Son zamanlarda gözlemlenen hizli iklim degisiklikleri, mevsimler üzerinde de belirgin etkiler birakiyor. Özellikle son yillarda, mevsimler arasindaki geçislerin normalden daha hizli gerçeklestigi gözlemleniyor. Kis mevsiminden ilkbahara, ilkbahardan yaz mevsimine geçislerde yasanan ani sicaklik degisiklikleri ve hava kosullarindaki belirsizlikler, bu durumu açikça ortaya koyuyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Sarioglu Cebeci yaptigi açiklamada, “Artik herkesin çok daha duyarli olmasi lazim. Iklim degisikliklerinin etkilerini dünyada ve Türkiye’de yasiyoruz. Bundan sonraki gelecek olan kusaklar için sadece mevsimsel degisimi görmeyip ayni zamanda su kitliklarini da yasayacagiz” seklinde konustu.
“Mevsimler kisalmiyor ara mevsimler hizli geçiyor”
Türkiye’nin de içinde bulundugu bazi bölgelerin yavas yavas subtropikal iklime dogru kaydiginin düsünüldügünü belirten Cebeci, “Iklim degisikliklerinin etkilerini dünyada ve Türkiye’de yasiyoruz. 1850 yillarindan itibaren yapilan arastirmalar neticesinde sicaklik oraninda 1.2’lik bir artis gözlemlenmis. Bu artis özellikle 1999’dan sonra daha da hissedilebilir hale gelmis. 2000 ve 2010 yillarinda yapilan arastirmalarda en sicak geçen yillar olarak kaydedilmis. Yillik ve mevsimlik ortalama sicaklik olarak bakildiginda sicakliklarda artislar var. Bu artislarin yani sira yagislarda da düzensizlikler var. Yagislarin artislari ve azalmalari hakkinda yorum yapamiyoruz fakat rejimlerde bir düzensizlik oldugunu görüyoruz. Mevsimler aslinda azalmiyor ama ara mevsimlerde hizli geçisler var. Örnegin bu sene Haziran ayini geçmis yillara göre oldukça sicak geçirdik. Bizim ülkemiz Akdeniz kusaginda olan bir ülke. Iliman iklim kusaginda. Ancak subtropikal iklim kusaginda olan Ekvator gibi yerlerde iki mevsimi görüyoruz. Türkiye’nin de içinde bulundugu bazi bölgelerin yavas yavas subtropikale dogru kaydigi düsünülüyor. Yani iklimlerde degisiklik yasanirken mevsimlerde de degisimlerin oldugunu gözlemleyebiliyoruz” dedi.
“Tehlike çanlari çalmaya basladi”
Artik iklimsel tehlike çanlarinin çaldigini belirten Cebeci, “Insanoglu kaynakli olan iklim degisikliginin yasattigi etkileri bu sekilde gözlemliyoruz. Iklim ve mevsimdeki degisimler gün veya hafta içerisinde de degisimlere neden oluyor. Ani olarak birden kisa süreli sel, havanin bir anda isinmasi ve sogumasinin nedeni iklim degisikligi ile iklim degisikliklerinin etkileri. Bu durumu artik bu sekilde de gözlemlemiyoruz. Dünyada ve ülkemizde çöllesme, su kaynaklarinin azalmasi veya yok olmasi, iklim degisikligine neden olan sera gazlarinin atmosferde her geçen gün artmasi ve özellikle karbondioksit ve metan gazinin emisyonunun artmasina dair önlemler alinsa da yeterli olmamasi etkili. Bu konularla ilgili artik herkesin çok daha duyarli olmasi lazim. Artik çanlar gerçekten çaliyor. Hem de kötü çaliyor. Bundan sonraki gelecek olan kusaklar için sadece mevsimsel degisimi görmeyip ayni zamanda su kitliklarini da yasayacagiz. Bundan sonra ki zamanlarda belki de hep birlikte su savaslarini görecegiz” ifadelerine yer verdi.
Prof. Dr. Meltem Sarioglu Cebeci Açiklamasi 'Iklimsel Tehlike Çanlari Aci Aci Çalmaya Basladi'
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Sarioglu Cebeci, iklim degisimleriyle birlikle mevsimsel degisikliklerin gözlendigini belirtip, iklimsel tehlike çanlarinin artik aci aci çaldigini söyledi.
