Perakendecılık ve E-tıcaret Paneli

Perakendecılık ve E-tıcaret Paneli

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Akdeniz Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü işbirliğiyle “Perakendecilikte Yeniden Yapılanma: Tarım,Gıda ve Ticaret Sektörüne Etkileri” konulu panel düzenlendi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ve Akdeniz Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü işbirliğiyle ATSO Konferans Salonu’nda düzenlenen “Perakendecilikte Yeniden Yapılanma: Tarım - Gıda ve Ticaret Sektörüne Etkileri” konulu panele; TC Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Perakende ve e-ticaret Daire Başkanı Adem Başar, Rekabet Kurumu Uzmanı Neyzar Ünübol, Nielsen Analitik Danışmanlık Grup Müdürü Salih Erden, Akdeniz Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. A.Ali Koç konuşmacı olarak katıldı.

Panelde son yıllarda dünyada ve Türkiye’de organize perakende veya zincir marketlerin, AVM’lerin, e-ticaretteki gelişmelerin, tarım-gıda ve ticaret sektörlerindeki KOBİ’ler, imalatçılar, tarım üreticileri, tedarikçiler, toptancılar ve esnaf üzerindeki etkileri tartışıldı.

Panelin açılışında bir konuşma yapan ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, Türkiye’de perakende ticaretteki gelişmelerin şu anda en önemli konulardan biri olduğunu belirterek, “Çünkü bu yıl tarım kesiminin ve esnaf kesimin en sıkıntılı yıllarından birisi olmuştur. Tarım ve gıda sektörü hem kendi yapısal sorunlarını yaşamaktadır hem de perakende sektöründeki gelişmeden etkilenmiştir. Esnaf zaten artık ümidini kaybeden bir kesimdir. Hele Antalya gibi turizme dönük olarak kurulmuş ve gelişmiş bu kesimde sorunlar çok daha ağırdır. Çünkü Antalya’da esnaf kesimi veya şehir merkezindeki, ilçe merkezlerindeki mağazalar, yani geleneksel perakende shopping center dediğimiz organize turistik alışverişin, AVM’ler ve zincir mağazaların hızlı gelişmesiyle adeta şoka girmiştir. Ticaretin sağlıklı gelişmesi, aslında şehirlerin sağlıklı gelişmesi, turizmin gelişmesi, tarımın gelişmesi demektir” dedi.

Ticaretin sağlıklı gelişmesi için de üç temel koşul bulunduğunu ifade eden Budak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Birincisi; Devlet, ticareti ekonomik ve sosyal amaçlar doğrultusunda yasal düzenlemeye tabi tutmalı, kurallı hale getirmelidir. İkincisi; belediyeler ticari alan planlamasını gelişigüzel yapmayı bırakmalı, şehrin gelişmesi ile ticaretin gelişmesini birlikte ele almalı, kentleşmeyi ve ticareti kurallı hale getirmelidirler. Üçüncü olarak da; ticaret sektörümüz, üreticilerimiz, yani sanayicimiz de perakende ticaretteki gelişmeleri öngörmeli ve kendisini buna hazırlamalıdır. Dünya değişirken kendisi değişmeyen herkes ve her işletme sıkıntı yaşayacaktır. Bizler ve esnafımız kendimizi yenilemedikçe şikayet etmeye hakkımız olmayacağını kabul etmek zorundayız. Kendimizi hazırlamanın ilk yolu da bu tür bilgilenme toplantılarından ve yine Odamızın yaptığı diğer eğitimlerden geçmektedir.” Perakende ticaretin yapısının dünyada ve Türkiye’de değiştiğini anlatan Budak, toptan ve perakende biçimlerinin değiştiğini, tekelleşmenin ve küresel şirketlerin paylarının arttığını bildirdi. Türkiye’de de perakende ticaretin son 10-15 yıllık dönemde en hızlı gelişen ve değişen sektörlerden biri olduğunu vurgulayan Budak, “Sektörün hacmi 300 milyar dolara yaklaşmaktadır. Bunun yarısı gıdadır. Organize perakendenin payı hızla artmış ve geleneksel ticarete yaklaşmıştır. Organize ticaretin yanında bir de elektronik ticaret başlamış ve katlanarak gelişmiştir. E-ticaret cirosu şimdiden 30 milyarlara gitmektedir. Son aylarda bir de televizyon ve radyo üzerinden satışların patlama yaptığını görüyoruz. Bu şekilde devam ederse geleneksel ticaretin payı daha fazla düşecektir. Çünkü bu yıl iç talep yüzde yarım büyürken, ticaret sektörü sadece binde 1 büyürken, zincir mağazaların ciroları yüzde 12 artmıştır. AVM ciroları yüzde 15 artmıştır. Türkiye tarımda henüz örgütlenmeyi, modernizasyonu sağlamış değildir. Sanayileşmesini tamamlamış değildir. Henüz dünyada yeterince Türk markası yoktur. Henüz kente göç devam etmektedir ve sosyal istikrarı küçük tarım üreticisi ve esnaf sağlamaktadır. Bu yapıya rağmen ticarette kuralsız gelişmeye izin verilmemeli, tekelleşmeye ve yabancı sermaye hakimiyetine kapı açılmamalıdır. Bu konuda hem Bakanlığımızdan hem de Rekabet Kurumumuzdan daha katı bir tavır bekliyoruz” dedi.

Yaklaşık 10 yıldır perakende yasasını veya Büyük Mağazalar Yasası’nı beklediklerini de sözlerine ekleyen Budak, “Bu ortamda esnafın ve üreticilerin de çağın gereklerine daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Esnaf bilmeli ki, bu çağda perakende de kalmak için ya işletmenin yeri ya da malı özel olmalıdır. Yeri özel, malı özel olmayan işletmenin kaderi tesadüfe kalmış demektir. İşte bu panel bu konuları daha iyi tartışma, anlama ve anlatma fırsatıdır. Bizim bu tür etkinliklerimiz devam edecektir” şeklinde konuştu .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile