'Uluslararası Türk Halı ve Düz Dokumaları' sempozyumu 11 ülkeden 150 uzmanın katılmasıyla Antalya'nın Alanya ilçesindeki Atatürk Kültür Merkezi'nde başladı.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ), Alanya Belediyesi ve Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) işbirliğinde düzenlenen sempozyumun açılışında konuşan AÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Deniz, halı ve kilim dokumacılığının yaşadığı sorulara değindi.
Dükkânlarda bile artık satış yapılamayan bir ortama gelindiğine dikkat çeken Prof. Dr. Deniz, düz dokuma yaygılar olarak adlandırılan kilim, cicim, zili ve sumak ile diğer Türk devletlerinde halen dokunmakta olan 'Verne' ve 'Şaht' dokumalarının Anadolu'da ve Türk dünyası ile diğer akraba Türk dostluklarında giderek kaybolma noktasına geldiğini kaydetti.
Dokumacılığı tekrar yaşatabilmek için de Kültür ve Turizm, Sanayi ve Tarım bakanlıklarının bir çaba içinde olmasının dikkat çektiğini dile getiren Deniz, şöyle devam etti: "Bu çabalar sebepsiz değil, çünkü bir istihdam olanağı olan halıcılık ve düz yaygı dokuma yaygılarının günümüzde giderek yok olması ve tükenmesi hepimiz için bir kayıptır. Hem kültürümüz, hem de ekonomik açısından çok büyük bir kayıp olduğunu hepimiz gündeme getiriyoruz." dedi.
1970'li yıllara kadar dünya halı ve düz dokuma ticaretinde Türkiye'nin ilk sıralarda olduğunu hatırlatan Deniz, "Bugüne kadar olan zaman içerisinde Türkiye neredeyse bu alandan çekildi. Bugün dünya halı ticareti alanında Türkiye 4. veya 5. sıralarda." şeklinde konuştu.
"HALICILIĞIN VAHİM DURUMU MECLİS GÜNDEMİNDE"
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nde Türk halıcılığının içinde bulunduğu vahim durumun konuşulmakta olduğuna vurgu yapan Deniz, "Yeniden bir istihdam alanı oluşturabilmesi için Ticaret ve Sanayi Bakanlığı ile çalışmalar yapıldığını biliyoruz. 1970-2000 yılları arasında neredeyse her bakanlık bu durumu düşünüyordu. Ama daha sonra kooperatifler yapmaya başladı ve daha sonra ellerini çektiler. Şuanda neredeyse bitme noktasına geldi. Bakanlıklarda o iş için öğretici konumunda olan usta öğreticiler bile bugün orada çaycı ya da odacı olarak çalışıyor. İşi bilenler de kızağa çekildi. Ne öğreten ne de uğraşan olduğu için halı dükkânları da satış yapamamaktan şikâyetçi. Bunun sonucunu sempozyumda konuşmalıyız." dedi.
Kaybolmaya yüz tutan el sanatları ile ilgili değerli araştırmacıları sempozyumda bir araya getirdiklerini belirten Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Osman Horata ise sempozyuma yurt dışından ve yurt içinden 150 araştırmacının katılmasını önemli bulduğunu söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe de üniversitelerinin, Türk kültür mirasının tarih boyunca ilmik ilmik işlendiği önemli bir coğrafyada yaşadığını belirtti.
Prof. Dr. Kurtcephe, "Akdeniz Üniversitesi olarak son bir kaç yıl çerisinde elde ettikleri başarılardan örnekler vererek, "Son iki yılda Erasmus Projesi'ne katılan üniversitemiz, 4 bin 300 üniversitenin arasından Avrupa'nın 3'ncü üniversitesi seçildi. Akdeniz Üniversitesi, teknokentler sıralamasında iki yıl önce 20'inci iken bugün ürettiği patentler itibariyle 2. sıraya yükselmiştir. Birkaç ay önce iki kolu kopan kişiye Türkiye'de ilk defa kol nakli de yaptık. Dünyada bunu yapan 5. ülke olduk." diye konuştu
Sempozyumdan sonra eski dönemlere ait Türk hali ve düz dokumaları örneklerinin yer aldığı 'Türk Halı ve Düz Dokumaları' sergisinin açılışı Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu ve Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Osman Horata tarafından açıldı. Sergide, Antalya, Konya, Uşak, Sivas, Kayseri bölgelerinden 70 halı ve kilim sergileniyor.
Sempozyum, Türk ezgileriyle piyano çalan Çağrıhan Erkan ve Ebru Aktaş'ın mini konseriyle renklendi.