Papazı Bile Hırvatistan'dan Gelen Bosna Köyü

Bosna Hersek'in batısındaki Bosansko Grahovo'ya bağlı Unişta köyü sakinlerinin emekli maaşlarından kullandıkları elektriğe, postacısından televizyon ve telefon sinyaline, hatta papazına kadar "her şey" Hırvatistan'da geliyor.

Harita üzerinden Bosna Hersek sınırları içinde yer almasına rağmen, Unişta'ya ulaşan tek karayolu Avrupa Birliği (AB) üyesi olan Hırvatistan üzerinden geçiyor. Köyün doğu kesimindeki yüksek Dinara Dağı'ndan dolayı karayolu ulaşımı bulunmazken, köye gitmek isteyenler önce Hırvatistan'a girip, oradan Unişta'ya ulaşmak zorunda kalıyor.
Köyün giriş ve çıkışlarındaki "Hırvatistan Devlet Sınırı" ve "Bosna Hersek Devlet Sınırı" uyarı levhaları dikkati çekerken, Bosna Hersek'ten Hırvatistan'a ya da Hırvatistan'dan Bosna Hersek'e normal bir şekilde giriş-çıkışların yapılabileceği bir sınır kapısı bulunmuyor.
Bosna Hersek sınırları içinde yer alan bu köye gitmek isteyen Bosna Hersek vatandaşları da özel izin almak zorunda. Hırvatistan Sınır Polisi'nden izin almadan köye gidenleri ise gözaltına alınma ve para cezaları bekliyor.
Köyü ziyaret eden AA ekibi, Bosna Hersek Sınır Polisi'nin eşliğinde, önce Strmica Sınır Kapısı'ndan Hırvatistan'a girip, ardından Hırvatistan'ın Knin ve Kiyev şehirleri üzerinden geçip, köy yoluyla Unişta'ya ulaştı. Köyü ziyaret için gerekli izinler alınsa da Kiyev Polis Karakolu'ndan devriye ekipleri köye girer girmez kontrole gelip, gerekli evrakların olup olmadığını kontrol etti.
Yaklaşık 20 vatandaşın sürekli yaşadığı, haftasonlarında ise bu sayının 30'a yükseldiği köyde hayat sakin. Nüfusun büyük çoğunluğunu Hırvatların oluşturduğu köyde bir de Sırp aile yaşıyor.
Köy sakinlerinden Nikola Grizely, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendilerini ziyarete gelen akraba ve arkadaşlarının dahi köye gelmeden önce ilgili makamlardan gerekli izinleri alması gerektiğini, aksi halde cezalandırılabileceklerini söyledi.

Geçmişte kendilerini ziyarete gelen bazı akraba ve arkadaşlarının sınırı izinsiz geçtikleri için 70 ila 135 avro arasında para cezasına çarptırıldığını anlatan Grizely, "Aslına bakarsanız, biz dahil olmak üzere istediğimiz zaman girip çıkma lüksüne sahip değiliz. İşin aslı, ceza alıp almamanız karşınızdaki polisin insafına kalmış. Biz buranın yerleşik halkı olduğumuz için bize sorun çıkarmıyorlar, bizi görmezden geliyorlar. Ancak, bizi ziyaret eden arkadaşlarımız için bu durum farklı. Artık bizi ziyarete gelemedikleri için birçok arkadaşımı kaybettim" şeklinde konuştu.


- En büyük tehlike Schengen

Köy sakinlerinden Yosip Galiot ise şimdi bir şekilde idare edildiklerini, ancak Schengen rejiminin uygulanmaya başlamasıyla her şeyin daha zor olacağını söyledi.

"O zaman yalıtımlı bir şekilde kapatılacağız" diyen Galiot, "En fazla bundan korkuyoruz. Schengen bizi tamamen kapatabilir" diye konuştu.

