Özel mahkemeler AKP rejiminin bekçisi

Özel mahkemeler AKP rejiminin bekçisi

CHP Grup Başkanvekili Tarhan: Özel yetkili mahkemeler bugün AKP rejimini koruyan mahkemelerdir. Sağlıklı anayasa yapımı için bu mahkemelerin kaldırılması gerekmektedir

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, ''özel yetkili mahkemelerin AKP rejimini koruduğunu'' öne sürerek, ''Anayasa tartışmalarının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için bu mahkemelerin kaldırılması gerekmektedir'' dedi.

Tarhan, CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen ile birlikte TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ''yargı eliyle parlamenter yapının yara aldığını'' söyledi.

Parlamenter yapının yargı eliyle dizayn edildiğini ileri süren Tarhan, ''Ülkemiz artık KHK'larla yönetiliyor. Bu, demokrasiye kesinlikle aykırı ve darbe dönemlerine özgü bir uygulama biçimidir. Bugün darbe anayasasından şikayetçi olanlar bizi, darbe anayasasından istifade ederek, dibine kadar bunu, bu olanakları yönetiyorlar. Asıl önemlisi, Anayasa Mahkemesi... Eskiden özellikle Haşim Kılıç'ın bu konudaki tavrı farklıyken bugün bakıyoruz, yetki kanunun iptaline ilişkin farklı düşünmeye başlamış Sayın Haşim Kılıç. Her nedense, farklı düşünmeye başlamış'' diye konuştu.

''Türk halkının bağımsız yargıyı mumla aradığını düşünüyorum'' diyen Tarhan, şöyle devam etti:

''Bağımsız yargısını arıyor Türk Halkı. AB'yi kullanarak anayasal kurumları, özellikle yargıyı kuşatanlar, amaçlarına ulaştıkları bugün AB'yi sokağa atmaya çalışıyorlar. Bunu lütfen fark ediniz. Ülkede tek bir düşünen, yazan, söyleyen muhalif kalmayıncaya kadar tutuklayan, dışarıda kalanlar için ülkemizi kafeste bir özgürlük alanına çevirenler bugün 'tutuklu milletvekillerini özlediklerini söylüyorlar' bize ve buna inanmamızı bekliyorlar. Timsah gözyaşları döktüklerini düşünüyorum. Yoksa iyi polis kötü polis mi uyguluyorlar? Bunlar bilmiyorlar mı? Yargıdan sinyal alanlar aslında yargıya sinyal de verebilirler, bunu yapabilirler. Deniz Feneri dosyasını, yüzyılın yolsuzluk dosyasını bu sinyallerle kapatanlar, eminim Anayasa Mahkemesinin elindeki dosyayla birlikte başka bir devlete raportörlük yapmasını da makul karşılıyorlardır.''

-''Türk halkı artık istemiyor''-

''Anayasa Mahkemesi Başkanı, Türkiye'nin Anamuhalefet partisini Amerika'ya şikayet etmiştir'' iddiasında bulunan Tarhan, ''Bu açık ve sabittir belgelerle. Bu bir ret nedenidir. Bir yargıcın tarafsızlığını zedeleyecek açık, gizli, örtülü hiç fark etmez.. Gizli yaptığı konuşmaların deşifre olması durumunda ve bunların her biri ihsas-ı rey niteliğindeyse o zaman bu yargıcın reddi gerekir'' dedi.

Tarhan, sözlerin şöyle sürdürdü:

''Bugün ülkemizde bilimsel araştırma, gazetecilik, savunma... Bu meslekler bir terör eylemi olarak ilan edilmiştir. Özel yetkili mahkemeler, bu görevleri terör eylemi olarak ilan etmişlerdir. Daha önce yargıç ve savcılara yapıldığı gibi bu kez avukatlara yani savunmaya gözdağı verilmektedir. Bugün karşılaşılan adaletsiz yargı kararlarına şaşıranlar, şaşırmış gibi yapanlar, Habur ile ilgili olarak Oslo görüşmelerinde Hükümetin terör örgütüne mahkemeyi ayarladıklarını söylemelerine de sahte belgelerle açılan sahte davalara da kız çocuklarının istismarına suskun kalan adalete de aynı şekilde tepki göstermeliler. Çünkü, bu bağımsız yargının tamamen yok edilerek, iktidar partisine bağlanmasına ilişkin uygulamalardan örneklerdir aslında. Bu uygulamalar aslında Timur'un filleri gibi. Aslında Timur o fillerin çok yararlı olduğunu düşünüyor. Oysa o filler halk için çok zararlı. O filler halka zarar veriyorlar. Özgürlükleri her gün çiğniyor bu filler. Özel yetkili mahkemeler, bugün AKP rejimini koruyan mahkemelerdir ve kesinlikle bu anayasa tartışmalarının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için bu mahkemelerin kaldırılması gerekmektedir.

Aslında bu yöntemlerle rejimi değişmeye çalışıyorlar. Eğer yarattıkları bu baskıya uyduracakları bir anayasa hazırlamaksa, rejime uygun bir elbise hazırlamaksa, bundan kesinlikle uzak durmalıdırlar. Türk halkı, AKP'nin kuzu postuna sararak sunduğu canavarları, artık istemiyor.''

CHP İzmir Milletvekili Türmen de yargının içerisinde bulunduğu genel görüntünün herkesi kaygılandırdığını söyledi.

Yargı bağımsızlığının zedelendiği bir ülkede demokrasiden bahsedilemeyeceğini anlatan Türmen, ''Yargı bağımsızlığı 3 aşamayla ortadan kaldırıldı. HSYK, Yargıtay ve Danıştay'daki yapısal değişiklikler, yargıç ve savcılara yönelik nakiller, görevden almalar ve Adalet Bakanlığı bünyesinde yapılan mesleğe giriş sınavları'' dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile