Öncelikle yeni diziniz hayırlı olsun. Bize biraz Gül Çıkmazı’nın fettan kadını Emel’den bahseder misiniz?
Emel, orijinal dizideki Edie aslında... Kadın grubunun başının belası. Bekar, diğer kadınların eş ve kocaları açısından potansiyel tehlike oluşturan, sürekli dişiliğini ön plana çıkaran bir karakter. Erkeklere ilgisini göstermekte hiç sakına göstermiyor ve bu anlamda inanılmaz özgüvenli... Davetkâr, cilveli ve şuh... ıki evlilik geçmiş başından... İlk evliliği aşk evliliğiymiş. Ama aşk evliliği karın doyurmayınca ikinci kocayı almış. Yaşlı kocasının ölümüyle mal mülk kendisine kalmış. şimdi yine hedefi zengin bir koca bulmak. En büyük rakibi de Songül Öden’in oynadığı Yasemin.
İyi de zaten zengin değil mi Emel?
Yok, bütün malı mülkü kaybettiğinden yeni bir koca lazım.
Gül Çıkmazı’na nasıl taşınıyor Emel?
Kocası bu sokaktan bir ev alıyor ama taşınacakları hafta ölüyor, kendisi tek başına yerleşiyor eve...
EMEL’İ OYNAMAMAK İÇİN ÇOK DİRENDİM
Dizinin orijinalini, “Desperate Housewives”ı izliyor muydunuz?
Çok fazla dizi takip eden biri değilim ama “SexThe City” ve “Desperate Housewives” gördüğüm zaman izlediğim dizilerdi. Ve her seferinde bizde neden böyle kadın dizileri yapılmıyor derdim.
“Umutsuz Ev Kadınları” nasıl bir uyarlama oldu sizce?
Bizimki daha hayatın içinden bir dizi oldu... Bütün karakterler daha doğal duruyor. Benim ya da Bennu Yıldırımlar’ın oynadığı gibi bir kadına günlük hayatta da rastlayabilirsiniz örneğin...
Siz duyduğuma göre projeye son anda dahil olmuşsunuz...
Projeye başlamadan iki ay önce konuştuk. Bu sene dramatik yönü kuvvetli bir rol istemiyordum. Emel gibi dişiliği ön planda, sivri bir karakter için teklif gelince “ben almayayım” dedim. Bir müddet “hayır” diye direttim. Sonunda, Kanal D’nin tanıtım çekimine bir gün kala “tamam” dedim. Çünkü işin içinde olmasaydım aklım burada kalacaktı.
BİR YILDA DOKUZ KUTU ANTİBİYOTİK BİTİRDİM
Rahatsızlığınızdan dolayı kendinizi fazla yormamanız gerektiğini yazmışsınız Twitter’a. Neler oldu?
Geçen yıl çok yoğun geçti. Her şey üst üste geldi. Aşırı uykusuzluk ve yoğun çalışma temposu da kronik rahatsızlıklarımı tetikledi. Ben astım hastasıyım. Geçen yıl dokuz kutu antibiyotik bitirmişim.
Yorgunluk muydu tek sebep?
Aynı zamanda ıstanbul şehir Tiyatroları’nda iki oyunda birden oynuyordum ve halının üstünde debelenmem, sis solumam gerekiyordu. Bitkin düştüm. Sürekli hastalanıyor, bir türlü iyileşemiyordum. Bu kadar antibiyotik kullanmak da bağışıklık sistemimi çökertti. Doktorumdan sert uyarılar aldım. “Bu kadar yoğun çalışmayacaksın, hatta mümkünse gelecek sene bir dur” dedi.
Nasıl bir çözüm buldunuz?
Tiyatroya biraz ara verdim. ıki ay tüm Türkiye’yi dolaştım. O dönümde sağlığım iyiye gitti. Bu kış da yurtdışına gitmeyi planlıyordum ama bu dizi gelince planlar suya düştü.
Dizi sizi yormayacak mı?
Yok... şu an sette sadece iki gün çalışıyoruz. Platoda olduğumuz için rahatım. şu an sağlığım her şeyden önemli... Haftada üç gün spora gidiyor, iki gün de
yüzüyorum. Sürekli doktor kontrolündeyim.
Setten artan zamanları sadece spora ve dinlenmeye mi ayıracaksınız?
Yok... Önce psikodrama sertifikamı alacağım. Eğitime kabul edildim, yakında dersler başlıyor. Hayvan haklarıyla ilgili çalışmalarım da var. Üç köpeğim var ve diğer hayvanseverlerle birlikte hayvan hakları yasaları çıksın diye çalışmalar yürütüyoruz. Köpek eğitmeni olmak gibi bir düşüncem de var aslında. Ayrıca piyano kursuna devam edeceğim. Bir de ıtalyanca öğreneceğim.
GELİNLİKLİ FOTOĞRAFLARDAN EVDE ÖZEL KÖŞE YAPACAĞIM
“Gelinlik giymedik dizi bırakmadık” demişsiniz...
Doğru... Bu dizide iki evlilik sahnesi için iki ayrı gelinlik giydim. Bundan önce Burak Hakkı ile evlilik fotoğrafımız var, ondan önce de “Haziran Gecesi”nde... Bu gelinlikli fotoğraflarımın hepsini bir araya koyup evde özel bir köşe hazırlayacağım.
Özge Özder: Yorulmam yasak
Özge Özder, uzun bir aradan sonra karşımıza “Umutsuz Ev Kadınları”nın Emel'i olarak çıktı.