Prof. Dr. Necmettin Erbakan Konya’da Anıldı

Mevlana Mültür Merkezi’nde, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Konya Şubesi tarafından düzenlenen, “Hocamız Erbakan” konulu programa, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, ESAM Genel Başkanı ve Saadet Partisi eski Genel Başkanı Recai Kutan, Saadet Partili Oğuzhan Asıltürk, Fehim Adak, Şevket Kazan, Temel Karamollaoğlu, ve çok sayıda milli görüş mensubu katıldı.

Programda konuşan ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, merhum Erbakan’ın gençlik yıllarından itibaren çok başarılı ve ileri görüşlü bir şahsiyet olduğunu anlattı. Kutan, “Erbakan Hocamız maddi ilimlerin yanı sıra çok iyi bir İslami terbiyede aldı. Samimi bir dindardı. Henüz lisede öğrenciyken İstanbul’un o dönemdeki en büyük alimi Hüsrev Hoca’dan ders alıyordu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde öğrenci olduğu dönemde de art arda üç büyük mürşidden feyz aldı. Rahmetli hocamız maddi ilimlerin yanı sıra İslami meselelerde de kendine yeterli bilgi sahibi oldu. Her işe besmeleyle başlar. Son derece nazik bir şahsiyetti. Muhatabına hiçbir zaman sen diye hitap etmezdi. Uzun beraberliğimiz süresince hiç ayak ayak üstüne attığını da görmedim. Halkımız bu özellikleri çok iyi görerek ona Mücahid ve Erbakan sıfatlarını layık gördü. Rahmetli hocamız yer yüzünde hakkı hakim kılmak, yaşanabilir bir Türkiye inşa etmek, hak ve adalet temelli yeni bir dünya kurmak için gecesini gündüzüne katmış emsalsiz bir liderdi. 'Biz siyaset değil, cihat yapıyoruz' diyordu. Malıyla, canıyla cihat eden bir Müslüman olarak anılmak isterdi” dedi.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak da, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın sadece bir aksiyon adamı olmadığını belirterek, “Hocamız, aynı zamanda teorisyen, bilim adamı, fikir adamı ve devlet adamıydı. Erbakan ismini ilk defa 1969 yılında duymuştum. Bağımsızlar hareketini başlattığında Kahramanmaraş’ı ziyaret etmişti. Ben o zaman İmam Hatip Okulu’nda öğrenciydim. Hocamızı karşılayan öğrenciler arasında yer aldım. O tarihten sonra merhum Hocamızı hep izledim. O her şeyden önce iyi bir mümindi, samimi bir müslümandı. Kendisini İslam Birliğine adamış bir mücahitti. Ona göre mutlak surette İslam Birliği’nin tesis edilmesi icap ediyordu. Çünkü ona göre İslamsız saadet olamazdı. Ömrü boyunca bunun mücadelesini verdi ancak bu mücadelede başarılı olabilmek için mutlak surette inanmış gönüllerin bir olması icap ederdi ve bunun yolu da siyasetten geçerdi. Bu maksatla 1970’de Milli Nizam Partisi’ni kurdu ancak parti İslam’ı savunduğu gerekçesiyle 1971’de kapatıldı. O davasından vazgeçmedi ve 1972’de Milli Selamet Partisi’ni kurdu. 1980 darbesiyle de MSP kapatıldı. Sonrasında Refah Partisi kuruldu ve başına geçti. Refah Partisi kısa zamanda büyük başarı yakaladı. 1998’de Refah Partisi de kapatıldı. Erbakan hocamızın eğer varsa suçu, senin inancını, akideni, İslam nizamını hayata geçirmek için mücadele etmekti. Sonra Fazilet Partisi de kapatıldı. 2001’de Saadet Partisi kuruldu. Erbakan hocamız sizler gibi inanmış olan gönülleri bir araya toplayabilmek için İslam Birliğinin tesisi için tüm ömrünü bu yola harcamıştır” şeklinde konuştu.

"ERBAKAN'IN ÖĞRENCİLERİ OLARAK GELİYORUZ"

Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan ise, bu toplantıları bütün dünyaya onun prensiplerini, davasına bağlı olduklarını ilan etmek için yaptıklarını belirterek, “Ayrıca bu toplantıları Milli Görüş’ün zaferlerle dolu ikinci 40 yılının başlangıç toplantıları olarak yapıyoruz. Buradan Irkçı emperyalizme sesleniyoruz. Hocamızın dediği gibi Ya Siyonizm bizi yok edecek ya da biz Siyonizm’i yok edeceğiz deyip yolumuza devam etmeliyiz. Amerikan ordusunun kahramanlık taslamayacağı bir dünyanın kurulması için canla başla çalışmalıyız. Bu hedefler Erbakan hoca ile bitti sanmayın boşu boşuna ümitlenmeyin kendi kendinize gelin güvey olmayın. Biz Erbakan’ın öğrencileri olarak geliyoruz Allahın izniyle. Yine ırkçı emperyalizme sesleniyoruz. Siz diyorsunuz biz Erbakan’ı gömdük üzerine beton döküyoruz diyorlar. Biz de onlara diyoruz ki kurşun dökseniz Erbakan hocayı bitiremezsiniz diyoruz” şeklinde konuştu.