Balıkesir Özel İzmiryolu Sevgi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Yalçın, göz sağlığının son derece önemli olduğunu, vatandaşların erken yaştan itibaren muayene olması gerektiğini belirtti.
Yalçın, hastanelere genellikle gözlük ihtiyacı olan vatandaşlar ile alerjik göz enfeksiyonuna bağlı hastalıklardan dolayı başvuruların yoğun olduğunu belirtti.
Özellikle belli bir yaşın üstünde olan hastaların katarakt problemi ile hastaneye geldiğini belirten Yalçın, "Belli bir yaşın üstünde olan hastalarda katarakt ile karşılaşıyoruz. Son dönemde özellikle şaşılık ameliyatı yapmaya başladığımızdan beri şaşılık hastaları da tedavi için gelmeye başladı" dedi.
"DOĞU’DA GÜNEŞ, BATIDA İKLİM GÖZ HASTALIĞINI TETİKLİYOR"
Göz hastalıklarında alerjik durumların önemine dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Yalçın, "Alerjiler genellikle 1 yaşından başlar. Çoğunlukla ergenlik yaşına kadar alerjik durumlar devam etmektedir. Bazı insanlarda atopik duyarlılık biraz daha fazla olduğu için daha ileri yaşlarda da alerji ile karşılaşıyoruz. Farklı yerlerde farklı sebeplere bağlı olarak alerjik durumlar da değişiyor. Doğu’da yaşayan insanlarda alerji biraz daha yoğun yaşanıyor. Çünkü güneşe maruz kalıyorlar. Batı’da da mevsimsel alerjiler daha fazla görülüyor. O da polenlere maruz kalmaktan kaynaklanıyor" dedi.
Katarakt hastalığı ve bu hastalığı tetikleyen nedenler hakkında bilgi veren Yalçın, "Gözümüzün içerisinde lens dediğimiz, yani göz merceği dediğimiz bir doku bulunmaktadır. Bu lensin kesifleşmesinden katarakt oluyor. Kataraktın oluşmasında bir çok sebep bulunmaktadır. Ama en büyük sebep güneş ışığıdır. Katarakt hastalığı çoğunlukla belli bir yaşın üzerinde görülmektedir. 40-50 yaş üzeri vatandaşlar da daha çok katarakt ile karşılaşılabiliyor. Bununla beraber daha erken yaşlarla da olabilir. Katarakta sebep olarak sigara bir faktördür. Güneş ışığı, diyabet, hipertansiyon, uzun süre steroid dediğimiz ilaçların kullanması, gözün travmaya maruz kalması, üveyt dediğimiz göz içindeki bir takım iltihabi durumlara bağlı ya da daha öncesinde geçirilmiş göz ameliyatlarına bağlı olarak katarakt gelişebiliyor" dedi.
"TÜRKİYE KATARAKT CERRAHİSİNDE BAŞARILI"
Türkiye’nin bir çok yerinde başarılı katarakt cerrahisi yapıldığını söyleyen Yalçın, "Katarakt ameliyatında sadece ameliyat yapmak başlı başına yeterli değil. Ameliyatın komplikasyonsuz olması veya komplikasyon geliştiğinde komplikasyonu yönetmek de önemli. Bu açıdan da ben Türkiye’nin önemli derece mesafe kat ettiğini söyleyebilirim. Katarakt hasta sayısı oldukça fazla. Çünkü Türkiye’nin yaş ortalaması artmaktadır. O nedenle katarakt hastaları, yaşlılıkla beraber olduğu için sayı da artıyor. Katarakt erken görülmeye de başladı.
Bu da güneşe maruz kalmaktan ve ozon tabakasının muhtemelen incelemesiyle de ilgili" şeklinde konuştu.