Marketi olmayan köyde yaşayan halk, yiyecek ihtiyacını haftada üç kez köye gelen pazarcılardan temin ediyor. Fiyatları köye en yakın şehir olan Kiyev'dekine eş değer olan ürünleri ise Bosna Hersek parası mark ile değil, Hırvatistan para birimi olan kuna ile satın alabiliyorlar.
İdari anlamda bağlı oldukları Bosansko Grahovo'dan hiçbir yardım almadıklarını savunan köylüler, gıda ürünlerinin yanı sıra emekli maaşlarının, köydeki elektriğin, sağlık sigortalarının, postacının, telefon ve televizyon sinyallerinin, hatta papazın dahi Hırvatistan'dan geldiğini söyledi.

Grizely, köyde birinin hastalanması durumunda çağırdıkları ambulansın da Hırvatistan'dan, Kiyev'den geldiğini belirterek, "Ancak ambulans sadece sınıra kadar gelebiliyor. Acil bir durumda ise hastayı biz sınıra kadar taşıyoruz" diye konuştu.


- 20 yıldır doktor gelmiyor

Köye, savaş yıllarından beri doktor gelmediğini de belirten köy sakinleri, savaş öncesinde köyde bir sağlık evinin bulunduğunu ve haftada bir kez doktorun köye gelerek köydeki hastaları muayene ettiğini, ilaç yazıp tansiyonlarının ölçtüğünü kaydetti.

Köylülerin bir diğer önemli sorunu ise geçimlerini sağladıkları hayvanları.
Galiot, hayvancılıkla uğraşsalar da hayvanlarının dahi sınırı geçemediğini söyledi.

Kimi zaman yasadışı yollarda Hırvatistan'a kuzu sattıklarını aktaran Galiot, "Ancak bundan önemli bir kazanç elde edemiyoruz. Girdiğimiz riske değmiyor. Bunu yaparken yakalansak, cezası çok büyük" şeklinde konuştu.

Kış aylarında da büyük sorunlar yaşadıklarını anlatan Galiot, köylerinin yüksek rakımlı olmasından dolayı kış aylarında sıklıkla fırtına ve kar yığınları nedeniyle yollarının kapandığını belirterek, bu zor dönemlerde yine Hırvatistanlı yetkililerin kendilerine yardım ettiğini söyledi.

Söz konusu sorunun çözümü için geçen mart ayında Bosna Hersekli yetkililerle masaya oturduklarını anlatan Galiot, ancak Bosna Hersek tarafının sorunun çözümü konusunda gerekli adımları atmadığını savundu.

- "Savaş öncesinde 400 nüfuslu bir köydük"

Eski Yugoslavya coğrafyasında 1990lı yılların başında yaşanan savaşların öncesinde gelişmiş ve modern bir köy olan Unişta, o dönemde 400 nüfuslu bir köydü. Doğa turizminin de son derece canlı olduğu köyde, bir de kültür merkezi bulunuyordu.
Savaş öncesinde büyük futbol kulüplerinin sezon öncesi kampları için sıkça ziyaret ettiği köyde, savaştan sonra büyük değişimler yaşandı.
Köyde ayrıca savaş öncesinde biri Katolik diğer Ortodoks olmak üzere iki kilisenin bulunduğunu anlatan köy sakinleri, Ortodoks Kilisesinin savaşta yıkıldığını, sonraki yıllarda tadilattan geçen Katolik Kilisesi'nin ise hala kullanıldığını söyledi.

Grizely, savaştan önce Ortodokslarla birlikte çobanlık yaptıklarını, bir arada huzurlu bir şekilde yaşadıklarını anlatarak, "Sonra savaş oldu ve insanları birbirine düşürdü. Karşılıklı güven duyguları kayboldu. Bugün köyde sadece bir Ortodoks yaşıyor. Onunla ilişkilerimiz kötü değil. Gelip geçerken selamlaşıyoruz" şeklinde konuştu.

Köylülerin en büyük endişesi, dünyadan koparılıp, yalnızlığa sürüklenmek. Böyle bir şey olması durumunda, köyü terk edip rızklarını başka yerlerde arayacaklarını söyleyen köylüler, sorunlarının çözümü için Saraybosna'dan yardım talebinde bulundu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile