Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, Antalya EXPO Center’da bu yıl 12'ncisi düzenlenen Growtech Eurasia Tarım Fuarı’na katıldı.
Fuar alanındaki ziyaretleri Sonrası İHA’nın sorularını cevaplandıran Mirmahmutoğulları, geçmişte Türkiye’nin yurt dışına fuarlara gittiğinde çok dinlenmediğini, ama Son yıllardaki atılımlarla söz sahibi olmayı gerekli kılacak gelişmeler gösterdiğini belirtti.
Mirmahmutoğulları, “Türkiye’nin hamle yaptığını şu fuar bile gösteriyor. Fuarlar eskiden sanayi, tarım ve yan hizmetleri hepsi birlikte olurdu. Türkiye şimdi sektörel fuara geçti. Hatta beni daha da heyecanlandıran, Türkiye tarım fuarı yapmıyor artık. Tarımın içerisindeki alt sektörü, sebzeyi seçiyor. Sebzeyle de yetinmiyor, onun içinden de bir ürün seçip onu fuara taşıyor, onu yapıyor. Müthiş bir şey. Ve Türk kadını artık üretimde ben de varım diyor. Atıl duran kaynakları mutlaka ekonomiye kazandırıyor olmamız lazım” dedi.
“BÖLGE TÜRKİYE’YE GÜVENİYOR” Türkiye’nin bölgeye gıda güvenliğinin temel unsuru olan tohumu ihraç ettiğini belirten Müsteşar Mirmahmutoğulları, “Denirdi ‘Türkiye tohum ithal ediliyor’, ‘İsrail’den ithal ediyor’ diye. Türkiye, İsrail’e 142 milyon dolarlık ihracat yapıp, 27 milyon dolar ithalat yapar hale geldi. Bir bilgi kirliliğidir oluşturuluyor. Ben bunu maksatlı buluyorum. Gıda güvenliğinde şimdiye kadar hiç duydunuz mu tüketici için yanlış yapan bir firmanın kamuoyuna deklare edilmesini. Ceza artırmak yetmiyor. Kamuoyuna deklare etmemizin devamı elbette gelecek. Tarım Bakanlığı eskiden sadece üretim politikalarından sorumluydu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı şimdi hem üretim politikalarından sorumlu hem de gıda güvenliğinden sorumlu. Oda yetmez, gıdanın güvenirliliğinden sorumlu. 75 milyondan sorumlu. İhraç ettiği üründeki, yurt dışındaki insanlardan sorumlu. İlaç kalıntısı için yıllar önce gazetelerde ‘Rusya’nın almadığı, Avrupa Birliği’nin almadığı ürünleri yiyoruz’ deniyordu. Şimdi Rusya diyor ki, ‘En güvenilir ürünlerin geldiği yer Türkiye’. Çünkü havadan ilaçlamayı yasakladık. Zirai maliyetleri azalttık. Reçete ile satılması zorunluluğu getirdik” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin 10 yıl önce 38 milyon ton yaş meyve sebze üretirken, 59 milyon tona çıktığını belirten Mirmahmutoğulları, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, üretilen ürünlerde riski bertaraf edecek ürünler için büyük koruyucudur. En büyük koruyucu hekimliği biz yapıyoruz. Hastane masrafları azalıyor. Devletin gideri azalıyor. Bir bakıma doktora ihtiyaç azalıyor. Artık deşifre ediyoruz. Maksatlı bir bilgi kirliliği oluşturuldu. Paylaşmak zorundayız. Resmen, biz bir ürünü ya da firmayı teşhir ederken kılı kırk yarıyoruz. Elbette herkesin mahkemeye gitme hakkı var. Gidebilir ve zaten gidiyorlar da. Risk gerekiyorsa onu da alması lazım. Marka olan firmalarımıza korkunç derecede hassasiyet gösteriyoruz. Nitekim alt yapıları, laboratuvarlarını da ona göre değiştiriyorlar. Her satış yerine bir denetici koymazsınız. Dünya böyle yapıyor. Gelişmiş ülkeler böyle yapıyor. Ama bizimki kadar böyle deşifre ederek etkin yapamıyor” diye konuştu.
(özel Haber) Zararlı Gıda Üreten Firma Teşhirinde Marka Hassasiyeti
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, tüketiciyi düşünerek zararlı ürünler üreten firmaları deşifre ettiklerini, bunu yaparken marka firmalar konusunda korkunç derecede hassasiyet gösterdiklerini söyledi.