Katarakt hastalığının sadece belli bir yaş üstündeki kişilerde olmayacağını söyleyen Op. Dr. Ahmet Yalçın, "Katarakt doğar doğmaz da olabilir. Anne karnında geçirilen bir takım enfeksiyonlara, bir takım genetik hastalıklara bağlı olarak da katarakt gelişebilir. Katarak cerrahi olarak genellikle lazerle tedavi ediliyor. Lazerin haricinde dikişli işlem de yapılabiliyor. Bu da çok ilerlemiş olan kataraktlarda, lazerle alınması mümkün olmayan kataraktlara uygulanan cerrahi şeklidir. Katarakt ameliyatı öncesinde çok fazla bir hazırlık aşaması yoktur. Çoğunlukla lokal anestezi ile yapılabilmektedir. Hastanın kronik bir hastalığı varsa o hastalıklara yönelik tedavi olması gerekmektedir. Özellikle şeker hastaları, hiper tansiyon olan hastalar ile kronik akciğer ve kalp hastalıkları olanların bu hastalıklarına yönelik olarak tedavilerinin düzenlenmiş olmasında fayda var. Bununla beraber herhangi bir sorunu olmayan, gözünde Katarakt olan hastanın yarım saat içinde lazerle katarı alınır. Ameliyat sonrasında 1-2 saatlik müşahededen sonra hasta evine gönderilir. Sonrasında kullanması gereken damlalar var. Yaklaşık 15-20 gün tropikal damla damlatılması gerekmektedir" dedi
"ÇOCUKLAR DOĞAR DOĞMAZ MUAYENE EDİLMELİ"
Çocukların okula başladıktan sonra göz muayenesi olması gerektiğinin söylendiğini fakat asıl doğru olanın çocuğun doğar doğmaz göz muayenesine gitmesi gerektiğinin altını çizen Yalçın, "Çocuklar doğar doğmaz göz doktoru tarafından olmasa bile bir çocuk doktoru tarafından kontrol edilmeli. En azından gözdeki ışık reflesinin bakılması, gözde kayma olup olmadığı veya dışarıdan gözde herhangi bir gözle görülebilir bir kitle olup olmadığına bakılması gerekir. Bebeklerde şayet erken doğum olmuşsa özellikle 32 haftadan önce doğum olmuşsa, göz sinirinin yeterli gelişmemesinden dolayı oksijene maruz kalmaya bağlı yeni damarlar oluşur sinir tabakasında. Bu anormal yeni damarlar göz içinde, kanamalara, yırtılmalara ve görme kaybına sebep olabilmektedir. Oldukça ciddi önemli bir durumdur. İlk 3 yaş içerisinde çocukların bir göz doktoru tarafından değerlendirilmesi lazım. Erken dönemde gözde herhangi bir kayma veya göz de patoloji, katarakt, göz tümörü gibi bir problem olup olmadığına bakılmasında fayda var. Gözlük ihtiyacı olup olmadığına bakılması lazım. Erken dönemde gözlük ihtiyacı tespit edilirse, özellikle hipermetrop veya yüksek numara astigmat varsa gözlerde tembellik olabilir. Şayet erken muayene olunursa bu tembelliğin oluşma ihtimali daha az olur" şeklinde konuştu.
"GÜNEŞ GÖZLÜĞÜNÜ DOKTOR TAVSİYESİ İLE ALIN"
Güneş gözlüklerinin alelade alınmasını tavsiye etmediklerini söyleyen Yalçın, "Özellikle güneş gözlüklerinin bir kısmı yeterince ışığa karşı koruyucu özelliği olmadığı için gözün içerisine daha fazla ışık girmesine neden olabilir. Dolayısı ile doktor tavsiyesi veya doktor kontrolünde gözlük alınması daha doğrudur" dedi.
Yalçın, 40 yaşından önce en azından bir defa herkesin göz tansiyonuna baktırması gerektiğini de belirterek, "Ailede göz tansiyonu öyküsü varsa belli aralıklarla göz tansiyonuna bakılması gerekebilir. Diyabet, böbrek hastalığı, romatizmal hastalıkları olanların göz muayenesi olmasında fayda var. Özellikle diyabette geç kalınması durumda gözde çok ciddi patolojiler oluşabiliyor. Onun için diyabet hastalarının muhakkak göz kontrolünde olması gerekmektedir" dedi.
"HAVUZA LENS İLE GİRMEYİN"
Dr. Ahmet Yalçın, özellikle gençlerin yoğun yaygın olarak kullandığı kontakt lenslerle ilgili de uyarılarda bulundu. Yalçın, "Lenslerin akşam çıkarılmasını özellikle tavsiye ediyoruz. Denize, havuza lensle girilmemesini mümkün mertebe öneriyoruz. Özelikle havuzlara lensle girildiği zaman enfeksiyon olma ihtimali oldukça yüksektir. Lensin enfeksiyonları da oldukça hızlı ilerliyor. Göze çok ciddi hasar bırakma riski var. Onun için mümkün mertebe lensle girilmemesinde fayda var" dedi.
Yalçın, vatandaşların göz sağlığına dikkat etmesi için sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeleri gerektiğini vurguladı. Yalçın, "Özellikle ceviz, balık, zeytinyağı ve siyah üzüm çekirdeği ile yeşillikler genel olarak tüketilmeli. Bunlar gözünüz için faydalı gıdalar" dedi.
Gözde Sağlık İçin Yaşlanmayı Beklemeyin
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Yalçın, erken yaştan itibaren göz sağlığına dikkat edilmemesi durumunda görme kaybı yaşanabileceğini söyledi.