Parkinson Hastalığının 200. Yılı

"Parkinson hastalığı ile ilgili bilinçliliği arttırmak en önemli hedef"

Kısa süre önce ülkemizde düzenlenen 12. Parkinson ve Hareket Hastalıkları Kongresi hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu şunları söyledi: “Türkiye’nin birçok yerinden gelen konunun uzmanları ile Parkinson hastalığının birçok yönünün tartışıldığı 12. Parkinson ve Hareket Hastalıkları Kongresi’nde, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından, Parkinson hastalığı ile ilgili hastanemizde yapılan çalışmalar paylaşıldı. Kongrede sunduğumuz bir çalışma bizlere gösterdi ki, ülkemizde hastalar hastalıklarının başlamasından uzun süre sonra tedavi altına alınmışlardır. Muhtemelen bu gecikme hastalığın belirtilerinin gözardı edilip, hekime başvuruda geç kalınılması ile ilgilidir. Bugün biliyoruz ki, tedaviye ne kadar erken başlanırsa hastalığın seyri o kadar iyi olmaktadır. 11 Nisan Dünya Parkinson Günü dolayısı ile Parkinson hastalığı ile ilgili bilinçliliği arttırmak en önemli hedeflerdendir."

Hastalık öncesi görülen sorunlar; kabızlık, huzursuz bacaklar ve rem uykusu davranış bozukluğu

Bu yılın Parkinson hastalığının James Parkinson tarafından 1817 yılında ilk kez tanımlanmasının 200. yılı olduğunu söyleyen Doç Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, hastalığın temel olarak hareketlerde yavaşlama, ellerde titreme ve gövde katılığı ile seyrettiğini, bu belirtilerin hepsinin tüm hastalarda aynı ağırlıkta olmadığını ve hastalığın belirtilerinin nedeninin ise beyinde hareketlerin düzenlenmesinden sorumlu dopamin hormonunun azalması nedeniyle olduğunu ifade etti.

Hastalığın bu temel belirtilerinin ortaya çıkmasından yıllar önce kabızlık, huzursuz bacaklar veya REM uykusu davranış bozukluğu denilen, uyku sırasında rüyaları yaşar gibi hareketler yapma sorunlarının, Parkinson hastalarında daha sık gözlenebileceğini söyleyen Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, bu belirtileri yaşayan kişilerin belli aralıklarla Nöroloji hekimi tarafından muayene edilmesi gerektiğini ifade etti.



Parkinson hastalığının tedavi süreci titizlikle düzenlenmeli

Günümüzde hastalığın tedavisinde ağızdan alınan ilaçların yanısıra cihaz desteği ile kullanılan deri altı ilaçların ve cerrahi tedavilerin mevcut olduğunu söyleyen Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, tedavinin, hastanın yaşı, hastalığın özellikleri ve diğer birçok faktörün dikkate alınarak hasta bazlı ve titizlikle, uzman ellerde düzenlenmesi gerektiğini, bunun da hastalarda oluşabilecek ve bazen geri dönüşü olmayan ilaçların yan etkilerini önlemek açısından oldukça önemli olduğunu belirtti.



Hayata hareket katın

Hastalık seyrinde hastalarda gövde katılığı ve yürümede sorunlar nedeni ile sık düşmeler, postür değişiklikleri ile gövdede öne eğilme ve yutma sorunları gözlenebileceğini söyleyen Doç. Dr. Amber Eker Bakkaloğlu, bu sorunlarla Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı ile işbirliği içerisinde dans dahil olmak üzere, hareketi arttırıcı birçok yöntem ile mücadele etmenin, hastaların hayat kalitesini arttıracağını ifade etti.