Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, Muş'ta Kızılağaç Jandarma Karakolu'na teröristler tarafından gerçekleştirilen saldırıya ilişkin, teröristlerin cemaati rehin alarak camiden karakola ateş açtığını ve karşılık verilmesi halinde propaganda yapmayı planladığını söyledi.
Muş'un Kızılağaç beldesindeki jandarma karakoluna 3 gün önce PKK'lı teröristler tarafından gerçekleştirilen ve bir korucunun şehit olması 3 korucunun da yaralanmasıyla sonuçlanan hain saldırıda terör örgütünün kirli planlarını hayata geçiremediği ortaya çıktı.
KİRLİ OYUN AMACINA ULAŞAMADI
Konuya ilişkin açıklama yapan Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Sözen, Kızılağaç beldesine öğle saatlerinde gelen terörist grubunun karakol yakınlarındaki camide cemaati rehin aldığını söyledi.Teröristlerin caminin camlarına yerleştirdikleri uzun namlulu silahlarla jandarma karakoluna saldırdıklarını anlatan Sözen, askeri yetkililerin sağduyusu sayesinde PKK'nın "kirli oyununun" amacına ulaşmadığını anlattı.
DİNİ İNANÇLARA SAYGI YOK
Sözen şöyle devam etti:
"Teröristler dağın beldeye giriş kısmında bulunan camimize öğle vaktinde cami cemaatini rehin alarak onları kendilerine kalkan yapmak suretiyle jandarma karakolumuza caminin bahçesinden roketli saldırı yapıyorlar. Daha sonra caminin pencerelerine uzun namlulu silahlar yerleştirmek suretiyle oradaki karakolumuza ve korucularımıza saldırıda bulunuyorlar. Burada PKK terör örgütünün vatandaşlarımızın dini inançlarına saygı göstermediği net bir şekilde ortada.
Burada PKK terör örgütü, biz camide vatandaşları rehin tutalım, buradan askere saldıralım, birincisi asker eğer camiye bize karşı karşılık verirse ve camiye saldırırsa 'asker camiye saldırdı' diye bir propaganda yapıp silahlı kuvvetlerini zorda bırakmak ve kendilerini aklamak üzere bir senaryonun içerisine gireceklerdi. İkincisi, ola ki, asker saldırdığında buradaki sivil vatandaşların askerden gelen kurşunlarla ölmesi durumunda 'asker vatandaşa camide kıyım, katliam yaptı' şeklinde ellerini güçlendirecek bir propaganda içerisinde olacaklardı. Allah'a çok şükür ki, orada o karakolun emir komutasını yürüten komutanlarımızın sağduyusu karşısında, PKK terör örgütü amacına ulaşmamıştır. Orada askerimiz de korucumuz da şehit olma pahasına ateşin camiden geldiğini gördüklerinde hiçbir şekilde Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Peygamber Ocağı olması gerektiği için camiye karşı bir saldırıda bulunmamışlardır. PKK terör örgütünün Muş'taki en son kirli ve kanlı senaryosu da bir kez daha önlemiştir."
75 BİN KÖY KORUCUSU GÖREV BAŞINDA
Operasyonların düzenlendiği bölgeler ile Doğu ve Güneydoğu illerinde özellikle geçen yıl 22 Temmuz'dan itibaren geçici köy korucularının asker ve polis ile omuz omuza görev yaparak, bulundukları il ve ilçelerin güvenliğini sağlamak için cansiperane çalıştıklarını anlatan Sözen, 50 bin geçici, 25 bin gönüllü olmak üzere 75 bin köy korucusunun görev yaptığını kaydetti.
Operasyonlar sırasında asker ve polis gibi köy korucularının da zaman zaman girdikleri çatışmalarda hayatını kaybettiğini söyleyen Sözen, şu ana kadar 16 geçici köy korucusunun şehit olduğunu, 53 geçici köy korucusunun ise yaralandığını bildirdi.Şırnak ve Nusaybin'de operasyonlar bitmesine rağmen gerek oradaki arama tarama faaliyetlerinde gerekse PKK terör örgütünün şehir içindeki militanlarının temizlenmesi ve tekrar kümelenmemesi adına yapılan çalışmalar kapsamında her mahalle arasında korucuların kurduğu nöbet kulübeleri olduğunu belirten Sözen, Nusaybin'de 400'ün üzerinde Şırnak'ta ise bin tane korucunun ilçe ve şehir merkezlerinde görev yaptığını söyledi.
YÜZDE 70'İ 45 YAŞ ÜZERİ
Yaklaşık 2 ay önce alınan 5 bin yeni köy korucusu ile geçici köy korucu sayısının 50 bine ulaştığını ifade eden Sözen, şu ana kadar 28 bin korucunun 55 yaşını doldurdukları için emekliye ayrıldığını anlattı. Kaymakamlık ve valiliklere 25 bini gönüllü olmak üzere 40 bin kişinin köy korucusu olabilmek için başvurduğunu belirten Sözen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"75 bin köy korucumuzun yüzde 70'inden fazlası 45 yaş ve üzeri bir yaşa gelmişler. Malumunuz yeni korucu alımı yapılmıyordu. Emekli olanlarla beraber korucu sayımız epeyce düşmüştü. biz hükümet yetkililerimizle yaptığımız görüşmede önümüzdeki süreci tahmin ettiğimiz için terörle ve teröristle mücadelede yeni bir dönemin başlayacağını ve bu yeni dönemde de genç dinamik koruculara ihtiyacımız olduğunu belirterek, en az 15 bin korucu alınması talebimiz olmuştu. İki ay önce 22 ilimize 5 bin korucu tahsis edildi. Bunlar valilikler nezdinde yapılan mülakatlar, seçmeler ve değerlendirmeler sonucunda alınanlar, görevlerine başladılar.
Şu anda hükümetimizin önünde bekleyen ve önümüzdeki günlerde çıkmasını beklediğimiz ve bizim de olmazsa olmaz taleplerimizden bir tanesi 10 bin yeni korucunun alınması. Bu 10 bin yeni korucu hem korucularımızın yaşlarını gençleştirecek hem de şu anda Doğu ve Güneydoğu'da birçok ilde askerimizin, polisimizin sayısal olarak tek başına bu işin üstesinden çok fazla gelebileceğini düşünmediğimiz için bölgenin yapısını bilen, oradaki şehirlerde hangi mahallede hangi sokakta ne olduğunu bilen oradaki insanlardan faydalanmamız terörle ve teröristle mücadelede önemli bir başarıya imza atacağımızın göstergesi olacak."
"GEÇİCİ VE KÖY İBARELERİ KALDIRILMALI"
Sözen, terör olaylarının yoğunlaşması üzerine 26 Mart 1985'te, 442 Sayılı Köy Kanunu'nun 74'ncü maddesinde değişiklik yapılarak ihdas edilen geçici köy koruculuğu sisteminde, aradan 30 yıl geçmesine rağmen bulunan "geçici" ve "köy" ibarelerinin korucuları rahatsız ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Özellikle geçici ibaresi bizi son derecek rahatsız etmektedir. Çünkü bir sistem 30 yıl boyunca geçici bir isimle anılması takdir edersiniz ki, rahatsız ediyor. 30 yıl olmuş koruculuk kalıcı hale gelmiştir. Bu geçicilik vasfı tamamen önemini yitirmiştir. Bizim talebimiz korucularımıza yeni bir isim getirilmesi. Köy ibaresi var ismimizin önünde. Oysa terörle ve teröristle mücadelede korucu yönetmeliğinde yer alan ifadeye göre de ilin mülki idare amiri korucuların kendi köylerini koruması dışında istediği yerde görevlendirir ibaresi zaten var. Şu anda Doğu ve Güneydoğu'ya gittiğinizde adliye lojmanları, karakollar, askeri lojmanlar, kamuya ve özel teşebbüslere ait sosyal tesisler, bölgedeki yatırımlar ile yolların güvenliklerinde korucumuz 24 saat esasına göre görevde. Böyle bir ortamda artık köy korucusu ibaresi sıfatını yitirmiştir. biz bu alınacak yeni korucularla beraber korucularımızın moral ve motivasyonunun düzeltilmesi anlamında sosyal ve özlük haklarının düzenlenmesi ve bunlarla beraber geçici ve köy ibaresinin ismimizden kaldırılarak 'korucu' denilmesi bence yeterli olacaktır."
Korucu camiası olarak Kürtleri PKK terör örgütünün zulmünden kurtarmak için çok büyük gayret içerisinde olduklarının altını çizen Sözen, "Var olduğumuz müddetçe, ülkemizi bölmeye, parçalamaya çalışanlar, bizi birbirimize kırdırmaya çalışanlar asla amaçlarına, bu kirli kanlı emellerine ulaşamayacaklardır. Korucularımız bunun teminatıdır." diye konuştu.
Sözen, "16 tane korucumuz şehit olmuş, yüzlerce askerimiz, polisimiz şehit olmuş, içimiz yanmış olabilir. Ama ilelebet oradaki ay yıldızlı bayrağımız da dalgalanacaktır, PKK terör örgütünün yaktığı yıktığı camilerdeki ezanımız da asla susmayacaktır." dedi. ..
PKK camideki cemaati rehin aldı
Muş'ta 3 gün önce PKK'lı teröristlerin Kızılağaç Jandarma Karakolu'na düzenlediği saldırının detayları ortaya çıktı. PKK'lı teröristlerin öğle saatlerinde namaz kılmak için gelenleri rehin alarak camiden karakola ağır silahlarla ateş açtıkları öğrenildi...