Padişah Esvaplarına Ünlü Yağmuru

Faruk Saraç, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'la birlikte "Padişah Esvabı" adlı defilenin gerçekleştirileceği Koza Han'da incelemelerde bulundu. Saraç, çalışmaların detayları hakkında Dündar'a bilgi verdi. Koza Han gibi tarihi bir mekana sahip olmanın Bursa ve esnaf için çok önemli olduğunu söyleyen Saraç, "Koza Han; servis malzemesiyle, çay fincanıyla, ışığıyla, belki padişah macunu satılmasıyla, esnafın vitrinindeki sergisiyle, simitçisi ve ayakkabı boyacısının kıyafetleriyle taşıdığı tarihi
değeri ziyaretçilerine hissettirmeli. Böylece hem Koza Han'a daha çok turist gelecektir hem de gelen turist burada daha fazla zaman geçirecektir" diye konuştu.
Padişah esvapları koleksiyonunun 2 buçuk senelik emek ve alın teri neticesinde hazırlandığını dile getiren Saraç, 2000 yılında hazırlanan koleksiyonun 700 parçadan oluştuğunu söyledi. Osman Gazi'den Vahdettin'e kadar 36 padişahın kıyafetlerinin sergilendiği defile için Tuluğhan Uğurlu'nun 36 farklı beste yaptığını anlatan Saraç, "Ben kaftan satan bir adam değilim, bunu sadece tarihe sahip çıkmak adına yaptım. 'Neden Koza Han?' sorusunun cevabına gelince, Koza Han esnafıyla defalarca bir araya geldim,
benden burası için bir çalışma yapmamı istediler. Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar'dan da böyle bir teklif gelince proje doğmuş oldu" dedi.
Saraç, Koza Han'ın etkileyici atmosferinde gerçekleştirilecek olan defileye Tuluğhan Uğurlu, Uğurkan Erez'in yanı sıra podyumda Atilla Saral, Burak Hakkı ve Azra Akın gibi pek çok ünlü mankenin de görev alacağını belirtti.
Defilede 40 kişilik bir ekibin görev alacağını söyleyen Saraç, defilenin görsel şölene dönüşeceğini söyledi. Başkan Dündar ise bu organizasyonun Bursa'ya ve Koza Han'a tanıtım anlamında çok şey katacağını dile getirdi.

"KENDİ KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKMALIYIZ"
Bu özel koleksiyon hakkında bilgi veren Faruk Saraç, "Kendi kültürümüze sahip çıkmamız ve yeni nesle iyi yapılmış işler bırakmamız gerektiğine inanmaktayım. Projemiz üzerinde çalışıp araştırdıkça çalışmamız büyüdü. Öncelikle Osmanlı dönemine ait bütün kıyafet verilerini ve 624 yıllık Osmanlı ve Selçuklu dönemini incelemeye başladım. Padişah portreleri kitabında yer alan kostüm ve aksesuarların doğru tespit edilmesi, defileye göre uyarlanması ve kronolojik sırayla sunulması gerekliydi. Payitaht
İstanbul'da bulunan saraylar, müzeler, cami ve türbeler baştan sona gezildi, fotoğraflar ile detaylar belirlendi. Topkapı ve Dolmabahçe Sarayları'nda ve Askeri Müze'deki silahlar incelendi ve çalışmalar başladı. 700 yıllık bir imparatorluğun verilerine ulaşmak gerçekten çok kapsamlı bir araştırma gerektiriyordu. En ince ayrıntısına kadar dönemin gerçeğini yansıtmak için bu konunun uzmanlarından yardım aldık. Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Prof. Dr. Filiz Çağman ile irtibata geçerek padişahların hayat
biçimlerini inceledik, Topkapı Sarayı Müzesi Kıyafet ve Kumaş Bölümü Sorumlusu Dr. Hülya Tezcan'la birlikte müze arşivinde bulunan çeşitli kaftan, entari, şalvar, mintan, ceket ve pantolonların, işleme ve süslemelerin orijinal kalıpları çıkartılıp kumaş bilgileri alındı" ifadelerini kullandı.

"SABIR İSTEYEN BİR SÜREÇ"
Ciddi bir araştırmanın ardından zorlu bir atölye sürecinin başladığını anlatan Saraç, "Kaftanların kesimini atölyemizdeki kesim masalarında yapmak oldukça zorluydu. 700 yıl evvelki el emeği, göz nuruyla yapılmış kumaşların aynen o günün koşulları altında dokunup dikilmesine günümüz insanının ne vaktinin ne de sabrının olduğunu düşünüyorum. Kaftanı, iç mintanı, entarisi, şalvarı, kavuğu derken kostüm başına yaklaşık olarak 50 metreye yakın kumaş kullandık. Tarihsi gösteri, benim 700 parçalık bir
yorumumdur. Defilede 43 bay ve bayan manken tarafından giyilecek olan padişah ve valide sultan kostümleri, Faruk Saraç Moda Vakfı'nda korunuyor" dedi.
Defilenin detaylarıyla ilgili çalışmalar, şenlikleri yürüten komisyon tarafından yürütülüyor.