Adapazarı’nda kiralanan ahırlarda dinlenmeye alınan hayvanlar buradan İstanbul, Ankara ve diğer şehirlere sevk edilecekleri günü bekliyorlar. Besiciler ise piyasanın henüz hareketlenmediğini ve bugün itibariyle ümit vaat etmediğini belirttiler.
Adapazarı’nda besicilik işi yapan ve aslen Kars Sarıkamışlı olan Nazım Yılmaz, bölge olarak fiyatların değiştiğini söyleyerek, “Hepimiz kurban kesiyoruz niyet önemli ama fiyatlar bugün için bizi umutlandırmıyor. Adapazarı bölgesine devamlı hayvan geliyor. İstanbul’un yüzde30- 40 hayvan sevkiyatı Adapazarı üzerinden karşılanıyor. Şuan piyasada bir belirsizlik var. İnsanların alım gücü var mı yok mu? Bayrama bir ay kaldı. Hayvanlarımızın şuanda yüzde 50’sini satmamız gerekiyordu ancak sadece yüzde 10’unu sattık. Düşük bir talep var ama son günlerde nasıl olur, azalır mı çoğalır mı bir belirsizlik var. Benim tahminim Doğu’dan herkes hayvan getirmiyor. Yem fiyatları fazla olduğu için insanlar riske girmek istemiyor. Geçen sene 1,5 TL’ye saman aldık zarar ettik. Bu malı satamadığınız zaman bu hayvanlar fazla etli hayvanlar değil. Bu Doğu Anadolu’nun yerli karası yerli bir ırk. Bugün 50 TL’ye yem yedirdiğiniz zaman bu hayvan fazla et yapmaz. Bu satılmazsa besici için büyük bir zarar” dedi.
Hayvan alım fiyatlarının şu an için normal olduğunu besici olarak tek sıkıntılarının yem fiyatlarının fazla oluşu olduğunu kaydeden Yılmaz, “Bizi yemi maliyet fiyatına versin. Bize kiloda 1 TL kar kalsın en azından. Bir yıl bu hayvana bakacaksınız. Hayvanı kestiğiniz zaman 250 kilo et çıkarsa 250 TL kazanmayı hedefliyorum. Bunun içinde yem masrafları da var. Bu hayvancılık o kadar riskli bir iş ki şap hastalığı var, ölümü var, veba hastalığı var” dedi.
Adapazarı’na getirilen hayvanların çoğunun Muş Bulanık, Urfa Siverek’ten getirdiklerini söyleyen Yılmaz, “Doğu Anadolu’yu dolaşıyoruz. Neresi uygunsa oradan alıyoruz” şeklinde konuştu.
Ahır sahibi Beytullah Bender ise doğudan gelen hayvanların 30-40 saatlik bir yolculuk sonrası Adapazarı’na geldiğini ve bir hafta burada dinlendirdiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Besicilik yapmaya çalışıyoruz. Doğu’dan hayvanımızı getiriyoruz. 30-40 saatlik bir yolculuk sonrası hayvanlar buraya geliyor. Açık besi yerlerimiz var burada 24 saat dinlendiriyoruz sonra gerektiği kadar bazen bu dinlenme süresi 2 haftayı buluyor. Burada yemini ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Yol esnasında bazı aksilikler olabiliyor. Araba bazen kaza yapabiliyor hayvanlar içeride tepişmekten ayağı kırılabiliyor. Ufak tefek aksilikler tabi bunlar. Burada hayvanlarımızı dinlendirdikten sonra satış pozisyonuna göre İstanbul, Ankara, yeni açılan Gerede pazarı gibi bu tip yerlere hayvanlarımızı tekrar hazırlıyoruz. Kamyonlarımıza tekrar yükleyip oralara götürüyoruz. Yol esnasında işte suyunu yemini yine biz tedarik etmeye çalışıyoruz. Kurban bizim için de bir vesile ona göre kendimizi hazırlamaya çalışıyoruz. Hem açık besi hem kapalı besi yalnız hayvanlarımızın yüzde 99’u Doğu illerinden geliyor. Doğu’dan getirmeye çalışıyoruz çünkü Adapazarı’nın halkı buranın hayvanını pek tercih etmiyor. Doğu’nun hayvanını tercih ediyor lezzet bakımından hayvanın gezdiği loncasından yediği kekiklerden dolayı Doğu’nun hayvanını tercih ediyorlar biz de ona göre tavsiye ediyoruz.”
(özel Haber) Büyükşehirlerin Kurban İhtiyacı Adapazarı’ndan Karşılanıyor
Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi etinin lezzeti ve kokusundan dolayı vatandaşların tercih ettiği Doğu ve Güneydoğu’nun büyükbaş hayvanları Adapazarı’na gelmeye başladı.