TOBB Türkiye Sağlık Kurumları Meclisi Başkanı Seyit Karaca ve Özel Selçuklu Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Seyit Karaca, 6. Sektörel Şura’nın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında yapıldığını, toplantıda temel sorunlara ilişkin görüşlerini sunduklarını ifade ederek, “Birinci sorun, sağlık hizmetlerinin finansman modeli ile ilgili sürdürülebilirlik endişemiz. Mevcut yapı itibari ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sağlığa ayırdığı payla ilgili her yıl açıkla yönetilen bir bütçeden ve sağlığa cari transferler içerisinde aktarılan paydan bahsedilir. Mevcut yapı itibari ile Genel Sağlık Sigortası son derece geniş kapsamlı bir poliçe olarak tanımlanabilir. Devletin ödediği bedeller arasında yok yok. Neredeyse birkaç kozmetik ürün dışında tüm hizmetler ödeniyor. Ve hükümetin son yıllarda aldığı karar gereğince de cepten ödemelerin minimize edilmesi, mümkün olduğu kadar vatandaşın cepten ödeme yapmaması gibi bir usul benimsendi.
Genel hatları ile siyaseten doğru bir yöntem olabilir ama ülkenin kişi başına düşen milli geliri 2002’de 2 bin 200 dolarken, şimdi 12 bin dolarları konuşuyorsak bu refah artışında vatandaşımızın da artık bir takım şeyleri göze alır, bir takım şeyler konusunda bazı fedakarlıklar yapıyor olabilmesi lazım. Çünkü mevcut yapı ile Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinin bundan 5-6, belki 10 yıl sonra aktüeryal denge açısından sürdürülebilir olmayacağını düşünüyoruz. Devletin sağlığa ayırdığı payın her yıl artıyor olması, üstüne üstlük bir de sağlığa erişimin, ilaca erişimin kolaylaştırıldığı, kişi, başına sağlık kurumuna veya hekime müracaatın 2,5’lardan 8’lere geldiği bir ortamda sağlık giderinin artmaması mümkün değil. Dolayısıyla burada özellikle kronik hastalıklar karşısında alınan tedbirler, kalp damar cerrahisi, kanser gibi konularda alınan tedbirler, acil hastalıklarda hasta nereye giderse gitsin, sosyal güvencisi olduğuna bakılmaksızın hizmetini alabiliyor olması gibi vatandaşı siyasetçinin de, kamu otoritesinin de korktuğu, endişe ettiği risklerden koruyan bir yapıya da kavuştuğu için sistem özel hastanelerin de biraz rahatlatılması finansman modeli açısından gerekir diye düşünüyorum. Şu anda Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödediği bedellerin yüzde 30’u ile yüzde 90’ı arasında bir sınıflandırma modeline göre fark alabiliyor özel hastaneler. Ancak bu fark özel hastanelerde sistemin dönebilmesi için yeterli bir fark değil. Bu açıdan bununla ilgili bir düzenleme getirilmesi şart. Bununla ilgili görüşmelerimiz ilgili bakanlıklarla devam ediyor” dedi.
“HASTANELERİN GELİR KALEMİNDE HERHANGİ BİR ARTIŞ YOK” Bir başka konunun sağlık uygulama tebliği adını verdikleri, hizmet bedelleri ile ilgili konu olduğunu ifade eden Karaca, “Sosyal Güvenlik Kurumu’na sözleşme yaparak hizmet veren hastanelerimiz 2005 yılında en son fiyat artışının sağlandığı bir hizmet sistemi ile hizmet ediyor. 7 yıldır da hizmet bedellerinde ne enflasyon farkı, ne de herhangi bir artış söz konusu olmadı. Hastanelerin her türlü girdilerindeki artışına rağmen, maalesef gelir kaleminde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödediği rakamlar açısında herhangi bir artış yok. Sürümden kazanma modeli de özel sağlık işletmeleri veya hastaneleri için çok doğru bir model değil” şeklinde konuştu.
“ARA ELEMAN SIKINTISI YAŞIYORUZ” Üçüncü problemimiz sınıflandırma ile alakalı problemler şeklinde konuşan Seyit Karaca, “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Sağlık Bakanlığı ile ortak yaptığı, esas aldığı bazı kriterler nezdinde ortaya çıkan bir puanlandırma tablosu. Bu puanlandırma tablosunda bulunduğunuz yere göre Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödediği bedelin yüzde 30’u ile yüzde 90’ına kadar fark alabileceğinizi belirten bir model. Diğer bir konumuz, personel sıkıntıları konusunda. Özellikle hemşire, sağlık memuru konusunda ciddi eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Bununla birleşik olarak belki 15 Şubat 2008’de yürürlüğe giren planlama hükümleri çerçevesinde yeni branş, yeni hekim ve teknolojik cihaz ilavelerinde bir sıkıntı olarak burada zikretmek lazım. Kamudaki insan kaynağı dengesizliğinin kamu aleyhine oluşan tabloyu 2008’den bu yana geçen 4-5 yıllık sürede, kamu önemli ölçüde telafi etti mecburi hizmet uygulamaları sayesinde. Dolayısıyla kamudaki insan kaynağından özel sektördeki insan kaynağı sıkıntısına çözüm olabilecek açılımların biraz daha hızlı ve seri bir şekilde yapılması talebindeyiz. İnsan kaynağı ile ilgili kamu personel seçme sınavına girip de yerleştirme ile ilgili gün sayan personellerimiz atandığı günden itibaren en kısa sürede kamu görevine başlamaları nedeniyle de bir takım sıkıntılar yaşıyoruz. Dolayısıyla bu çerçevede insan kaynağımızın geliştirilmesine yönelik özellikle vasıflı ara sağlık elemanı açısından da hastanelerimiz ciddi sıkıntılar yaşıyor. Ana hatları ile 2013 yılı başlangıcında yaşadığımız temel üç dört sorunu bu şekilde ifade etmek mümkün. Son dönemde fark ücretlerinden kaynaklanan sıkıntı yüzünden de Sayıştay denetimi neticesinde yaşadığımız bir takım sıkıntılar var. Bu Sayıştay denetimi neticesinde kurumlarımızın birçoğu cezai müeyyidelere muhatap olmuş durumda. Buna çözüm noktasında da Sosyal Güvenlik Kurumu’nun katkı ve destekleri gerekiyor. Görüşmelerle bunu aşmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Konya yerelindeki yeni yatırıma da değinen Özel Selçuklu Hastanesi Yönetim Kurulu Başka Yardımcısı Seyit Karaca, “Selçuklu Hastaneleri Konya, Karaman yapılanmasından sonra, yerel bazı diğer yapılanmalar yanında Selçuklu Belediyesi’nin arkasında 6 bin metrekarelik bir arsada 55 civarında hekimin hizmet vereceği, mevcut hastanemizde hizmet veremediğimiz birimlerin yer alacağı yeni bir yatırım başlattık. Bu çalışmayı da 1,5 yıl gibi bir süre içerisinde tamamlamak hedefindeyiz” dedi.
Özel Sağlık Kurumları Sorunlara Çözüm Bekliyor
TOBB Türkiye Sağlık Kurumları Meclisi Başkanı Seyit Karaca, dün Ankara’da gerçekleştirilen 6. Sektörel Şura’da sağlık sektörünün temel sorunları üzerinde durduklarını söyledi.