Psikolog Gülşah Sam Orhan, 15 Haziran Cumartesi günü başlayacak sınavın, öğrencilerin mesleki kaderini belirleyecek çok önemli sınavlardan biri olduğunu ifade etti.
Bir kaç saat gibi sınırlı bir sürede gerçekleşen sınavın öğrenciler üzerinde psikolojik baskı oluştururken, bir de duyarsız ailelerin baskılarının yükü çok daha fazla arttırdığına işaret eden Orhan, şunları söyledi: “Aileler genellikle çocuklarını 2 tip yetiştirmekte. Birincisi ödülsever kişilik tipi, ikincisi ise korku odaklı. Bu iki kişilik tipolojisine bakıldığında her iki yetiştirilme tarzından da idealist bireyin yetişmeyeceği kesin. Çünkü, ilk tipte aile, çocuğunu hedeften çok hedef sonundaki ödüle kanalize ederek yetiştirir. Aileler olarak çocuklarımızı ödüle odaklı yetiştirdiğimiz taktirde, amaç ve hedef değeri sıfırlanacak ve hedefsiz yeni nesillere mahkum olacağız. Diğer yandan korku odaklı yetişen çocuklarda da durum farklı değil. Ailenin tepkisinden korkmaları sebebiyle hedeften ziyade korkularının esiri olmaktalar. Geçmişte kırlarda, sokak aralarında özgürce dolaşan oyunlar oynayan çocuklar, şu an panik atak nöbetleriyle sıklıkla hastaneleri doldurmaktalar. Fobileri sebebiyle pek çok aktiviteden geri kalmaktalar. Ne fobiler, ne panik atak ne de hedefsizlik doğuştan gelen özellikler değildir. Psikolojide buna dair bir kuram yeralmamaktadır. Çocukların sonradan kazandığı tüm bu özellikler, sosyal çevre ve yetiştiriliş biçimleriyle alakalıdır. Bu aşamada LYS’de başarının anahtarı ailelerin baskıcı tutumlarından uzaklaşıp çocuğu doğru yöntemlerle motive etmeleri. Motivasyonu iyi olmayan, psikolojik problemleri olan gençlerden 2 saatliğine harikalar beklemek yanlış.”
Orhan, sınav kaygı ve stresinin gelişmiş ülkelerde eğitim koçları sayesinde kolaylıkla çözülebildiğine işaret ederek, “Kaygıyı minimuma indirmek için çocuklarımıza doğru telkinler vermek zorundayız. Dünyanın sonu olmadığını, sonuç ne olursa olsun onları her zaman seveceğimizi bilmeliler. Ancak bu sayede gerçek hedeflerine odaklanarak başarıya gidebilirler” diye konuştu.
"NEFES TEKNİĞİ İLE ZİHNİ AÇIN"
Sınavdan önceki günlerde aşırı yağlı gıdaların kesinlikle tüketilmemesini öneren, su tüketiminin sınav günü haricinde arttırılmasını öneren Gülşah Sam Orhan, “Sınav süresince yapılan en büyük yanlışlardan biri şekerli gıdalar tüketmektir. Bilinenin aksine şekerli gıdalar ve karbonhidrat tüketimi yorgunluğa sebep olur. Zihni açan en iyi nefes egzersizi, burnun tek tarafının kapatılıp diğer tarafıyla hızlı bir biçimde burundan alınıp, ağızdan verilerek 8 defa her iki buruna uygulanacak nefes tekniğidir” ifadelerini kullandı.
Psikolog Gülşah Sam Orhan: LYS'de başarı kadar ailelerin tutumları da önemli
Lisans Yerleştirme Sınavları'nın (LYS) başarının sınava gireceklerin yaptıkları çalışmalar kadar, ailelerin tutumlarıyla doğrudan ilgili olduğu bildirildi.