Prof. Dr. Duman Açiklamasi 'FETÖ, Kolay Mücadele Edilebilecek Bir Örgüt Degil'

Prof. Dr. Duman Açiklamasi 'FETÖ, Kolay Mücadele Edilebilecek Bir Örgüt Degil'

Ondokuz Mayis Üniversitesi (OMÜ) Insan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Önder Duman, “FETÖ, kolay mücadele edilebilecek bir örgüt degildir ve örgütle mücadele sistematik bir sekilde devam ettirilmelidir. 15 Temmuz sonrasi dönem iyi takip edilmelidir” dedi.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programlari çerçevesinde OMÜ Insan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Önder Duman’in konusmacisi oldugu "FETÖ’nün Tarihsel Kodlari" temali söylesi düzenlendi.

OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçeklestirilen programda konusan Prof. Dr. Önder Duman, “15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemize yapilan hain darbe girisimine karsilik olarak; milletimizin ve devletimizin omuz omuza verip girdigi mücadelenin zaferle sonuçlanmasinin üzerinden tam 7 yil geçti. Türkiye’de örnek olan bu direnis mücadelesi hafizalardan silinmemelidir. Kahraman sehitlerimizi ve gazilerimizi milletimiz unutmamalidir” ifadelerini kullandi.

Söyleside Amerikan Board Heyeti ile FETÖ’nün benzer yönleri ele alindi

Bugün Türkiye’de Fetullahçi Terör Örgütü’nün (FETÖ), “istihbarat örgütü mü, misyonerlik faaliyeti yürüten bir örgüt mü, terör örgütü mü yoksa hepsi birden mi?” sorularinin tartisildigini söyleyen Prof. Dr. Duman sunumunda; Amerika Birlesik Devletleri’nin Osmanli Devleti’nde ve daha sonra Türkiye’de faaliyet gösteren en önemli Protestan misyonerlik örgütlerinden biri olan Amerikan Board Heyeti (ABCFM) ile FETÖ’nün benzer yönlerini ele aldi.

“FETÖ, 1970 yillarindaki Türk siyasetinin kaosundan beslendi”

Fetullah Gülen’in 1966 yilinda Izmir merkez vaizligine atanmasiyla birlikte örgütün ilk yapilanmasinin Izmir’de olustugunu belirten Duman, “Bu dönemde örgüt faaliyetlerini daha çok ögrenci ve genç kesim üzerine yöneltmis, özellikle dar gelirli ailelere mensup yetenekli gençleri, bünyesindeki isik evlerinde kendi ideolojisi istikâmetinde yetistirmistir. 1970’li yillardaki Türk siyasetinde varolan kaos dönemini Fetullahçi Terör Örgütü çok iyi kullanmistir. Sokaklarda sag-sol çatismasi, mezhep çatismalari, etnik, demografik sürtüsmeler yasanirken, bu örgüt çatismalarin disinda kalmaya özen göstermis ve bu asamalarda kendi birimlerini, çatismalarin olmadigi güvenli limanlar olarak sunmustur” diye konustu.



“1990’li yillar devletin bilgilerini çalarak kendi örgütsel çikarlari ve hedefleri için kullanmaya basladigi dönemdir”

Küresellesme ile birlikte Gülen örgütünün popülerligi artmis, kurduklari medya organlari, televizyon sirketleriyle algi yönetimi çalismalarina basladiklarini ifade eden Duman, “Bu dönemde örgüt lideri, dönemin güçlü sahsiyetleriyle girdigi iliskilerle gücünü hissettirmeye baslamistir. Örgütün 1990’li yillardaki önemli bir baska faaliyeti de 24 Ekim 1996 yilinda Bank Asya’nin kurulmasidir. 1990’li yillarin baslari, örgütün bürokrasi içine sizdirdigi mensuplari eliyle sistematik bir sekilde devletin bilgilerini çalarak kendi örgütsel çikarlari ve hedefleri için kullanmaya basladigi dönemdir. Bu tarihten itibaren istihbarat toplama, fotograflama, bilgi, belge edinme, kumpas, soru çalma, iftira, itibarsizlastirma suikastlari baslamistir” seklinde konustu.



“Örgüt, liderine atfettigi mehdilik düsüncesine dayanarak dünya genelinde bir hâkimiyet anlayisina sahiptir”

Fetullah Gülen’in sagligini bahane ederek 21 Mart 1999’da ABD’ye gittigini söyleyen Prof. Dr. Duman, su bilgileri verdi:

“Örgüt, liderine atfettigi mehdilik düsüncesine dayanarak dünya genelinde bir hâkimiyet anlayisina sahiptir. Idari yapisinin en üstünde ‘kâinat imami’ adiyla Fetullah Gülen bulunmaktadir. Kendisinden sonra gelen ‘Istisare heyeti’ ise Fetullah Gülen’in belirledigi danismanlardan olusmaktadir. Bu heyet 1960’li yillarin sonlarinda Kestane Pazari sürecinde yaninda olanlar, zaman içerisinde güvenini kazananlar ve akrabalarindan olusmaktadir. Örgütün hiyerarsik yapisinda istisare heyeti altinda ‘kita imamlari’, onlarin altinda da ‘cografi bölge imamlari’ yer almaktadir. 1996 yili sonrasinda terör örgütü Türkiye’yi Samsun, Konya, Erzurum, Gaziantep, Ankara, Izmir, Istanbul merkez olmak üzere yedi cografi çalisma bölgesine bölmüs, 2008 yili sonrasinda ise Izmir, Istanbul, Gaziantep, Ankara ve Erzurum merkez olmak üzere bese bölmüstür.”

“15 Temmuz sonrasi dönem iyi takip edilmelidir”

Fetullahçi Terör Örgütü’nün Amerikan Board’a benzeyen yönlerini katilimcilarla paylasan Prof. Dr. Önder Duman, konusmasini söyle tamamladi:

“Fakirligi, çaresizligi ve inançlari kullanan Amerikan Board ve FETÖ bugün hâlen tam olarak anlasilamamis, hareket tarzlari tam manasiyla çözülememistir. Ancak her iki örgüt çalisma sekilleri göz önüne alindiginda, FETÖ’nün günümüzün teknolojik sartlarinda gelistirilmis bir üst versiyon gibi hareket ettigi söylenebilir. Geçmiste mensuplarinin önünü açabilmek için her türlü gayrimesru yöntemi kullanan, en stratejik yerleri hedefine alan FETÖ, kolay mücadele edilebilecek bir örgüt degildir ve örgütle mücadele sistematik bir sekilde devam ettirilmelidir. Bu örgütle mücadele ederken yasadigi her kirilmalardan sonra yapi degistirdigi ve farkli isim altinda faaliyetlerine devam ettigini iyi bilmek lazim ve geçmiste Amerikan Board örgütü ile alakali yapilan hatalardan kaçinilmali, Osmanlinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, Amerikan Board hafizasi kullanilmali, 15 Temmuz sonrasi dönem iyi takip edilmelidir.”

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü özel videosunun gösterimiyle program sona erdi. Söylesiye; Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Sevim Alisir, fakülte dekanlari, akademisyenler, idari personel ve ögrenciler katildi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile