Adana Şehit Aileri Malulleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Emine Kunt, şehit cenaze merasimlerindeki bu tür olumsuz davranışları onaylamadıklarını söyledi.
Kunt, şunları söyledi: "Bu olayları kesinlikle tasvip etmiyoruz. Bu tür tablolar normal bir cenaze törenine bile yakışmıyor. Kaldı ki bu bir şehit cenazesidir. Ortamı gerici hareketler kesinlikle hoş değil. Herkes taşın altına elini koymalı; şehidine saygı duymalıdır. Şehit cenazelerinin suiistimal edilmesini yanlış buluyorum. Bunu yapanları kınıyorum. Herkes orada şehidinin acısıyla yaşarken bu tür olaylar tabiî ki güzel değil. Bütün vatandaşları böyle dönemlerde daha sağduyulu olmaya davet ediyorum. Kimse bu tür dolduruşlara gelmesin."
Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Emine Kunt, toplumu daha duyarlı olmaya çağırdı. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne ve Mustafa Kemal Atatürk'ün bıraktığı mirasa herkesin sahip çıkmasını isteyen Kunt, "Biz evlatlarımızı şehit verirken öncelikle 'vatan sağ olsun' diyoruz. Çünkü biz anne babalar birlik ve beraberliğimize kimsenin dokunmasını istemiyoruz. Ne Mutlu Türküm diyene ! Kimse kardeşliğimizi bozamayacak. Hiç kimse şehitlerimizi kötü emellerine alet etmemelidir. Böyle oldu mu annelerin acıları daha fazla oluyor. Analar hem cenazesine hem de yapılanlara üzülüyor. Bu hadiseleri kesinlikle hoş karşılamıyoruz."şeklinde konuştu.
'PROVOKASYON KOKAN DAVRANIŞLARI KABUL ETMİYORUZ'
2004 yılında vatani görevini yaparken Kahramanmaraş gazi olan Ayhan Binboğa da şehit cenazelerindeki provokatif olaylara karşı çıktı. Vatanı düşmandan temizlemek için Çanakkale Savaşı'nda bu yana bedel ödendiğini dile getiren Binboğa, şöyle devam etti: "Halen bu bedeli ödemeye devam ediyoruz. Emine Ablamız gibi binlerce anne oğullarını şehit verdi. Bizler vücudumuzun bir parçasını vatan uğruna feda ettik. Elbette dün olduğu gibi bugün de bu bedeller verilecektir. Bizim üzüldüğümüz; şehidimizin cenazesi gelmiş, O'nun onuru ile yasımızı yaşamak istiyoruz. Şehidi son yolcuğuna uğurlarken yas evinde bu kışkırtma kokan hareketleri kabul etmiyoruz."
Türkiye'nin bütün krizleri atladığını anlatan Binboğa, kardeşliğin, birlik ve beraberliğin en yoğun olduğu bir dönemde huzuru istemeyen grupların bu olayları çıkardığını düşündüklerini belirtti. 1985'de Diyarbakır Lice'de şehit düşen Yılmaz Erdoğan'ın emekli öğretmen eşi Sema Erdoğan da Kozan'da yaşananlara benzeri bir tepki verdi. Halkın şehitlerine sahip çıkmasının çok güzel bir davranış olduğunu açıklayan Erdoğan, törenlerin siyasi amaçlı bir takım provokatörlerin aracılığıyla kavga alanına dönüştürülmesini yanlış bulduğunu vurguladı.
Şehit cenazelerine siyasetin karıştırılmamasını isteyen Erdoğan, "Bu şehitler, vatan ve bayrak hepimizin. Evlatlarımızın, eşlerimizin niçin şehit olduklarını biliyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu tür olaylarını doğru bulmuyoruz. Bazı gruplar ortalığı karıştırmak istiyor. Hepimiz kardeşiz, aynı amaçlar uğruna hizmet ediyoruz. Bağırarak, kavga ederek bazı şeylerin hal edilebileceğine inanmıyorum. Daha sağduyulu ve mantıklı olmamız gerekiyor. Böyle zamanlarda devletimize, hükümetimize ve ordumuza güvenmemiz gerekir. Bu tür olaylara alet olmayalım." açıklamasını yaptı.
