Başbakan Han, başkent İslamabad'da yaptığı açıklamada, Hindistan'da Müslüman ve diğer azınlıklara yönelik kötü muamelelerle ilgili endişelerini dile getirerek Pakistan Dışişleri Bakanlığının da Cammu Keşmir meselesini uluslararası alanda çok iyi bir şekilde ele aldığını belirtti.
Ülkesinin, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Hindu milliyetçiliği politikasını uluslararası düzeyde etkili bir şekilde gündeme getirdiğine işaret eden Han, uluslararası medyanın da mevkidaşının söz konusu politikasına karşı yazılar kaleme aldığını dile getirdi.
Han, Hindistan'ın 5 Ağustos 2019'da Cammu Keşmir'le ilgili aldığı kararları iptal etmediği sürece Yeni Delhi yönetimiyle herhangi bir müzakerenin gerçekleşmeyeceğini kaydetti.
- Hindistan'dan henüz yanıt yok
Hindistan yönetimi ise Han'ın açıklamalarına henüz bir cevap vermedi.
Öte yandan Han'ın açıklamaları, son dönemde iki ülke arasında arka kapı diplomasisi yürütüldüğüne dair iddiaların ve Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi'nin Yeni Delhi yönetiminin 5 Ağustos 2019'da Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan Hint Anayasası'nın 370'inci maddesini kaldırmasını "Hindistan'ın iç meselesi" olarak nitelemesinin ardından geldi.
Kureyşi, birkaç gün önce yerel bir televizyon kanalına verdiği röportajda, 370'inci ile 35A fıkrasının aynı önemde olmadığını ve 370’inci maddenin Hindistan’ın iç meselesi olduğunu söylemişti.
Muhalefetten Kureyşi'nin açıklamalarına gelen tepkilerin ardından dün, Dışişleri Bakanı, "Cammu Keşmir ile ilgili hiçbir şey Hindistan'ın iç meselesi olamaz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
- Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir'i merkeze bağlı "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayırmıştı.
Bu madde, merkezi hükümetin Cammu Keşmir'deki gücünü sınırlandırmaktaydı. Buna göre, Hindistan parlamentosunun Cammu-Keşmir’e ilişkin yasama yetkisi savunma, dış ilişkiler ve iletişimle ilgili konuları kapsıyordu ve diğer tüm konular için parlamento sadece Cammu Keşmir hükümetinin anlaşmasıyla yasama faaliyeti yapabilmekteydi.
370'inci maddenin 35A fıkrası uyarınca Cammu Keşmir hükümetine, bölgede daimi oturum iznine sahip olma hakkının kimlere verilebileceğini saptama ve belirlenen kişilere kamu sektöründe istihdam, taşınmaz mal edinme, burs ve diğer yardım türlerinden yararlanma haklarını sağlama yetkisi verilmekteydi.
- Keşmir sorunu
İngiltere, 1947'de sömürge olarak yönettiği Hindistan'dan çekilirken o dönemde prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.
Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20'lik bir kısım ise sınırdaş Çin'in hakimiyetine verildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesini öngörüyor.
Hindistan halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.
Pakistan, Cammu Keşmir Kararlarını Feshetmediği Sürece Hindistan İle Müzakere Yapmayacak
Pakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan'ın 5 Ağustos 2019'da Cammu Keşmir'le ilgili aldığı kararları iptal etmediği sürece Yeni Delhi yönetimiyle herhangi bir müzakerenin gerçekleşmeyeceğini söyledi.