PKK'ya karşı diplomasi devrede

Dışişleri Bakanı Davutoğlu: Clinton ve Ashton ile görüştük. Barzani de PKK ile arasına mesafe koydu


Uydu haritası üzerinde
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün Portekiz’den Türkiye’ye dönerken uçaktaki gazetecilere dışişlerinin bilgisayarına yüklü uydu haritasında Irak sınır bölgesi ve PKK’ya karşı mücadeleyi anlatıyor. Soldan sağa Utku Çakırözer (Cumhuriyet), Murat Yetkin (Radikal), Davutoğlu, Okan Müderrisoğlu (Sabah).

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ‘terörle mücadele’ konusunda 1,5 saat görüşmüş olması hem içerik, hem zamanlama bakımından önem taşıyor.
Zamanlama açısından önemi, PKK’nın 1 Haziran’daki İskenderun baskını ile yeni bir saldırı aşamasına geçtiğini ilan etmesi, bir dizi kanlı saldırı yürütmesi ardından 24 Haziran’daki MGK toplantısında PKK ile mücadele için yeni kararlar alınmasından kaynaklanıyor.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un ‘Sözün bittiği yerdeyiz’ demesi ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘yeni bir dönemden’ ve yeni yöntemlerden söz etmesi, Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesinin zamanlama önemini ortaya koyuyor.
CHP liderinin terörle mücadelenin partiler üstü anlayışla yürütülmesi kaydıyla destek vaat etmesi ve iktidarla diyalog kapılarını açması, bu zamanlamanın içerik bağlantısını oluşturuyor.
Dünkü görüşme ardından Kılıçdaroğlu’nun Başbakan’ın da aynı anlayışta olduğunu görmekten ‘mutluluk’ beyanı, kamuoyu ile paylaşılmamış bazı bilgilerin (bir güven göstergesi olarak) paylaşılmaması ricasıyla CHP’ye emanet edilmiş olması, Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki görüşmelerin devamına açık olduğunu söylemesi, daha fazla kan dökülmesine engel olacaksa, olumlu yönde atılmış adımlar sayılmalı.
Burada akıllara takılan soru, dünkü görüşme ardından artık emin olduğumuz özel birlikler kurulması konusunun içeriği. Bu birliklerin, daha önce Türkiye’de de görüldüğü gibi, çeteleşip can güvenliği ve demokrasiyi tehdit eder hale gelmesine meydan verilmemeli.
Siyaset boyutunda Erdoğan’ın DSP, Saadet ve BBP ile de görüşmesi önemlidir elbette, ancak ana muhalefet partisinin Meclis ağırlığı, dünkü görüşmeye ayrı anlam katıyor.
Siyaset cephesinde bunlar olurken, iki cephede daha hareketlilik var.
Bir tanesi, güvenlik cephesi... Genelkurmay, Emniyet ve MİT, Irak ve ABD ile kurulan üçlü mekanizma çerçevesinde muhataplarıyla çalışmalarını hızlandırdı.  İnsansız hava araçlarının saptaması ve ABD’nin hava koridoru desteğiyle Hava Kuvvetleri, Irak’taki PKK üslerine daha sıklıkla ve etkili olarak saldırılar düzenliyor.
Diplomasideki hareketlilik de artmış durumda.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önceki gece Portekiz’den Türkiye’ye dönüş uçağında bir yandan Dışişleri’ne ait bilgisayardaki elektronik Irak sınır bölgesi haritası üzerinde göstererek, bu boyuta ilişkin bazı bilgiler verdi.

Davutoğlu şunları söyledi:

* Sürece iyi bakmak lazım... Ben Neçirvan Barzani (Mesud Barzani’nin akrabası, Kürdistan Bölgesel Yönetimi yetkilisi) ile ilk defa 1 Mayıs 2008’de kara harekâtından sonra görüştüm. O zamandan bu zamana Kuzey Irak’ta söylem değişti; çok şey değişti. 

* Çok ciddi tutum değişikliği var. Lojistik konularda alınan önlemler söz konusu. Türkiye, Üçlü Mekanizma çerçevesinde Erbil’de ofis açtı, Başkonsolosluk çalışmaya başladı. Türkiye’nin görünürlüğü arttı. Alanda daha fazla varız. Bölgesel yönetim PKK ile arasına net mesafe koydu. 2007’de Kürt dayanışması söylemi vardı. Şimdi o yok. 

* Üçlü mekanizmada da istihbarî hazırlıklar yapıldı. Onu daha etkin hale getirmeye çalışıyoruz. Yapılan yeni hazırlıklar var, detaylarını veremem. Irak’ta merkezi hükümetin kurulmasının gecikmesi de bu süreci etkiliyor.

* Hillary Clinton ile (hafta sonu) yaptığımız görüşmenin belki en güçlü tarafı terörle mücadele tarafıydı. Bundan istifade etmeliyiz. PKK’nın ortak düşman olduğunu daha sonra ABD sözcüleri de tekrarladı. 

* AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile terörün Avrupa’daki finans kaynaklarının kurutulması konusunda kapsamlı görüşme yaptık. Ashton’a ‘PKK terör örgütüne kaynak sağlayan kuruluşları neden yasaklamıyorsunuz?’ diye soruldu. Ashton ve AB tarafından kararlı adım sinyali aldık.
Ankara’nın bu yaz PKK ile mücadele konusunda da, Kürt sorununun sorun olmaktan çıkarmak konusunda da mesafe almak istediği görülüyor. Ana muhalefetle kurulan ilişkinin sağlıklı zeminde devamı bu bakımdan ayrıca önemli.

Radikal
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile