TÜ Balkan Araştırma Enstitüsü tarafından Eczacılık Fakültesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen "Balkanlar'ın Eski Halkları" adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Beksaç, Balkanlar'ın tarih boyunca önemli bir yer olduğunu dile getirerek, Balkanların geleceği kadar geçmişine de sahip çıkılması gerektiğini ifade etti.
Balkanlar'ın Paleolitik Çağ'dan itibaren önemli bir yaşam alanı haline geldiğini Beksaç, bu bölgenin hem doğuya hem de batıya olan göçlerin geçiş güzergahını oluşturduğunu ve geçmişten günümüze birçok halka ev sahipliği yaptığını söyledi.
"Balkanlar gerçek anlamda bir kültür otağıdır" diyen Beksaç, "Balkanlar, Mezopotamya kadar önemli bir yerdir. Balkanlar, tarihi ve kültürüyle en az Uzak Doğu ve Hint coğrafyası kadar önemlidir. Yapılan araştırmalar Balkanlar'ın önemini açıkça ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.
Balkan sözcüğünün ağaçlık ve kayalık dağlar anlamına geldiğini dile getiren Beksaç, bölgenin coğrafi yapısının üzerinde yaşayan hakları da etkilediğini anlatarak şöyle devam etti:
"Bölgede tarımdan çok hayvancılık önemliydi. Balkanlar'ın geçmişi çok eskiye gidiyor. Balkanlar'da 750 bin yıl öncesine buluntular var. Balkanlar, batıdan doğuya, doğudan batıya sürekli bir hareket merkezi olmuştur. Çok erken süreçler insan varlığına Balkanlar'da rastlanmaktadır. Balkanlar, bu özellikleriyle büyük bir geçmişe sahiptir."
Prof. Dr. Beksaç, Balkanlar'ın son 200 yıldır Avrupa devletlerinin yayılmacı politikalarına maruz kaldığını ve tarihinin en zorlu dönemlerini geçirdiğini de sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Engin Beksaç Açıklaması 'Balkanlar, Mezopotamya Kadar Önemli Bir Yerdir'
Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, "Balkanlar, Mezopotamya kadar önemli bir yerdir. Balkanlar, tarihi ve kültürüyle en az Uzak Doğu ve Hint coğrafyası kadar önemlidir. Yapılan araştırmalar Balkanlar'ın önemini açıkça ortaya koymaktadır." dedi.