(özel Haber) Parthenios Eski Halini Arıyor

Milattan önceki yıllarda "Suların ilahı" anlamına geldiği bildirilen "Parthenios" adı ile anılan Bartın Irmağı, akışının az, derinliğinin ise fazla oluşu sayesinde ulaşım açısından büyük kolaylık sağlıyor. Denizden 15 kilometre kentin içine sokulan ve Türkiye'nin en az alüvyon taşıyan ırmağı, çevresindeki yemyeşil bitki örtüsünün oluşturduğu doğal peyzaj görünümüyle kano, su bisikleti, sandal gezileri ve kürek yarışları gibi aktiviteler için önemli alanlar arasında gösteriliyor. Bartın'ın en önemliakarsuyu, M.Ö. yıllarında Parthenios adı ile anılan ve kente adını veren Bartın Irmağı'nı, şehir merkezinde Gazhane Burnu'nda birleşen Koca çay ve Kocanazçayı oluşturuyor. 15 kilometre akarak Boğaz mevkisinde açılır kapanır köprü ile Karadeniz'e ulaşan Bartın Irmağı üzerinde 500 tonluk gemilerle Karadeniz'den kente kadar ulaşım yapılabilen en düzenli akarsu olma özelliğini taşıyor. Akış hızı saatte 720 metre olup, denize her yıl 1 milyar metre küp su akıtıyor. 1880 yıllarında yumurta ihracatının yapıldığıBartın Irmağı'na, 1880 yılında "Musul" isimli vapurunun yumurta ticareti maksadıyla girdiği ve Gürgenpınarı mevkiine yanaştığı biliniyor. Ancak 1879 yılında boğazın kumla dolması, vapurların ırmak içine girmelerine mani teşkil etti. 1904 yılında Bartın'dan doğrudan doğruya Avrupa'ya ihracat yapıldığı, yumurtanın bollaşmasıyla Amasra limanından Almanya'ya yumurta sevk edildiği resmi kayıtlarda yer alıyor. 1927 - 1940 yılları arasında Bartın'dan 9 bin 100 sandık yumurta ihraç edildiği bildiriliyor. Bartın Irmağının antik çağdaki adı olan Parthenios, Yunan mitolojisinde, Tanrıların Babası OKENAUS'un çocukları olan yüzlerce tanrıdan birisi ve "Sular Tanrısı"dır. "Sular ilahı veya Muhteşem akan su" anlamlarına geliyor. Antik çağda, Parthenios adı verilen Bartın Irmağının kenarında kurulan Bartın Kentinin PARTHENİA adıyla anıldığı ve zamanla Bartın'a dönüştüğü yazılı kaynaklardan anlaşılıyor. Bartın merkeze bağlı Karasu köyü sakinlerinden Abdullah Özdönmez, Bartın ırmağının herkesin hayalinisüslediğini belirtti. Özdenmez, "Burayı kirleyen organize sanayiden gelen atıklar batırıyor. Gençliğimizde buralar böyle değildi. Daha temiz bir su vardı. Buralara gelerek yıkanır, balık tutardık. Eskiden yolumuz yokken, deniz vasıtası ile Bartın'a ulaşırdık. Daha önce ticaret için denize yalı mevkiine kadar ulaşırdı. Yükleme işlemi orada olurdu. 100 tona yakın gemiler buradan geçerdi. Dış ülkeden gelerek çimento fabrikasından çimentolarını alarak yurt dışına ihracat yapılırdı. Irmağımızın eski günlerde kigibi çalışması gemilerin yeniden ihracat yapması için gerekli çalışmaların yapılmasını isteriz'' dedi

Bartın ırmağı bir zamanlar hem ekonomik açıdan hem de turizm açısından önemli bir yere sahip iken şimdi kanalizasyon atıkları yüzünden binlerce canlısı yok olup simsiyah görüntüsü ile içler acısı hale geldi.