2010 yılında Zonguldak’ta bir ilkokulda okula başlayan K.G. isimli çocuk, öğretmeni H.D. tarafından “Dikkat eksikliği var” denilince ailesi tarafından Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’ne götürülerek muayene ettirildi. İlkokul öğrencisinin psikolog eşliğinde sürdürülen tedavisinde, yaşına uygun davrandığı gerekçesiyle tedavisi sonlandırıldı. Bunun üzerine aile çocuklarını Ankara’da bulunan Gazi Üniversitesi’ne götürdü. Burada da yapılan muayenesine rağmen durumunun normal olduğu söylenilince K.G., öğretmeniyle yaşadığı problemler nedeniyle okulunu değiştirdi.
Ruhsal çöküntü ve kaygı içinde travma yaşamış
Oğlunun 3.5 yaşında olan kardeşinin trafik kazası geçirmesinden etkilendiğini söyleyen anne N.G. ise “Büyük oğlum bu olaylardan çok etkilenmişti. Bu nedenle sınıf öğretmenine bu süreci anlatıp diğer çocukları da ihmal etmeden yardım ve destek istedim. Kendisi ise oğlumun bir sıkıntısı olmadığını, okulda gayet normal olduğunu söyledi.
Ancak sınıf öğretmeninin oğluma karşı oldukça olumsuz davrandığını öğrendim. Oğlumun karnesine davranış notlarının hepsini geliştirilmelidir olarak işaretlenmiştir. Bir çocuğun öz bakımı nasıl geliştirilmeli olabiliyor? 1. Sınıfta 2. Dönem ve sonrası okul idaresi ve rehberlik öğretmeni ile yapılan görüşmelerde psikolog tavsiye edildi. Rehberlik öğretmeninin yardımları ile oğlumu psikologa getirdim. Psikolog çocuğun genel olarak haksızlığa tahammülü olmadığını, davranışlarının yapı olarak önüne koyulan engellere verdiği bir tepki olduğu, yaşadığı travmaların etkisinde olduğunu ancak yine de okuma yazma becerisinin yaşına ve sınıfına uygun olduğunu ve seanslara devam etmenin anlamı olmadığını söyleyerek tedaviyi sonlandırdı. Okul ve rehberlik ile yapılan görüşmelerde, defter ve kağıtlarını beraber inceledik. Bazı harf ve rakamları ters yazdığından disleksi olması şüphesi ile Ankara Gazi Üniversitesi’ne götürdüm. Hatta maddi ve manevi olarak rehber öğretmenimiz ve okul müdürümüzün yardımlarıyla gittik. Gazi Üniversitesi’nde doktor tarafından, çocuğun ruhsal olarak çöküntü yaşadığı ve kaygı içinde olduğu, travmalardan olabileceği söylendi. Doktor ilaç verdi. Oğlum bir süre kullanmaya başladı ancak ilacın dozunu artırmadı. Ancak bu durum nedeniyle oğlum ilaç kullanan ve sorunlu bir öğrenci kimliği ile etiketlenmiş bulunuyor” şeklinde konuştu.
Öğretmenin, “Dersleri iyi değil ama bilim adamı olur” diyerek alaycı tavır takındığını ileri sürdü
Öğretmeni H.D.’nin oğlu hakkında alaycı tavır takındığını iddia eden N.G., “Bu olumsuzluklar ve 1. sınıftan beri diğer olumsuzluklar veya yapılan hatalarla ilgili defalarca idare ve rehberlik ile toplantılar yapıldı. Çocuğun dinlenilmeye ve biraz sevgiye ihtiyacı olduğu, görev sorumluluk vererek çocuğu meşgul edebileceklerini, çocuğu kazanmak gerektiğini, bunun için de gerekeni yapacaklarını söylediler. Ancak öğretmeni çabalayıp kazanmak yerine sürekli bizi idareye şikayet ederek sorumluluktan kaçmıştır. Ben çocuğumun başarısı veya davranışları için kimseyi suçlamadım. Hatta yaramaz diye çok bile geri durdum. Yarıyıl tatilinde ‘dersleri iyi değil ama belki ileride bilim adamı olur’ diye alaycı tavır ve davranışlarına rağmen çocuğumun öğretmeni olduğu için kendisine karşı iyi davrandım ve şikayet etmedim. Ancak tüm iyi niyetime rağmen çocuğuma karşı olumsuz davranışları artarak devam etmiştir” dedi.
1.5 yıl sonra uyarı cezası verildi
BİMER’e şikayet üzerine kendisinin de karşılık üzerine Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul müdürlüğüne dilekçe verdiğini anlatan veli N.G., kendisine Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nden gelen yazıda öğretmene uyarı cezası verildiğini anlattı. Oğlunun kaydını başka bir okula aldığını anlatan N.G., cezayı da yeterli bulmadığını söyledi.
Anne N.G., "BİMER’e 3 defa müracaatta bulunulmuş. Bunun üzerine soruşturma başlatılmış. Ben de buna karşılık olarak okula ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikayet dilekçesi verdim. Öğretmen 1.5 yılın ardından uyarı cezası aldı. Bunun üzerine yeniden bakanlığa şikayette bulundum. Zannedersem bakanlık da yeniden şikayetimi Zonguldak Valiliği’ne gönderecek. Bu olayların üzerinden oğlumu başka okula kaydını aldırdık. Şu anda oğlumun bütün dersleri çok iyi. En son ki sınavlarından 90-100 aldı. Okuldaki başarısı da çok iyi. Öğretmeni ile arası da çok iyi. Çocuklar bir hata yaptığı zaman adaletli davranıyor" diye konuştu.
Cezayı yeterli bulmadığını anlatan N.G., "Böyle bir kişinin öğretmenlik yapmasını doğru bulmuyorum. Uyarı cezasını yeterli bulmuyorum" dedi.
'Dikkat Eksikliği Var' Dediği Öğrencisine 'Normal' Kararı Verilen Öğretmene Uyarı Cezası
Zonguldak’ta öğretmeninin “Dikkat eksikliği var” demesi üzerine hastane hastane gezen ancak hakkında “normal” kararı verilen ilkokul öğrencisi okul değiştirip, yeni okuluna adapte olmaya çalışıyor. Öğretmene ise Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından uyarı cezası verildi.