Piyasalarda savaş ve Avrupa şoku

Olası bir Kuzey Kore-Güney Kore savaşı ve İrlanda'dan sonra diğer Avrupa ülkelerine yansımasından endişe duyul...

Olası bir Kuzey Kore-Güney Kore savaşı ve İrlanda'dan sonra diğer Avrupa ülkelerine yansımasından endişe duyulan borç sorunu piyasaları alt üst etti. Dün 1.45 TL seviyelerinden kapanan dolar kotasyonları sabah ilk işlemlerde 1.46'dan işlem gördü ve saatler ilerledikçe yükselişini sürdürdü. Piyasanın kapanış saatinde bankalararası piyasalarda dolar kotasyonları alışta en iyi 1.4850 TL'den işlem gördü.

Dolar yükselirken İMKB ise düşüşe geçti. Birinci seansı yüzde 0.78 değer kaybıyla tamamlayan İMKB 100 endeksi günün tamamında yüzde 2.34 değer kaybetti. İMKB 100 endeksi global hisse senedi piyasalarındaki satışlara paralel olarak 66,335.42 puandan kapandı.

Hazine bugün gerçekleştirdiği ihaleler ile Kasım ayı ihale programını tamamlarken, bugünkü ihalelerde piyasa beklentilerin aksine 11 ay vadeli kısa kağıt yerine 10 yıl vadeli TÜFE'ye endeksli uzun vadeli tahviller ilgi gördü.

Bankacılar, TÜFE'ye endeksli tahvilde tek ya da az sayıda kurumun alım yapmış olabileceğini belirtirken, 10 yıllık TÜFE'ye endeksli tahvilde ROT öncesi en yüksek yüzde 1.93 reel seviyesinden işlem gören faiz ihale sonrası işlem bazında yüzde 1.79 seviyesine kadar geriledi.

Üst düzey bir bankacı, "Gösterge faizin yüzde 7.90 seviyelerinden yüzde 7.60 seviyelerine inmesinde en önemli etken TCMB'nin 400 baz puanlık faiz indirimi. Artık piyasa TCMB'ye yüzde 1.75'ten para satmak yerine piyasadan kağıt almayı tercih ediyor. Bugün piyasada gördüğümüz hafif yükseliş ise AB'ye ilişkin endişelerden kaynaklandı, ancak etkisi her zamanki gibi sınırlı kaldı. TCMB'nin para politikasında 'Politika faizlerinin bir süre daha mevcut düzeylerde tutulması, uzun süre düşük düzeylerde seyretmesi gerekecek' ifadesi kaldıkça bono faizlerinde yükseliş sınırlı kalır" dedi.

Tahvil-bono piyasasında dün spot kapanışta yüzde 7.65, valörlüde yüzde 7.63 seviyesinde olan 8 Ağustos 2012 itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi bugün spot kapanışta yüzde 7.59, valörlüde yüzde 7.63 seviyesindeydi.

Öte yandan dış piyasalardaki bozulmaya dikkat çekerek, Avrupa ülkelerine yönelik borç endişelerinin tetiklemesiyle piyasadan çıkış olduğunu söyleyen bankacılar, borç krizinin diğer Avrupa ülkelerine yansıyacağı ve Portekiz'in notunun düşürüleceğine yönelik endişelerin de euro/dolar üzerinde aşağı yönlü baskıya neden olduğunu belirtti.

Bugün sabah saatlerinde 1.3556 seviyelerinden işlem gören euro/dolar, TSİ 1652 itibariyle 1.3440 seviyesinden işlem gördü.

İspanya ile Almanya'nın 10 yıl vadeli tahvil spreadleri arasındaki farkın son iki haftanın zirve seviyelerine yükseldiğini söyleyen bir bankacı, "Spread, bugüne kadarki en yüksek seviye olan 233'e çok yakın. Sonuçta İrlanda, Portekiz ve Yunanistan küçük; ancak İspanya ekonomisi, bu üçünün toplamından büyük. Korkulan İspanya'nın da sorun yaşaması" dedi ve şöyle devam etti:

"Bizde de likidite kayboldu. Bono çok fazla bozulmadı, ama hisseden iki gündür çıkış var. Ayrıca TCMB'nin 140 milyon dolarlık günlük alım miktarı bugün fazla geldi. Döviz alım ihalesi öncesi dolar/TL 1.46 iken, ihale sonrası 1.4750'lere yükseldi. Yarın alım tutarını azaltabileceğini düşünüyorum çünkü sepet bazında da kur yükseldi. Bugün 1 milyar dolardan fazla net çıkış var. Dünyada risk iştahı azalıyor."

Garanti Yatırım Stratejisti Tufan Cömert ise döviz piyasasında iki gündür yabancı talebi olmasına rağmen, bu talebin yeni girişler ile karşılandığını hatırlatarak, "Bugün ise, paritedeki gerilemenin hızlanması ile satıcıların çekildiğini görüyoruz. Buna bağlı olarak TL döviz sepeti bazında son iki ayın en düşük seviyesinden işlem görüyor (TL değer kaybediyor)" dedi ve şöyle devam etti:

"Paritede ise Portekiz'in notunun indirileceği söylentileri etkili oluyor. (Euro/dolarda) 1.3450'nin kırılması durumunda yeni hedef 1.33 olacak. Buna bağlı olarak TL de dolar karşısında 1.50 seviyelerine kadar gerileyebilir. Sonuç olarak şu anda piyasalarda mantıklı bir fiyatlama yapıldığını söylemek güç. Ancak yurtiçinde herhangi bir olumsuz temel gelişmenin olmadığı, satışların tamamen dışarıya bağlı olduğu unutulmamalı. Yurtdışı piyasalarda en azından istikrar görülmesi durumunda, TL talebi de yine artacaktır."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile