten beri burada kaldığını kaydeden Aytekin, binanın içindeki ağaç köklerini dünyada gezdiği sanat merkezi ve galerilerden aldığı dersler neticesinde koyduğunu söyledi. "HİÇBİR KÖKÜ CANLI KESMEDİM" Binanın içerisindeki her bir kökü bir nesne yada canlıya benzeten Aytekin, "Öyle bir şey yap ki kendi sanatına ve hayallerine uygun olsun" hedefi ile yaptığı binadaki ağaç köklerinin hiçbirini canlı kesmediğini, Orman İşletme tarafından yapılan yol çalışması sırasında kesilen ağaçlardan çıkardığını belirterek, "Hiçbir kökü canlı kesmedim. Onlar keresteyi aldı, ben onların kökünü söktüm. Sadece kapıdaki bir kökü bile sökmem 25 günümü aldı" dedi.
Sanat merkezini açtıktan sonra başından geçen ilginç bir olayı anlatan Aytekin, "Ve 6 sene sonra resimlerimi de bitirdim, sergiye hazır. Benim köylümün benim için ne düşündüğünü anlamak için bir kuru dal kapıya diktim. Sabah akşam onu suladım. Dediler `bunu niye suluyorsun, bu kurumuş gitmiş`. Ben de dedim `hayır, o gül açacak`. Dediler ki `bu delirmiş`. Bir hafta sonra burada sergiyi açtım ve burada trafik kilitlendi" ifadelerini kullandı. HASTALIĞINA ÇARE BULMAK İÇİN SERGİ AÇTI, SADECE BAŞHEKİMLERİ DAVET ETTİ İHA muhabirine hayat hikayesinden bir kesit anlatan Aytekin, yakalandığı bir deri hastalığı nedeniyle 5 yıl hiç uyumadığını, Türkiye`de hastane hastane gezdiğini söyledi. Son olarak İstanbul Küçükçamlıca`da bir sergi açarak yalnızda hastane başhekimlerini çağırdığını ifade eden Aytekin, "Yaralarım nedeniyle sürekli derim kabuk bağlayıp döküldü. Yüzümden başka her yerim yara olmuştu. Türkiye`de İstanbul Ermeni Surp Pırgiç Hastanesi haricinde gitmediğim hastane kalmadı. En son düşündüm ve İstanbul`dayaptığım 25 resim için sadece hastane başhekimlerini çağırdığım bir sergi açtım. Başka hiç kimseyi çağırmadım. İstanbul Küçükçamlıca`da üç katlı bir restoranda sergiyi açtım. Surp Pırgiç Hastanesi Başhekimi geldi ve elimi sıktı. Rahatsızlığımı görünce beni hastaneye davet etti. Hastaneye gittim ve 3 farklı krem yazdı bana. `Bu gece uyuyacaksın ve bir hafta sonra hiçbirşeyin kalmayacak` dedi ve dediği gibi oldu" diye konuştu.
Aytekin, Trabzon`da açtığı sergide başından ilginç bir olay geçtiğini söyledi. Aytekin, serginin açılış esnasında bazı arkadaşlarının `neden kırmızı-beyaz kurdele ile açmıyoruz` diye kendisine tepki gösterdiğini belirterek, "Tavuk çiftçiliği de kırmıyı-beyaz kurdele ile açılıyor. Ben fırçalarımı sildiğim bezle açacağım dedim ve o bezle açtık" dedi. RESİM HAYATI ÖĞRETMENİ İLE BAŞLADI Resim yapmaya 55 yıl önce Trabzon Lisesi`nde okuduğu dönemde başladığını dile getiren Aytekin, bir öğretmenin yaptığı karakalem resmi çok beğenmesi ve istemesiyle birlikte başladığı sanat hayatında sürekli resim yaptığını söyledi.
Sanat merkezinde beslediği 3 kedisinin adını da "bebek" koyan Aytekin, "Ben tuvalde resim çalışırken onlar da gelir arkasını tırmalarlar" dedi.
Güneş Sanat Merkezi`nin girişindeki "Lütfen köklere ve resimlere el sürmeyiniz, örümcekler incinir" sözünü ise gelenlerin köklere ve resimlere el sürmelerinden rahatsız olduğu için yazdığını belirten Aytekin, bu sözün de ziyaretçiler tarafından ilginç karşılandığını söyledi.
(özel Haber) Ağaç Köklerinden Yaptığı Sanat Merkezinde Yaşıyor
Gümüşhaneli ressam Azmi Aytekin (75), hayatını bin 300 metre rakımlı Zigana köyünde ağaç köklerinden kurduğu sanat merkezinde sürdürüyor.



















