Boğazkaya köyü Domla mahallesinde yaşayan Sadık Kaval, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçükken köyde herkesin geçimini kaşıkçılık işinden sağladığını ancak şimdi kocaman köyde bu işle uğraşan tek kaldığını söyledi.
''Biz gittikten Sonra uğraşan kimse kalmayacak'' diyen Kaval, şöyle devam etti:
''İstanbul'da yaşayan iki oğlum var. Bir tanesi kaşık yapmak istese benden alasını yapar. Ama köye gelmek ve bu işi yapmak istemiyorlar. Ben bu sanatı dedelerimden, babamdan öğrendim. Gençler bu sanata hiç ilgi duymuyorlar.''
Kaşık yapımında kullanılan ağaçların dağdan getirildiği için artık çok fazla üretim yapamadığını anlatan Kaval, ''Biz zamanında İstanbul'da Tahtakale'de bulunan Kaşıkçı Han'daki dükkanlara toptan yapıp yolluyorduk. Aynı zamanda ilçe merkezinde kurulan pazarlarda satıyorduk'' diye konuştu.
Yemek kaşıklarının yanı sıra süs amaçlı, oynarken kullanılan kaşıklardan da yaptığına işaret eden Kaval, ''Geçen yıl ilçedeki okulun folklor ekibine yaptım. Azdavay ilçesinde bir düğün olmuştu. Oradan iki top sipariş vermişlerdi, onu yaptım'' ifadesini kullandı.
Mesleğin çok dikkat istediğini vurgulayan Kaval, elinde ve ayağındaki yara izlerini göstererek, şöyle devam etti:
''Kullandığımız aletler kesici olduğu için bu işi yaparken dikkat etmek gerekiyor. Kaşık yaparken yanımıza gelen misafirin yüzüne bakamayız bile. Kafamızı kaldırdığımız an elini kesme tehlikesi var. Yanımıza gelen misafirler de bunu bildikleri için bizleri yadırgamazlar''.
Muhabir: Hatice Karakaş
Yayıncı: Ebubekir Gülüm
Pınarbaşı'nın Son Kaşık Ustası Açıklaması
Kaşıkçılık sanatının Anadolu'daki ünlü merkezleri arasında yer alan Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesinde yaşayan son kaşık ustası Sadık Kaval, ilerlemiş yaşına rağmen geçimini kaşık yaparak sağlıyor.