VM Medical Park Samsun Hastanesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Mikrobiyoloji Uzmani Prof. Dr. Hakan Leblebicioglu, 1 Aralik Dünya AIDS Günü dolayisiyla HIV enfeksiyonuna erken tani konulmasi ve tedaviye erken baslanmasinin önemine dikkat çekerek bilgilendirmede bulundu.
2030’a kadar AIDS (Edinilmis Bagisiklik Yetmezligi Sendromu)’i bir halk sagligi tehdidi olarak sona erdirme hedefine ulasmak için 1 Aralik Dünya AIDS gününün bu yilki temasi olan "Topluluklari Öncü Yapmak" olarak belirlendigini söyleyen Prof. Dr. Hakan Leblebicioglu, “Çünkü AIDS’in sona erdirilmesi yolculugu ancak sivil toplum kuruluslarinin liderligi ve katilimiyla mümkün olacaktir. AIDS’in tedavi edilebilir ve sonuçta ortadan kaldirilabilir bir hastalik oldugunu unutmamak gerekir. Birlikte hareket ederek bu hastaligi ülkemizde ve dünya genelinde sonlandirmak için çalismaliyiz” diye konustu.
"Ciddi saglik sorunlarina yol açabilir"
HIV’in (Insan Immün Yetmezlik Virüsü), bagisiklik sistemini etkileyen ve ciddi saglik sorunlarina yol açabilen bir virüs oldugunu belirten Prof. Dr. Leblebicioglu, “HIV, bagisiklik sisteminin ana hücrelerinden olan CD4+ T lenfositlerini hedef alir ve vücutta yayilip çogalir. Bu durum, bagisiklik sisteminin zayiflamasina ve enfeksiyonlara, kanserlere karsi savunmasiz hale gelinmesine neden olur. Bu süreç AIDS adi verilen hastalik evresine ilerler” seklinde konustu.
"HIV enfeksiyonu birçok ülkede azaldi, Türkiye’de artti"
Son yillarda HIV enfeksiyonunun tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedildigine dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioglu, “2004 yilina kiyasla AIDS’e bagli ölümler yaklasik yüzde 70 oraninda azalmis durumdadir. Birçok ülkede düsüse geçen HIV enfeksiyonu oraninin Türkiye’de artiyor olmasi ise dikkat çekicidir. Günümüzde HIV tedavisi için kullanilan ilaçlar sayesinde virüsün yayilmasi durdurulabilmekte ve bagisiklik sistemi korunabilmektedir. Bu ilaçlar genellikle günde tek doz olarak kullanilir ve düzenli bir sekilde alindiginda, virüsün kan dolasiminda tespit edilemeyecek kadar azalmasi mümkündür. Ayrica etkili tedaviyle virüsün baska insanlara bulasmasi da önlenir. Tedavi düzenli ve sürekli alindiginda kanda virüs saptanamaz hale gelebilir ve bu etkili tedavi ile virüsün baskasina bulasmasi da önlenir. Tedavi gören HIV’li kisiler normal, saglikli bir ömre sahip olurlar” ifadelerini kullandi.
"Herkes risk altinda"
HIV enfeksiyonunun herkesi etkileyebilecegini dile getiren Prof. Dr. Leblebicioglu, “Cinsiyet, yas, cinsellik veya etnik köken fark etmeksizin herkes risk altindadir. HIV, genellikle cinsel yolla bulasir, ancak kan transfüzyonu, igne paylasimi gibi diger yollarla da bulasabilir. Cinsel yolla bulasan enfeksiyonlar, özellikle frengi (sifilis) ve bel soguklugu (gonore) gibi hastaliklar, HIV enfeksiyonu riskini artirir. Bu yüzden cinsel iliskide korunma yöntemleri kullanmak, düzenli tarama testleri yapmak ve enfeksiyon durumunda erken tedaviye baslamak önemlidir” açiklamasinda bulundu.
"HIV tasiyan her 5 kisiden 1’i enfekte oldugunu bilmiyor"
HIV enfeksiyonuna erken tani konulmasi ve tedaviye erken baslanmasinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioglu, sunlari söyledi: "Erken tani ve tedavi, enfekte kisilerin saglikli bir yasam sürmelerine yardimci olur ve baskalarina virüsün bulasmasini önler. Maalesef ülkemizde yeni HIV enfeksiyonlari hala artmaktadir. HIV tasiyan her 5 kisiden birinin durumlarini bilmedikleri tahmin edilmektedir. Bu yüzden süpheli korunmasiz cinsel iliski yasayan bireylerin saglik kuruluslarina basvurmalarini tesvik etmek ve HIV testi yaptirmalarini saglamak önemlidir. Bu süreçte kisisel bilgilerin gizli tutuldugu, HIV testlerinin ve dogrulama testlerinin referans merkezlerinde yapildigindan emin olunmalidir"
Profesörden Uyari Açiklamasi 'HIV Enfeksiyonu Birçok Ülkede Azaldi, Türkiye'de Artti'
Enfeksiyon Hastaliklari ve Mikrobiyoloji Uzmani Prof. Dr. Hakan Leblebicioglu, “2004 yilina kiyasla AIDS’e bagli ölümler yaklasik yüzde 70 oraninda azalmis durumdadir. Birçok ülkede düsüse geçen HIV enfeksiyonu oraninin Türkiye’de artiyor olmasi ise dikkat çekicidir” dedi.