Aygün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, normal gebeliğin 37 ile 42 hafta arasında sürdüğünü, 37 haftadan önce doğan bebeklere "prematüre" denildiğini söyledi.
Dünyada her 10 bebekten birinin prematüre doğduğuna işaret eden Aygün, "Türkiye'de prematüre doğum oranı son yıllarda yüzde 9 ila 10 arasında değişirken, geçen yıl bu oran yüzde 12'ye çıktı. Yani dünya ortalamasının üzerinde prematüre doğumlarımız var. Ülkemizde her yıl 150 bin bebek erken doğuyor. Bu oranları aşağıya çekmek zorundayız." diye konuştu.
Son yıllarda tıptaki gelişmelerin erken doğan bebeklerin sağlıklı yaşam şansını önemli oranda artırdığını aktaran Aygün, yenidoğan bölümün çalışanlarına ve ailelere büyük görevler düştüğünü dile getirdi.
Bebeğin prematüre doğmasının hem bebek hem de aile için çok zor olduğuna dikkati çeken Aygün, şöyle devam etti:
"Erken doğumun nedeni annede yüksek tansiyon, şeker hastalığı bulunması, küçük ya da ileri yaşta gebelik olabilir. Tüp bebek gibi yardımcı üreme teknikleri sonrasında ikiz, üçüz gebelikler erken doğumla da sonlanabilir ancak erken doğan bebeklerin yaşama şansları, üst düzey tıbbi bakımla yüksek oluyor. Tabii 23, 24 haftalık ile 34 haftalık prematüre doğan bebekler arasında sağlık sorunları ve gelişmişlik farklılıkları oluyor. Özellikle belirli kilonun altında doğanlarda öğrenme güçlüğü, görme ya da işitme sorunları gelişebiliyor."
Aygün ayrıca, bir ülkede anneye bakım, sosyokültürel ve ekonomik düzeyin yüksek olmasının prematüre doğumların azalmasına etki yaptığını kaydetti.
Prematüre Bebeklerin Yaşama Şansı
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Neonatoloji (yenidoğan) Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasibe Canan Aygün, "Erken doğan bebeklerin yaşama şansları, üst düzey tıbbi bakımla yüksek oluyor." dedi.