Palalı saldırgana 9 bin lira ceza

İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Sabri Çelebi katılmadı. Şikayetçi E.Y.'yi ise avukatı Yelda Koçak Urfa temsil etti.

Esasa ilişkin kararını açıklayan mahkeme, sanığın 'kişi üzerindeki etkisi basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ve yaşamını tehlikeye sokmayacak ölçüde kasten yaralama' suçunu işlediğinin sabit olduğu, suçun işleniş şekli, işlendiği zaman, yeri, suç konusunun önemi, meydana gelen zararın ağırlığı, rapor içeriği, kastın yoğunluğu ve güdülen amacı göz önüne alarak, sanığı 180 gün adli para cezasına çarptırdı.

'Kasten yaralama' suçunu silah sayılan 'pala' ile işlediği gerekçesiyle sanığın cezasını yarı oranında artırarak önce 270 güne çıkaran, daha sonra sanığın beyanlarını lehe sayıp 6'da 1 oranında indirim uygulayarak cezayı 225 güne düşüren mahkeme, ekonomik durumunu göz önüne aldığı Sabri Çelebi'nin günlüğü 40 liradan toplam 9 bin lira adli para cezasına çarptırılmasını kararlaştırdı.

4 eşit taksitle ödenmesi kararlaştırılan adli para cezasını ertelemeyen mahkeme, sanığın daha önce aynı suçtan mahkumiyeti bulunduğu ve yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluşmadığını belirterek, 'hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının uygulanmasına yer olmadığı' yönünde de hüküm kurdu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığ'ınca hazırlanan iddianamede, sanık Sabri Çelebi'nin 'kasten yaralama'' suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.

Duruşmada, Çelebi'nin başka şikayetçilerin dava açması sonucu yargılandığı İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davayla bu dava dosyasının birleştirilmesi hususunun mahkemesine sorulduğu ve mahkemenin birleşme ile ilgili muvafakat vermediği tutanağa geçirildi.

Söz alan şikayetçi E.Y.'nin avukatı Urfa, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, sanığın elindeki pala ile müvekkili ve başka şahıslara saldırdığının tespit edildiğini belirterek, Çelebi'nin, 'kasten yaralama' suçu dışında, 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçunu da işlediğinin açıklığa kavuştuğunu öne sürdü.

Urfa, sulh ceza mahkemelerinin kapatılmasına dair son yasa değişikliğine göre bu davaya ilişkin görevsizlik kararı verilmesini talep ederek, 'Aski taktirde, sanığın müvekkilimi silahtan sayılan aletle kasten yaraladığı, müvekkilimin beyanı, sanığın savunması, dosyada bulunan bilirkişi raporu ve doktor raporu kapsamına göre sabittir. Müvekkilim, sanığın savunmasının aksine, ana cadde üzerindeyken saldırıya uğramış, sanığın dükkanına girmemiştir, sanık cezalandırılsın' dedi.

Görevsizlik talebine ilişkin karar veren mahkeme, sulh ceza mahkemelerinin kaldırılmasına yönelik yeni yasanın yürürlüğe girmiş olmasına rağmen, sulh ceza hakimliklerinin henüz faaliyete geçirilmemesi ve davaya bakma yetkisinin halen bu mahkemede olması nedeniyle talebin reddine hükmetti.