Terör örgütü PKK 13 Ağustos'tan bu yana devam eden "eylemsizlik" sürecini, "AKP'nin adım atmamasını" gerekçe göstererek sona erdirdi.
PKK saldırılarının yeniden başlayacağı anlamına gelen karar seçim sürecinin sancılı geçmesine neden olabilir.
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan aylardır Mart ayı için uyarıda bulunuyor, "eğer gerekli adımlar atılmazsa aradan çekilirim" tehdidinde bulunuyordu.
DTK ve BDP'den son yapılan açıklamalarda da hükümetin adım atmaması eleştirilerek PKK'ya "ateşkesi uzat çağrısı" yapılmayacağı duyuruldu.
Ardından Şubat ayının son günü PKK'ya yakın internet sitesi eylemsizlik kararının bitirildiğini duyurdu.
Örgüt açıklamasında bundan sonrası için şöyle denildi:
"Bu durumda güçlerimiz, saldırılar karşısında kendisini daha etkili savunacak, fakat saldırmayan, operasyona çıkmayan ve halka yönelmeyen güçlere karşı askeri eylemde bulunmayacaktır. Önümüzdeki sürecin nasıl bir karakter kazanacağı konusunda AKP hükümeti ve devlet güçlerinin yürüteceği politikaların etkili olacağı açıktır."
EYLEMSİZLİĞİ BİTİRME NEDENLERİ
Örgüt eylemsizlik kararının bitirilmesine gerekçe olarak 5 maddeyi şöyle sıraladı:
"Operasyonlar durdurulmadı.
KCK davasında anadilde savunma hakkı verilmedi, tek bir siyasi dahi serbest bırakılmadı.
Öcalan'ın koşullarında iyileştirmeler yapılmadı. görüşmeler müzakere sürecine evrilmedi.
Adalet ve Hakikatleri Araştırma Komisyonları kurulmadı.
Yüzde 10 barajı aşağı çekilmedi."
ARACILIKTAN ÇEKİLME TEHDİDİ
Öcalan avukatlarıyla yaptığı görüşmelerde 1 Mart uyarısı yapmış ve şöyle tehdit etmişti:
"1 Mart'a kadar bir sonuç çıkması lazım. Bu tarihe kadar görüşmeler sonuç verirse, ben buna kutsal barış, büyük barış derim. Yoksa daha kötü bir süreç başlayabilir. 1 Mart'a kadar görüşmelerden anlamlı bir barış çıkmazsa ben bu aracılıktan çekilirim. Karışmayacağım onlara. Sıfıra doğru geri sayım başladı."
BÖLGE BARUT FIÇISI
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, terör örgütü PKK’nın sözde ’eylemsizlik’ kararını bitirdiği yönündeki açıklaması karşısında endişeli olduklarını, Başbakan Erdoğan’ın derhal açıklama yaparak, somut adımlar atmasını istedi. Kürtlerin kendi elleriyle, kendi çözümlerini yaratacağını savunan Demirtaş, "Bölge şu anda barut fıçısıdır. Patlama noktasına gelmiş, kimse bunun farkında değil. Bu insanlar bir gün bir yerde kesintisiz isyana başlarsa, kimse bunu durduramaz. Böyle bir patlama noktası biz görüyoruz. Ama bu nasıl bir toplumsal etki yaratır, doğrusU biz kaygıyla izliyoruz. Siyaset olarak çözüm arıyoruz" dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Diyarbakır’da gerçekleştirilen MYK toplantısının ardından, basın toplantısı düzenledi. BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Batman Milletvekilleri Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız ile birlikte parti binasında gazetecilerin karşısına geçen Demirtaş, MYK toplantısındaki değerlendirmeleri paylaşacaklarını söyledi.
'ERBAKAN MÜCADELE ADAMIYDI’
Vefat eden eski Başbakanlardan SP lideri Necmettin Erban’ın ailesine, yakınlarına ve partililerine başsağlığı dileyen Demirtaş şunları söyledi:
"Türkiye siyasetinin son 40 yılına damgasını vurmuş, emeği geçmiş merhum Erbakan’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor. Ailesine ve bütün sevenlerine. Partililerine başsağlığı diliyoruz. Umud ediyoruz ki Necmettin Erbakan gibi bir siyasi kişilik, bu güne kadar kendi çizgisinde, kendi mücadelesinde yürüttüğü, yarattığı değerler bundan sonra da Türkiye’de demokratik siyasetin gelişmesine katkı sunar. Her şeyden önce bir mücadele insanıydı. Siyasi çizgimiz uyuşmasa da, dünya görüşmelerimiz uyuşmasa da, bir mücadele adamı. Yaşamının son gününe kadar da çizgisini korumuş bir mücadele adamı, saygın bir siyasetçi olarak kendisini anacağız. Yad edeceğiz."
'28 ŞUBATIN KAYBEDENİ ERBAKAN, KAZANANI ERDOĞAN’
28 Şubat’n mağdurunun rahmetli Erbakan, kazanının ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu öne süren Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP 28 Şubat darbesinin ürünüdür. Dolayısıyla darbeyle gelmiş bir iktidardır bize göre. 28 Şubat darbesinin nimetlerinden faydalınmış, iktidar olmuştur. 28 Şubatla asla yüzleşmemiş, hesaplaşmamıştır. Darbeyi yapanlarla AKP bu güne kadar tek bir sorun yaşamamıştır. Uzlaşma içinde bu güne kadar gelmiştir. Dolayısıyla 28 Şubat zihniyetiyle uzlaşan bir zihniyetin, 12 Eylül ve geçmiş darbelerle hesaplaşmasını kimse beklememelidir. Bizim beklentimiz 28 şubat dahil bütün darbeci zihniyetleriyle gelenekleriyle hesap sormaktır. 28 Şubat belki bir iktidarı deviren bir süreç oldu ama, ortaya çıkan tablo bugün itibariyle 28 Şubatın aslında hayata geçtiğini ve AKP’nin de bunu beslediğini gösteriyor. Darbe geleneği Türkiye’de hala sürüyor."
'KÜRT HALKI KENDİ ÇÖZÜMÜNÜ YARATACAKTIR’
Terör örgütü PKK’nın ’eylemsizlik’ sürecini bitirdiğine ilişkin açıklamasını da değerlendiren BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, süreci belirleyecek olanın hükümet olduğunu kaydetti. Demirtaş şöyle konuştu:
"2002’den beri hükümet bu tür ateşkes süreçlerini heba ediyor. Türkiye kamuoyu şunu iyi bilmelidir. AKP, 8 yıllık iktidarı döneminde kesinlikle hiçbir dönem barış konusunda samimi davranmamıştır. Sadece kendi oyunu arttırabilecek, kendi egemenliğini güçlendirebilecek bir zemin yaratmak için kullanmıştır. Kürt halkı artık kendi çözümünü kendi elleriyle yaratacaktır. 20 yıldır meydanlarda sokaklarda her türlü baskıya, şiddete katliamlara rağmen mücadelesinden vazgeçmeyen halk, artık inisiyatifi tekrar ele alacaktır."
Türkiye’nin en önemli gündeminin Kürt sorunu ve ateşkes olduğunu ileri süren Demirtaş, "Sayın Başbakan bu konuda derhal açıklama yapmalıdır. Ne düşünüyor, ne adım atmak istiyor. Türkiye’yi yeniden bir çatışmalı sürece mi götürecek, yoksa bu soruna somut bir proje mi açıklayacak. Bunu derhal açıklamalıdır" dedi.
'BÖLGE BARUT FIÇISI GİBİ’
Gelinen noktada bölgedeki duyguyu, Kürtlerin yaşadığı hissiyatı Türkiye kamuoyunun bilmediğini kaydeden Demirtaş Şunları söyledi:
"Bölge şu anda barut fıçısıdır. Patlama noktasına gelmiş, kimse bunun farkında değil. Bu insanları yıllarca oyalayarak, hakaret ederek, kandırarak sokaklarda coplayarak ’açılım yapıyorum’ diyemezsiniz. Bu insanlar bir gün bir yerde kesintisiz isyana başlarsa kimse bunu durduramaz. Böyle bir patlama noktası biz görüyoruz. Ama bu nasıl bir toplumsal etki yaratır, doğruysa biz kaygıyla izliyoruz. Siyaset olarak çözüm arıyoruz. Burada hükümetin kulağı sağır, gözleri görmüyor."
'ŞIVAN VE BURKAY’IN DÖNÜŞÜ İKİ YÜZLÜLÜK’
Şivan Perver ve Kemal Burkay’ın Türkiye’ye dönüş hazırlıklarıyla ilgili soruları da yanıtlayan Demirtaş, şunları söyledi:
"İfade özgürlü nedeniyle yıllarca Avrupa’da sürgünde bulunanları geri çağırıyorsunuz ama, 2 bin kişiyi sadece ifade özgürlüğünden dolayı cezaevine attınız. Bu nasıl bir iki yüzlülüktür. Şivan’a, Burkay’a çağrı yapıyorsun. Binlerce siyasetçi burada içerde. Yurtdışında sürgünde bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı var. Çağrı yapacaksan hepsine yap. Yasa çıkar cezaevlerini de boşalt. Avrupa’da sürgünde yaşayan herkes de ülkesine geri dönsün. Gerçek anlamda bir demokrasi dertleri yok."
PKK ateşkes sürecini bitirdi
Terör örgütü PKK, hükümetin adım atmamasını gerekçe göstererek eylemsizlik sürecini bitirdi.