Sarıbay, “Kanun devleti başkadır, hukuk devleti başkadır. Anayasadan beklenen, büyük ve muhteşem bir kanun yapmaksa, buradan amaçlanan demokrasi çıkmaz” dedi.
TPB Bursa Şube Başkanı Niyazi Pakyürek, Osmangazi belediye Başkanı Mustafa Dündar ile birlik üyesi parlamenterlerin hazır bulunduğu toplantıda konuşan Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi, Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay, ülkemizde son yıllarda yaşanan demokratikleşme süreci ve demokrasiyi pekiştirme gayretlerinin, eksiğiyle fazlasıyla Türkiye’nin geleceği açısından önemli bir olduğunu söyledi.
Konuşmasında, “Siyaseten yapılanmanın en önemli unsuru, demokratik bir anayasa yapmaktır” diyen Sarıbay, ‘Bizde nominalizm diye bir şey var. Başkanlık sistemi deriz, anayasa deriz, demokrasi deriz. Fakat, içeriği konusunda somut bir şey, tartışma, tahlil ve bir fikriyat yoktur. Anayasa deyince, bir siyaset bilimci olarak temas ettiğimiz toplumun pek çok farklı kesiminde, Türkiye’yi yönetecek iyi bir kanun anlaşılıyor” dedi.
Kanun devleti ve hukuk devletinin birbirinden çok farklı kavramlar olduğunu, muhteşem kanun yapmakla çok mükemmel bir demokrasiye ulaşmanın asla mümkün olmadığının altını çizen Prof. Sarıbay, “Bizde, kanun devleti deyince, akla yasak, görev, itaat gelir. Mesela milli eğitimle ilgili, her bakan değiştiğinde kanun değişiyor. Ancak, eğitim felsefesi ve zihniyeti diye bir şey yok, en azından görünmüyor” dedi.
Kanunların bir sisteme dayalı olduğunu, kanunculuk yapınca, kanunda bu var, yapacak bir şey yok denilmeye başlandığını, bunun da mağduriyetlere sebep olduğunu belirten Sarıbay, “Geçmişte sayın başbakanın da, bu gün de kendisini mağdur hisseden var. Onlara karşı söylenen şudur. Kanun elimizi ayağımızı bağlıyor. Mesele de tam burada. Bu önemli sorun neden çözülemiyor? Çünkü, zihniyet şu. Hukuk politikadan ayrı bir şey değil” dedi.
Konuşmasında ‘Hukuk, kurucu iktidarın aynasıdır. Siyaseti kim yapıyorsa, siyaset sınıfı kimse, siyasette onların yapıp ettiği bir şeydir” diyen Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay, “Bu kim, asker, bir parti, bir lider ya da bir grup olabilir. Bunun şahsileşmiş somut hali devlettir. Esas olan da devletin nasıl yönetileceği değil, kimler tarafından yönetileceği. ‘Devlet benim’ zihniyetini hayata geçirme davranışı bu. Kıyamette burada kopuyor. Kenan Evren de, ben ne yaptımsa devletin bekası için yaptım diyor, Demirel de, diğerleri de. Herkes bunu söylüyor. Nitekim Susurluk’ta da öyle dediler. Bu mülkiyetçi bir dildir” dedi.
Sarıbay, erkler arasında yaşanan kavganın zaman zaman, kendini dokunulmazlık zırhına bürünmüş gibi bir takım durumları da ortaya çıkarttığını hatırlatarak, “Mesela, Sayıştay TBMM adına denetim yapar. Burada millet adına denetim yapan bir kurum, üniversiteyi denetlerken, falanca kurumu denetleyemiyorsa, bu isteniyorsa, 'ben ayrıcalıklıyım, imtiyazıma kimse dokunamaz' diyorsa, demokrasi ve hukuktan bahsedilemez. Dünyada bir hukuki, bir politik anayasacılık vardır. Hukuki anayasacılığın temsilcisi ABD’dir. Politik anayasacılık İngiltere ve benzer ülkelerd var. Hukuki anayasacılıkta kurallar belirlenmiştir. Kanunlarla sabittir. Herkes görevini bilip bu bilinçle hareket eder. Politik anayasacılık, kurucu iktidarın zihniyetinden ve geleceğe yönelik vizyonundan ayrı bir şey değildir. Sabit bir şey değildir’ dedi.
Anayasacılığın bir büyü haline geldiğini dile getiren Prof. Dr. Sarıbay, “Dünyanın en güzel anayasasını sosyologlar, siyaset bilimcileri ve hukukçular toplanıp yapabilir. Belki bir yıl sürer. Öyle bir kanun yap ki, şu trafik düzgün aksın, şu toplumda insanlar birbirine girmesin huzur olsun. Bu değil. Bu hukuk devletini hala da sindiremediğimiz anlamına gelir” diye konuştu.
Sarıbay, “Bir ülkenin Genelkurmay başkanını terör örgütü elebaşılığı ile suçlamanın temel sebebi nedir? Kanunlardır. Kanunda bu var. Bu nedir peki? Bugün beni, yarın başkasını içeri sokabilirsin. Burada dert, sahiplenme. Sahiplenme duygusunu bırakarak siyaset yapmak lazım. Kimsede 'önemli kurumlara kendime yakın isimleri koyarsam, benim istediklerim olur' düşüncesi hakim olmamalı. Bir demokraside, bir siyasi partinin 2023 hedefi diye bir hedef olmamalı. Partinin siyasi ömrü 5 yılla sınırlıdır. Ancak tek parti döneminde böyle hedefler olur. Bu durum, demokrasi ile bağdaşık bir şey değil”diye konuştu.
Toplantı sonunda Sarıbay’a, Osmangazi belediye Başkanı Mustafa Dündar, çeşitli hediyeler verdi .
Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay'ın Açıklaması
Türk Parlamenter Birliği Bursa Şubesi’nin ‘Bir Konu, Bir Konuk’ adlı programına katılan Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay, siyaseten yeni bir yapılanmanın en önemli unsurunun demokratik bir anayasa yapmak olduğunu söyledi.