(özel Haber) Pehlivanoğlu'nun Cezaevi Arkadaşından Hülya Avşar'a 'Maneviyat' Tepkisi

12 Eylül Darbesi'nden sonra 22 yaşında idam edilen ilk ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun hayatının anlatıldığı ve TRT'de yayımlanacak "Veda Mektubu: Ankara Yazı" filminde Hülya Avşar'ın anne Zeynep Pehlivanoğlu'nun canlandırmasıyla başlayan polemiğe BBP'den de yanıt geldi.

Aynı zamanda Pehlivanoğlu'nun Mamak Askeri Cezaevi'nden arkadaşı olan BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türkiye'de ne yazık ki bazen sapla saman birbirine karışıyor. Beraber aynı hücreyi, koğuşları paylaştığımız aynı yokluğu ve işkenceyi gördüğümüz arkadaşlarımızın hikayesi anlatılacaksa elbette senaryosunu bu işi bilenlerin yazması lazım" dedi.

"ISMARLAMA SANATÇILARIN OYNAMASI DOĞRU DEĞİL"
Mustafa Pehlivanoğlu'nu asan Sıkıyönetim Mahkemesi'nin hakimi Ali Fahir Kayacan'ın senaryoda yer alamayacağını belirten Çayır, "Fahir Kayacan'ın önderliğindeki bir senaryo grubunun Mustafa Pehlivanoğlu'nu ve ülkücü hareketin bir şehidin anlatma hakkı da yok, şansı da yok. Dolayısıyla ben bu projenin ısmarlama, projede rol alacak olanların da ısmarlama sanatçı olduğunu düşünüyorum. Bu doğru değil. Bırakın şehitlerimizin anısına saygısızlık yapmayın. Sırf birilerinin değirmenine su taşımak için arkadaşlarımızın hatırasını, idam edilen kardeşlerimizi ekmeğinize, çorbanıza katık yapmayın" ifadelerini kullandı.

"DÖNEMİN BAŞBAKANI BENİM KİTABIMDAN ALINTI YAPTI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde Meclis kürsüsünden Mustafa Pehlivanoğlu'nun idam anında anne ve babasına yazdığı mektubu kendi yazdığı "Onlar Diridirler" adlı kitaptan alıntı yaparak okuduğunu ve ağladığını hatırlatan Çayır, söz konusu mektubun aslının da kendisinde bulunduğunu, söz konusu kitapta mektuba yer verdiğini belirtti.

Mustafa Pehlivanoğlu'nun asılarak idam edilmesini en iyi bilen kişinin kendisi olduğunu dile getiren Çayır, şöyle devam etti:
"Bu işi bilenler var, sen tutacaksın bizim hiçbirimize danışmayacaksın, bunun kitabını yazanların hiçbirisinden görüş almayacaksın, mahkemenin iddia makamını ölçü kabul edeceksin ve bir senaryo yazacaksın, o senaryodan yola çıkarak ısmarlama sanatçılarla bu işi topluma lanse edeceksin. Bu yanlış. Yanlış sanatçıyla ve senaryoyla idam edilen bir ülkücü kardeşimi bunlara malzeme yapamayız.

Mustafa kardeşimi tutup 'arkadaşlarını ispiyonlayan, gammazlayan, zor zamanda gidip af, aman dileyen bir insan' rolüne büründürmek kimin haddine. Bu tümden yanlış. Senaryonun içinde mahkemenin savcısı olursa bu proje baştan sakattır ve bir amaca hizmet etmektedir. Birileri 'ben yaparım, olur', 'ben senaryosunu yazarım, birileri de oynar' derse kusura bakmasınlar. Burası Türkiye, herkesin haddine değil. Elbette bir sanatçı her rolü oynayabilir ama sakat, gerçeği yansıtmayan, arkadaşımıza hakaret içeren, şehidimize saygısızlık eden bir tavrın içerisinde olamayız. Buna müsaade edemeyiz."

"BEN SENARYOSUNU YAZDIM AMA PARASIZLIKTAN SİNEMALAŞTIRAMADIM"
"Biz aynı hücrelerde kaldık, işkenceleri birlikte gördük, yokluğu birlikte yaşadık" diyen Çayır, Mustafa Pehlivanoğlu'nun hikayesinin de içinde yer aldığı idam edilen 9 ülkücünün hikayesinin anlatıldığı "Onlar Diridirler" adlı kitabı 1999 yılında yazdığını hatırlattı.

Çayır, "Şayet gerçek senaryo istiyorlarsa senaryo hazır, herhangi bir menfaat veya para karşılığı olmaksızın, bir bedel istemeden kendilerine senaryoyu vermeye hazırım. En yakınında bulunan arkadaşı ben ve arkadaşlarının gözlemlerine dayanarak ve yaşadıklarımızdan yola çıkarak senaryo yazdık. Niye bugüne kadar sinemalaştıramadık, parasızlıktan yapamadık. Birkaç kez görüşmüştük ama olmadı, böyle bir imkan varsa işin gerçek sahiplerine müracaat ederler, biz de kendilerine herhangi bir bedel istemeden senaryoyu veririz, faydalansınlar" dedi.

"MUSTAFA'NIN ANNESİNİ OYNAYACAK KİŞİNİN, ANNESİNİN MANEVİYATINA UYGUN OLMASI GEREKİR"
"Mustafa'nın annesini oynayacak kişinin, annesinin maneviyatına uygun olması gerekir" diyen Çayır, "O dönem yaşananları tek tek yazdım ve senaryolaştırdım, ismi 'Kafes.' Yani Mamak Cezaevi'ni yaşayanlar bilir, ilk girdikleri yerin adı 'kafes'tir. Yani maymunların bile reva görülmediği, insanların sokulup dövüldüğü yer, kafes. Ondan dolayı adına kafes demiştik. Mustafa'nın ve annesi Zeynep Teyze'nin hikayesini anlatıyor" şekline konuştu.

Mustafa Pehlivanoğlu'nun annesi merhum Zeynep Pehlivanoğlu ile de hayattayken görüştüğünü anlatan Çayır, "Zeynep Teyze, Mustafa'yı kurtarmak için aylarca uğraşmış. Çocuğu idam cezası almış ama karar daha Yargıtay'da daha sonra Meclis'e gelmiş. Darbe olunca da gene konseye gelmiş. Çocuğunu kurtarmak için her yola başvuruyor, eski Necati Paşa'ya gidiyor, Baki Tuğ'a gidiyor, neler anlattı bana, hepsini yazdım" dedi.

MHP'NİN HÜLYA AVŞAR'A TEPKİSİ
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın oyuncu Hülya Avşar'a tepkisini de değerlendiren Çayır, "Bizim için şehitler önemli, şehitlerin annesini oynayacak kişinin de manevi bir tarafı var. Mustafa'sına kavuşmuş bir Zeynep Teyze'den bahsediyoruz, o da ahirete göç etti. Dolayısıyla da onun canlandıracak kişinin ölçüleri tartışılabilir ama sonuç itibarıyla Mustafa'nın annesini canlandıracak kişinin, onun annesine uygun olması lazım" ifadesini kullandı.

Statü Yazım Grubu tarafından senaryolaştırılan "Veda Mektubu-Ankara Yazı", Mustafa Pehlivanoğlu'nun yakalanarak Mamak Askeri Cezaevi'deki tutukluluk halinden idam edilişine kadar olan süreyi beyazperdeye yansıtacak. Adını Pehlivanoğlu'nun idam edilmeden önce annesi Zeynep Pehlivanoğlu ile babası Ahmet Necmi Pehlivanoğlu'na yazdığı ünlü mektuptan alan filmin başrol oyuncusu Hülya Avşar olarak belirlendi. Sanatçının Zeynep Pehlivanoğlu'nu canlandıracağı filmde Mustafa Pehlivanoğlu'nun kimin canlandıracağının ise önümüzdeki günlerde belli olacağı belirtildi