Meme kanserinin kadinlarda görülen en sik kanser tipi oldugunu ve kadinlarin yüzde 15’inde bu hastaliga rastlandigini ifade eden Kayseri Acibadem Hastanesi Genel Cerrahi Prof. Dr. Can Küçük, meme kanserinde erken taninin çok önemli oldugunu dile getirdi.
“40 yasindan sonra meme kontrolleri ihmal edilmemeli”
Kadinlarin özellikle 40 yasindan sonra meme kontrollerini ihmal etmemelerini ancak 40 yasina kadar da evde kendi meme kontrollerini yapmalari gerektigini vurgulayan Prof. Dr. Küçük, “Yaklasik 8 kadindan birinde bu hastalik görülüyor. Meme kanserinde bir yanlis anlasilma oluyor. Bazi kadinlarda agri hissi olmuyor ya da meme kanseri his faktörü olan hormon kullanimi gibi çocuk emzirmeme gibi veya ani gelisen hastaliklar gibi risk faktörü olmayinca kadinlar kendilerinde risk faktörü olmadigini düsünüyorlar. Oysa bazi risk faktörleri var ve bu riskleri tasiyan kadinlarda meme kanseri görülme orani artiyor. Kadin olmak zaten basli basina bir risk faktörüdür. O yüzden bütün kadinlar özellikle 40 yasindan sonra yillik meme kontrollerini ihmal etmemeliler” dedi.
“Mamografideki radyasyon bir uçak yolculugundaki kadar”
Genel cerrahin meme muayenesinden sonra gerekirse ultrason ve mamografi çekilebilecegini belirten Prof. Dr. Küçük, “Hastalarimiz mamografiden radyasyon veriyor diye genelde çekiniyorlar. Mamografide çok az bir radyasyon var. Bu radyasyon uçak yolculugunda maruz kaldigimiz radyasyon miktari ile esit degerdedir. Mamografi zaten çok sik yapilmiyor. Yilda 1 kere yapilabiliyor. Mamografinin 50 yasina kadar 2 yilda 1 kez mutlaka yapilmasi tavsiye ediliyor. Ancak 50 yasindan sonra her yil yapilmasini öneriyoruz” ifadelerini kullandi.
“Erken tani konulursa kemoterapiye gerek kalmayabilir”
Prof. Dr. Küçük erken tani konuldugunda bazi durumlarda kemoterapi dahi kullanmadan çok ufak islemlerle hastalari kurtarabildiklerini belirterek elle yapilacak meme muayenesini su sözlerle anlatti:
“Bunun önemini ancak yasayanlar bilebiliyor. Hasta olduktan sonra birçok sey degisiyor. Bu nedenle bütün kadinlara tavsiyem kendilerini ayda bir defa elle muayene etmeleridir. Elle muayenede özellikle reglin 4 ve 5’inci günlerinde aynanin karsisinda memelerini kontrol etmeleri gerekiyor. Memede herhangi bir çekinti var mi? Memede bir sekil bozuklugu var mi? Meme basinda bir düzensizlik var mi? Onlari incelemeleri gerekiyor. Daha sonra elleriyle meme ve koltuk altlarini kontrol etmeleri gerekiyor. Belki ilk aylarda bir sey anlamalari mümkün olmaz ancak daha sonra bu muayeneye alisacaklari için farkliliklari daha erken hissedebilecekler. Bu sayede kontrol günü gelmeden bir farklilik görürlerse daha erken doktora basvurabiliyorlar ve biz de hastaligi daha erken yakalayabiliyoruz”.
“Meme kanserinden korkmayin, geç kalmaktan korkun”
Kadinlarin meme kanseri hastaligindan korkmamalarini, kendilerini muayene ederek ve hastanelerde kontrollerini yaptirarak hastalikla bas edebileceklerini dile getiren Prof. Dr. Küçük, sadece mamografi, sadece ultrason ya da sadece meme muayenesinin yeterli olmayacagini, hepsinin birlikte degerlendirilmesinin daha saglikli olacagini dile getirdi.
Meme kanserinde farkli tedavilerin gelistigine dikkat çekerek Prof. Dr. Küçük son yillarda meme kanserinin tedavisinde radyoterapi alaninda ve kemoterapi tedavisi alaninda çok güzel gelismeler oldu. Yayilan 4’üncü evre hastaliklarda dahi kemoterapi sayesinde çok güzel sonuçlar elde ettigimiz hastalarimiz var. Yine radyoterapi sayesinde çok iyi sonuç elde eden meme kanseri hastalari var. Kadinlara meme kanserinden korkmayin, geç kalmaktan korkun diyoruz” diye konustu.
Prof. Dr. Can Küçük Açiklamasi 'Meme Kanserinden Korkmayin, Geç Kalmaktan Korkun'
Genel Cerrah Prof. Dr. Can Küçük, kadinlarin meme kanserinden degil, meme kanserinin geç teshisinden korkmalari gerektigini belirterek, “Kadinlar özellikle 40 yasindan sonra yillik meme kontrollerini ihmal etmemeliler. Bütün kadinlara tavsiyem kendilerini ayda 1 defa elle muayene etmeleridir” dedi.