(özel Haber) Askeri Casusluk Suçlaması

Yüksel ve Prof. Hülya Güven, tutuklu asker ve askeri personelin ilk duruşmanın yapılacağı 27 Şubat’ta serbest bırakılması gerektiğini söyledi.

CHP’li vekiller Alaattin Yüksel ve Hülya Güven, İzmir Şirinyer’deki 1. Sınıf Askeri Ceza ve Tutukevi’nde ‘askeri casusluk’ iddiasıyla tutuklu bulunan Profesör Doktor İ.Tayfun, Jandarma Muhabere Albay Erdal Özkan, Tabip Kıdemli Albay Ergun Özkan, Hava Pilot Kurmay Yüzbaşı Zeki Aşım, Hava Pilot Binbaşı Yavuz Pehlivan, Profesör Deniz Tabip Kıdemli Albay Temuçin Şenkul ile sivil memur Banu Yurdusev’i ziyaret etti ve hepsiyle tek tek konuştu.

Cezaevi çıkışında İHA’ya özel açıklamalarda bulunan CHP’li vekiller Alaattin Yüksel ve Hülya Güven, 27 Şubat’ta (yarın) ilk duruşması görülecek olan tutuklu askerlerin askeri casusluk iddialarının çöktüğünü ancak 9 aydır tutuklu olarak duruşma tarihini ve serbest bırakılmayı beklediklerini belirtti.

CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven, arkadaşlarının neden tutuklandığını bilmeden gün saydığını belirterek şöyle konuştu: "Arkadaşlarımız, '8 ay 20 gün oldu buradayız' diyorlar. Aileleri, anneleri perişan. Yapılan suçlamalar asılsız ve hiçbir şey yok deniyor. Yani sadece bilgisayarımızda bir dosya bulunuyor, herhangi bir kişinin koyduğu dosya olabilir. Dosyada birtakım isimler her zaman bulunabilir. Ama biz bununla suçlanıyoruz diyorlar, şaşkınlık içindeler. Biz de şaşkınız tabi.” ARKADAŞIMIZ BİR İLAÇ ÜZERİNE ÇALIŞIYOR CHP’li Hülya Güven, ‘askeri casusluk ve şantaj’ soruşturması kapsamında Ankara’da gözaltına alınıp getirildiği İzmir’de Özel Yetkili Mahkeme tarafından tutuklanan Prof.Dr. Eczacı Kıdemli Albay Tayfun Uzbay’ın kesin tedavisi olmayan ve her yüz kişiden birinde görüldüğü belirtilen şizofreni hastalığının nedeninin beyinden fazla miktarda salgılanan agmatin adlı bir kimyasaldan kaynaklandığını ve bununla ilgili bir ilaç üzerinde çalıştığını vurguladı.

Kendisi de hekim olan CHP İzmir Milletvekili Profesör Doktor Hülya Güven, tepkisini şöyle dile getirdi: “Çok çalışkan ve son derece işini seven bir arkadaşımız, meslektaşımız. Gerçekten şizofrenide tedaviyi değiştirecek, bugünkü bilgilerimizi değiştirecek çok önemli bir buluşu oldu. Bu arkadaşımız bunun patentini alıp yurtdışında satarak şu anda zengin olabilirdi. Ama o bunu tercih etmedi. Ülkesine hizmet vermek için yapmadı bu satışı. Yurtdışına satmadı. Ama aldığı ödülü görüyorsunuz.” Hülya Yüksel, tedaviyi değiştirecek bir madde bulunduğunu, farklı bir şey bulunduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama tabi bunun da geliştirilmesi lazım. Ve bu arkadaşımız içeride kendi kendini yemekle meşgul, yapabilecekleri ve yapamadıklarıyla sıkıntı yaşıyor. Hep onları düşünüyor. Bu arkadaşımızı laboratuvarına göndermemiz lazım. Biran önce tüm arkadaşlarımızın önümüzdeki iki gün içinde tekrar değerlendirme olacak, dışarı çıkmalarını umuyoruz.” CHP’li vekil Alaattin Yüksel de, cezaevi çıkışında yaptığı ilk değerlendirmede şunları söyledi: “Bir başka kentte, bir başkasının bilgisayarının hardiskinde adınız geçiyor bir şekilde mesela, sizin adınıza bir dosya oluşturulmuş. Facebook’tan bir takım bilgi indirilmiş. Siz bilgi toplamaktan birden o örgütün üyesi haline geliyorsunuz. İçeride bu nasıl örgütse birbirimizi tanımıyorduk, burada tanıştık diyorlar. Moralleri iyi, dalga geçiyorlar biraz da. İçlerinde kariyerlerinde çok hızlı gelişenler var. Onlar da anlamaya çalışıyorlar.” CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, tutuklu askerlerin ilk duruşmasının 9 ay sonra 27 Şubat’ta gerçekleşeceğini, haklarındaki iddiaların zaten düştüğünü ve serbest bırakılmalarını beklediklerini belirtti.

Yüksel, tutuklu askerler hakkındaki iddiaların çoğunun asılsız ve saçma sapan olduğunu savunarak şöyle konuştu: “Aylarca tutuklu insanların kalması, Silivri’de yıllarca tutuklu kalması hakikaten kabul edilebilir bir şey değil. 27 Şubat’ta buradaki tutuklularla ilgili bir duruşma olacak. Büyük çoğunun hatta hemen hepsinin burada salıverileceği inancını taşıyoruz. Umarız öyle olur." Mesleklerinde çok başarılı, çok parlak kariyerleri olan insanların içeride olduğunu belirten Yüksel, şunları söyledi: "Bu ülkeye hizmet etmek istiyorlar. En çok sıkıntıları hapishanede kalıp ülkeye hizmet edememek olduğunu söylüyorlar. Umarım 27 Şubat’tan sonra bu imkana kavuşurlar. İddianamede şu an bulunanlar paraya çevrilebilecek suçlar. Hatta çok uzun hapsi gerektiren cezalar değil. Bunun karşılığı iki yıl ceza alsalar zaten bu kadar yatacaklar. Casusluk, fuhuş iddiaları düştü. Bazıları için bilgi toplama gibi bir iddia var. O da dijital uydurma olabileceği. Bir arkadaşımız diyor ki, ‘ben Facebook üyesi bile değilim, sayfam bile yok. Ama face’den birilerinin bilgilerini indirmişler, beni onla suçluyorlar, bilgi topluyor’ diye. İnanılmaz saçma sapan iddialar var. ama iddianamede bunların olmadığı. Umarım 27 Şubat’tan sonra tekrar konuşuruz, özgür olurlar. En azından tutuksuz yargılanırlar. Kendileriyle ilgili hiçbir şey istemiyorlar. 27 Şubat’ı bekliyor hepsi. Hem kendileri hem aileleri sıkıntılı. Kendileriyle tutuklularla görüştük. Onlar da umutlular. Sanıyorum 27 Şubat’ta adalet yerini bulur, bu insanlar bırakılır. Yargılama süreci devam eder. O zaman belki farklı konuşuruz.” Her insanın suç işleyebileceğini anlatan Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bununla ilgili bir yargılama süreci vardır. Dava açılır, o dava sürecinde suç işlediği tespit edilirse kanıtlanırsa, tutuklarsınız hatta ceza verirsiniz hatta hapis de yatar. Ülkem adına utanıyorum. Hemen her olayı çete iddiasına sokup ‘örgüt kurdunuz’ deyip bunca insanı evlerinden alıp tutuklamak nasıl olur. Daha duruşma yapılmamış, bu insanlar 9 aydır burada yatıyor ve daha duruşma yok. İlk duruşmada sanırım serbest bırakılacaklar. Hem kendileri hem aileleri mağdur ediliyor.”