Paylaştıktan sonra kontrolü kaybediyoruz: Reborn bebek tuzağı

Paylaştıktan sonra kontrolü kaybediyoruz: Reborn bebek tuzağı

Sosyal medyada paylaşılan bebek fotoğrafları tehlike saçıyor. Bir milyonu aşkın takipçisi bulunan Baby Gram’a gönderilen çocuk fotoğraflarının oyuncak üreticileri tarafından kullanıldığı iddia ediliyor. Son dönemde piyasada satılan bebekler gerçeğe çok yakın olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu bebeklerin sosyal medya üzerinden paylaşılan fotoğraflarla üretildiğini ifade ediyor. Söz konusu bebekler ise pedofililerin hedefinde.

Instagram’da milyonlarca takipçili Baby Gram hesabına işaret eden dijital içerik üreticisi Orhan Toker, "Burası pek çok bebek fotoğrafının yayınlandığı bir hesap. Bazı silikon bebek imalatçıları da bu hesapta yayınlanan fotoğrafların aynısını üretiyor. Pedofililer özellikle yurt dışında üretim yapan kişilerle irtibata geçerek bu bebeklerden talep ediyor. Bu bebekler kötü amaçlar için kullanmak maksadıyla sipariş edilebiliyorlar” dedi.

Sosyal medyada çocuğunuzun fotoğrafını paylaşmayın çağrısında bulunan Toker, söz konusu fotoğrafların pedofililerin de yakın markajında olduğunu anlattı.

YETİŞKİN KOLEKSİYONU İÇİN
Çin menşeili olan ve ülkemizde de satışa sunulan bebeklerin, ürün açıklamalarında ‘yetişkin koleksiyonu için satılıyor’ gibi ibareler dikkat çekiyor.

Paylaştıktan sonra kontrolü kaybediyoruz: Reborn bebek tuzağı

Bazı satış taktiklerinin pedofiliyi gün yüzüne çıkardığını anlatan Toker, "Çinliler, ürün yaparken Baby Gram’dan fotoğraf alıyor. Baby Gram’da dünyanın her yerinden binlerce bebek fotoğrafı var. Yani reborn bebekler gerçek bebeğe ait fotoğraflarla yapılıyor. Google translate ile hazırlanan bazı ürün açıklamalarında ürünlerde nemli dudakların yer aldığı bilgisi veriliyor. Böyle satılan ürünleri şikayet ederek, satış sitelerinin kaldırmasını sağladık. Ancak yine de net bir tepki vererek Ticaret Bakanlığı’nın bu işe el atmasını sağlamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"NE FAYDASI VAR" DİYE DÜŞÜNÜN
Dijital Baba ismiyle bilinen Toker, son dönemde çocukların tuvaletini yaparken bile fotoğraflarının paylaşıldığına dikkat çekerek, “Her şeyden önce çocuğun mahremiyetine saygısızlık yapılıyor. Paylaşım yapmadan önce 15-20 saniye durup, ‘bu çocuğuma ne yarar sağlar’ diye düşünmek gerekiyor. Aksi halde çocuğun kişilik haklarını hiçe saymaya, çocuk büyüdükten sonra internete girip baktığında utanacağı, çevreye malzeme olacağı paylaşımları yapmamaya özen göstermemiz gerekiyor” dedi.

HAYATLARI KARARDI
Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflar geri dönülmez sonuçlara yol açabiliyor. Paylaş butonuna basıldıktan sonra kontrolün kaybedildiğini hatırlatan Toker, geçtiğimiz günlerde bir başhekimin başına gelenleri aktardı:

"Hoca bir hastaya yardım ediyor, hasta da kendisine yardımı karşılığı ‘bizim otelimiz var gelip konaklayın’ diyor. Başhekim, ‘benim görevim’ diyerek kibarca reddediyor. Kadın bu durum üzerine, başhekimin eşinin sosyal medya hesabını kırarak kızlarının fotoğraflarını ele geçiriyor. Eskort hesabı açarak, fotoğrafları burada paylaşıyor. Başhekimin bir gece telefonu çalıyor, telefonun ucundaki adam, ‘kızınızın gecesi ne kadar, hangi otele göndereceksin’ diye soruyor. Adam o telefonla hayatının şokunu yaşıyor. Ve bu kadın aynı fotoğrafları, onlarca farklı eskort hesabından paylaşıyor. Yani bir hesabı kaldırtıyorsun, karşına başka bir hesap çıkıyor. Bu olay sonrası hem çocukların hem ailenin hayatı karardı. Bu şekilde sosyal medya mağduru pek çok insan var."

ŞANTAJ TUZAĞI KURULUYOR
Fotoğraf paylaşımı sadece çocuklar için tehlikeli değil. Özellikle 13-16 yaş grubu çocukların söz konusu fotoğraflar nedeniyle şantaj tuzağına çekildiği ifade ediliyor. Sosyal medyadan paylaşılan fotoğrafların çıplak bedenlere montajlandığını anlatan Toker, “Daha sonra bu fotoğrafları çocuklara gönderip, ‘ailene göndeririz, okulda etiketleriz, hayatın kararır’ diyerek şantaj yapıyorlar. Çocuk da paniğe kapılıp kendisine yapılan şantaja boyun eğiyor” diye açıkladı.

PAYLAŞIM ÖNCESİ 15 SANİYE DÜŞÜNÜN
Çocukların başlarına böyle olaylar geldiğinde ailelerine gidemediğine işaret eden Toker, “Bu iddiaları gündeme getirdiğimde bana pek ulaşan pek çok çocuk ailesine anlatmaya korktuğunu söyledi. Çocuk- aile iletişiminin kuvvetli olması gerekiyor. Çocuk zora düştüğünde azar işitmeyeceğinden emin olursa ailesiyle paylaşıp yardım ister. Şantaj tuzağına düşen çocukların içine kapandığını, yemek yemediğini, odasından çıkmadığını ailelerin fark edecek iletişim düzeyi oluşturması gerekiyor. Çocuk odasında bilgisayar başında oturuyorsa aile de kafamı dinliyorum deyip buradaki durumu algılayamıyorsa ciddi bir iletişim sorunu var demektir. Aileler çocukların davranış farklılıklarını gözlemleyip önlem alabilir. Çocuklar da sosyal medyada paylaşım yapmadan önce 15-20 saniye düşünüp ‘bana zararı olur mu’ diye düşünmeli. Aileler çocuklara bunu öğretmeli” ifadelerini kullandı.

BU DA DİJİTAL “ÇOCUK KAÇIRMA”
Bazı kullanıcıların kendilerine ait olmayan çocukların fotoğraflarını kullanarak ebeveyn taklidi yaptığını aktaran Toker, “Bu kişiler bebeğin annesi öldü gibi yalanlarla insanları kandırıp duyarlı baba rolüne bürünüyor, böyle hesaplar oluşturuyorlar. Kendi başına bebeğini büyüten bir baba modeli insanların ilgisini çekiyor. Çocuğa ait fotoğrafları bu hesaptan paylaşmayı sürdürüyorlar, çocuk adeta bu hesapla birlikte büyüyor. Bu duruma sanal bebek kaçırma deniyor” şeklinde konuştu.

Toker, "Çocuğunuza ait fotoğrafları bir gün başka bir kişiye ait hesaplarda görebilirsiniz bu nedenle dikkatli olmakta yarar var" dedi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile