Pazarcılar Modern Yerler ve Eğitim İstiyor

Pazarcılar Modern Yerler ve Eğitim İstiyor

Mersin`de pazarcı esnafı, yerel yönetimlerin sıkıntılarını çözmesini bekliyor.

Mersin Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Fuat Kalkan, bugüne kadar defalarca söylemelerine karşın belediyelerin kapalı semt pazarları kurmamalarından yakındı. Pazarlarda denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini de söyleyen Kalkan, pazarcı olacakların da eğitimden geçirilmelerini istedi.Vatandaşın, Ramazan ayında fiyatların arttığı iddialarını ve pazarcı esnafının yaşadığı sıkıntılarla beklentilerini İHA muhabirine değerlendiren Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Fuat Kalkan, Mersin`de 6 bölgede 54 mahalleye hizmet sunduklarını belirtti. Binlerce vatandaşın alışveriş yaptığı ortamlarda çalıştıklarına işaret eden Kalkan, Ramazan`da fiyatların arttığı yönündeki şikayetlere katılmadığını kaydetti. Oda olarak Ramazan`ın başında fiyatları takip ettiklerini ifade eden Kalkan, özellikle domates, salatalık, yeşillik gibi temel sebzelerin fiyatlarında bir değişiklik olmadığını, ancak bazı meyvelerin fiyatında artış yaşandığını, bunun da kendi ellerinde olmadığını anlattı. Kalkan, pazar fiyatlarında kesinlik Ramazan kaynaklı fiyat artışı olmadığını iddia etti.Pazarcı esnafının kar marjının belli olduğunu ve fiyat artırmasının sök konusu olamayacağını dile getiren Kalkan, pazarların marketlerden, manavlardan farkını ise şöyle anlattı: "Biz 54 mahalleye pazar açıyorsak, her mahallenin kendine özgü müşteri yapısı ve tüketim alışkanlığı var. Ben kurduğum pazarda malımı satmalıyım ki, yarın açacağım pazar alanında oradaki müşteri kitleme göre ürün alabileyim. Ondan dolayı bizim fiyat artışımız söz konusu değildir. Akşam 17.00`de pazara gittiğinizde fiyatların mutlaka düştüğünü görürsünüz. Orta gider grubundaki halkımızı ayakta tutan sektör pazarcılık sektörüdür. Orta ölçekli ve üstü gelir grubumuzun yaşadığı mahallelerle düşük gelir grubunun yaşadığı mahalleler arasında elbette fark var. Yeni Pazar`da oturanla Pozcu`da oturan vatandaşımızın gelir dağılımında fark var. Bu gelir dağılımı tüketimine de yansıyor. Ürünleri ona göre satıyoruz, organik ürünleri satacağımız yerler var, satamayacağımız yerler var. Her mahallenin müşteri yapısı farklıdır, sunacağınız ürünler farklıdır. Bundan dolayı bizim fiyat artırmamız söz konusu değil zaten. Akşam o ürünü satmak zorundayız ki, ertesi gün için yeni ürün alabilelim. Ürünü boşaltıp, yeniden kasalara dizmek ve yeni yere götürmenin yüzde 30 maliyeti var. Yüzde 30 zarar etmeden ürünü daha ucuz fiyata satıp ertesi gün yeni ürünü sunuyoruz.""PAZARCININ EĞİTİM DÜZEYİ DÜŞÜK, VATANDAŞI ANLAMASI GEREKİYOR"Pazarcı esnafının eğitim düzeyinin biraz düşük olduğunun ve eğitim alması gerektiğinin altını çizen Kalkan, "Pazarcılık sektörü Mersin`de 22 senedir var. Fakat sistemden, yasalardan kaynaklanan bir takım sıkıntılar nedeniyle bizim pazarcı esnafımız biraz geri kalmış durumda. Çağın gereklerine uygun bir şekilde hem çalışma alanlarımızın oluşturulması hem de kişisel ve mesleki gelişimin ortaya konması gerekiyor. Pazarcı esnafımız genelde eğitim düzeyi düşük insanların bir arada olduğu, alış- satış konusunda ve müşteri ilişkilerinde eksikleri olan bir kesim. Pazarcı olmak isteyenlere eğitim verilmesini istiyoruz. Eğitim çok önemli. Ama bu tek taraflı değil. Biz pazarlarda dolaşarak esnafımızın sıkıntılarını da dinliyoruz. Vatandaşın ürünü seçme noktasında sıkıntılar olabiliyor. Bizim idareci olarak pazarcıyı anlamamız, pazarcının da vatandaşı anlaması gerekiyor. Müşterinin pazarcı esnafına yarattığı sıkıntılar var ama pazarcıların kendi aralarında da sorun yaşanabiliyor. Birbiriyle anlaşamama, müşteriye karşı eksiklik var. Yerel yönetimlerle birlikte çalışmalıyız" dedi."YEREL YÖNETİMLERDEN ŞİKAYETÇİYİZ, BİZE YETERİNCE DESTEK OLMUYORLAR"Gerek kapalı alan konusunda gerek denetimlerde gerekse eğitim alanında belediyelerden yeterli desteği görememekten yakınan Fuat Kalkan, bu anlamda yerel yönetimlerden şikayetçi olduklarını söyledi. Çalışma alanlarının belediyelerce oluşturulduğuna dikkat çeken Kalkan, "Belediyelerin Pazar Yeri Yönetmelikleri var. Fakat belediyelerin pazarlara, iş bittikten sonraki temizlik dışında hiçbir bir katkısı yok. Biz zaten pazar sokaklarına işgaliye ödüyoruz. Aylık yaklaşık 25 bin TL`yi buluyor. Sadece Mezitli Belediyesi`ne örneğin her tezgah başına 65-70 TL işgaliye ödüyorum, toplam 200 tezgahım var, ortalama 12 bin TL ödüyorum. Yıllık olarak yaklaşık 250 bin TL işgaliye ödüyoruz. Bunlar vergisini ödeyen, deftere tabi esnaf, bakkaldan, marketten farkları yok. Devlet ekonomisine çok büyük katkıları olan insanlar. İki bin esnaf, her biri yanında 2`şer kişi çalıştırıyor, büyük bir istihdam Mersin açısından. Aileleri de eklerseniz 10 binin üzerinde insan bu sektörden ekmek yiyor. Mersin için büyük bir potansiyel. Ama maalesef bunu göremeyen yerel yönetimlerimiz, resmi kurumlarımız var. Beklentimiz, `Mersin turizm bölgesi, Mersin gelişecek, Avrupa şehri olacak` diyoruz ama maalesef İstanbul, Ankara, İzmir gibi yerler pazarcılık sektörünü daha modern hale getirdiler. Bugün Yenişehir bölgemizde Belediye Başkanı İbrahim Genç, Mersin`de pazarcı sektörünü halka daha modern anlamda sunma noktasında büyük çalışmalar yaptı. Şu an Yenişehir Belediyesi sınırları içersinde yüzde 80 oranında kapalı semt pazarlarımız var, bay-bayan tuvaletlerimiz var. Vatandaş kışın çamurdan, yazın güneşten korunarak alışveriş yapıyor. Bunun için Başkan Genç`e teşekkür ediyoruz. Ama diğer belediye başkanlarının bu anlamda çalışması yok. Halen sokakta çadır açıyoruz, insanların evinin penceresine ipimizi bağlamak zorunda kalıyoruz, sokak kapanıyor, vatandaşı rahatsız ediyoruz. Uğraş vermiyorlar belediyeler" diye konuştu.Belediyelerden ve resmi kurumlardan beklentilerini de sıralayan Kalkan, denetimlerin sıklaştırılmasını istedi. Kendilerinin Oda olarak pazar yerlerinde denetim yaptıklarını ve mümkün olduğunca yaptırım gücünü uygulamaya çalıştıklarını kaydeden Kalkan, ancak bunun yeterli olmadığının altını çizdi. Kalkan, "Çünkü bizde kitle ve alan büyük. Her belediye kendi bölgesindeki pazarları daha sıkı denetlese, sadece işgaliye almanın dışında pazarcıları daha iyi noktaya getirerek esnafı hem mutlu etse hem de halkın daha güzel, daha modern ortamlarda alışveriş yapmasını sağlasa bizi daha da mutlu eder. Hep `2013 Akdeniz Oyunları gelecek, Mersin`de turizm olacak` diyoruz ama halen sokaklarda tezgah açıyoruz. Mersin`de vatandaşın yüzde 80`i alışverişini pazarlardan yapıyor. Vatandaşın böylesine ilgi gösterdiği bir alana siz Hükümet, belediye olarak yasal anlamda çözüm üretemezseniz bu sıkıntı yaratır. Halka açık, sirkülasyonun fazla olduğu, herkesin giriş çıkış yaptığı yerler buralar. Biz burayı daha çağdaş hale getirmek zorundayız. Bunun için daha sıkı takibe alınmak zorunda" ifadelerini kullandı.Pazar yerlerinde yaşanan bir başka sorunun da hırsızlık olayları olduğuna dikkat çeken Kalkan, bunun çözümü için hem Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ile hem de Emniyet Müdürü ile görüştüklerini, ancak henüz bir sonuç alamadıklarını vurguladı. Hırsızlık konusunda Emniyetin önlem alması gerektiğini belirten Kalkan, sözlerini şöyle bitirdi: "Pazarlarda ekip görevlendirilmeli. Polisin pazarda tur atması caydırıcı olur, bu bizim talebimizdir. Bu konuyu 4-5 ay önce Emniyet Müdürü ve Vali ile görüştük, sıkıntılarımızı Valiye anlattık, modern pazar yerleri ve hırsızlık gibi sorunların ortadan kaldırılması için talepte bulunduk. Sayın Vali çözeceğini söyledi ama nasıl bir çalışma yaptıklarını bilemiyoruz. Bunu tam olarak hissedemedik daha. Bunun yanında, pazarcıların müşteri ilişkisi, satış teknikleri, kişisel gelişim konularında eğitilmesi için yerel yönetimler bize destek versin. Pazarcı olacaklar bir eğitim sürecinden geçsin, bir sertifika verilsin istiyoruz. Müşteriye `abla-amca` demek yerine `hanımefendi, beyefendi` demeyi öğrensin, bağırarak satış yapmasın istiyoruz. Biz istiyoruz, söylüyoruz ama belediyeler ve devlet kurumları maalesef sessiz kalıyor. Pazara düzenlemesi gelmesi gerektiğine inanıyoruz."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile