Engelli Hayvanların Yaşam Savaşı

HAYTAP Diyarbakır Şube Başkanı Sevgi Ekmekçiler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 40 civarında engelli hayvan olduğuna dikkat çekerek, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün aslında bir farkındalık günü olduğuna vurgu yaptı. Ekmekçiler, özellikle engelli olan hayvanların sokakta yaşamayı bilmediğini anlatarak, "İlçelerden, köylerden ve bölge genelinden hayvanlar getiriliyor. Kısırlaştırmaları yapılıyor, çipleri takılıyor ve alındıkları yere bırakılıyorlar. Alındıkları yer uygun değilse uygun yere bırakılıyorlar. Buraya çok fazla sakat ve hasta hayvan geliyor. Hasta hayvanlar tedavi edildikten sonra yine tabi kısırlaştırmaları yapılıp bırakılıyor" diye konuştu.



"Sakat hayvanları tekrar sokağa bırakmamız mümkün değil"

Bakımevine gelen sakat ve cins hayvanları sokağa bırakmalarının mümkün olmadığını ve onların ömür boyu bakımevinde kalacağını ifade eden Ekmekçiler, "Evden atılmış hayvanlarımız da var. Onlar sokakta yaşamayı bilmediği için sokağa bırakmamız mümkün değil. 40 civarında sakat hayvanımız var. Ömür boyu burada kalacaklar. Bir kısmı 5-6 senedir burada. En iyi şekilde bakmaya çalışıyoruz. Yemekleri verilip sağlık sorunları çözülüyor. Aşıları sürekli yapılıyor. Burada bizim misafirimizler. Büyükşehir Belediyesi sağ olsun böyle güzel bir barınak yapmış. Hiçbir zaman da bölgeden gelen hayvanları geri çevirmiyor. Çünkü engelli hayvanların bırakılacağı başka barınak yok. Kedi, köpek, kuş ve bazen yük hayvanlarımız da oluyor. Bakımları yapılıp sağlık sorunları çözülüyor. Sonra sahiplendirebildiklerimizi sahiplendiriyoruz. Uygun yerde yaşayacak olanları da uygun yerlere bırakıyoruz. Kediler de öyle. Üç bacaklı olan kedilerimiz var. Burada en iyi şekilde bakılmaya çalışılıyor. Tilkiler geliyor, kurt geliyor, çok sayıda yabani hayvan geliyor. Yabani hayvanların bakıldığı merkezler var. Onlar gelip alıyor" ifadelerini kullandı.

"Onlar sadece organları eksik canlılar"

Ekmekçiler, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü farkındalık günü olarak değerlendirdiğini ve insan veya hayvan olsun bu durumda olanların sadece organlarının eksik canlılar olduğunu kaydederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye’de 8 milyon civarında engelli insan var. Çok fazla zorluk çekiyorlar. İnsanlarımız bu kadar zorluk çekerken engelli hayvanların yaşayacağı zorlukları düşünemiyoruz bile. Normal hayvanın sokakta yaşaması çok zorken engelli hayvanın yaşaması mümkün değil. Onlara her türlü yardımı yapmak zorundayız. Onları bizim gibi kabul etmek zorundayız. Onların hayatlarını kolaylaştıracak şeyler yapmak zorundayız. Bu bizim vazifemiz. Kedi köpeği geçtik artık, bu sene 10’a yakın eşek bulduk sağlığına kavuşturup sahiplendirdik. İnsanların onları gördüklerinde arkalarını dönmelerini istemiyoruz. Özellikle yük hayvanlarının sahipleri onları sokağa atmasınlar. O hayvanlar onlara yıllarca hizmet etmiş. Sokak hayvanlarına insanların çok fazla yardım etmesi gerekiyor. Çünkü onların yaşam alanlarını yok etmişiz, işgal etmişiz. Onun için sokakta yaşayan hayvanlara bizim yardım etme zorunluluğumuz var. Artan yemeklerimizi çöplerin önüne koyabiliriz. Özellikle soğuk kış günlerinde çok zor durumda hayvanlar. Kar yağdığında bir lokma yiyecek bulamıyorlar. Yapacağımız ufacık şeyler bile bu hayvanlara çok fazla yardımcı olacak. Bunu göz ardı etmeyelim. Onlar da bizim gibi bu dünyada yaşıyorlar. Bir can taşıyorlar. Onlar da Allah’ın yarattığı canlılar ve bizim gibi yaşam hakkına sahipler."