'Türkiye'de ve Dünyada Yardım Gönüllüsü Olmak' Konferansı

Karadeniz Teknik Üniversitesi Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'de ve Dünyada Yardım Gönüllüsü Olmak" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Yıldırım, yardım kuruluşu içerisinde olmanın dışarıdan görüldüğü kadar rahat olmadığını, farklı coğrafyalarda çok kötü olaylara şahit olduklarını söyledi.

Emperyalizmin bir bölgede başlattığı savaşın ardından aynı zamanda yardım çağrısında da bulunduğunu savunan Yıldırım, "Emperyalizm bir bölgeye gelip yakar, yıkar ve sonra da 'burayı yaktık, yıktık ama dünyanın geri kalan kısmını idare etmemiz gerekiyor' der. Bunun için yardım yapmak isteyenleri oraya çağırırlar. Hem bombalar hem de yardım ettirirler. Böylece dünyada bazı insanlar bundan dolayı kendini tatmin ederler. Böyle bir yardım kuruluşu kurarsınız bunun bir riski yoktur ve sizi mutlu eder ancak bu tip yardım kuruluşu bize göre olmadığı için 1992 yılında Bosna savaşıyla birlikte kuruluşumuzu yaptık" diye konuştu.

Dünyada kayıtlı olarak 200 milyon civarında yetim çocuk olduğuna işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bunların çoğu çok kötü şartlarda yaşıyor ve şefkat nedir bilmiyorlar. Ayrıca bunların bir kısmı gayri meşru yollardan kazanç elde eden çetelerin ellerine düşüyor. Biz bunu ilk önce Bosna'da fark ettik. Bosnalı insanlar Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de bir camiyi merkez edinmişlerdi. Bütün Boşnaklar kendini kaybettiği zaman orada bulurdu. Biz de Türkiye'den oraya yeni gitmiştik. Zagreb Camisi'nin etrafına nöbetçiler koymuştuk. Çünkü kimsesiz çocuklar ve kadınlar kaçırılıyordu. Bunları takip edip sahip çıkmak istiyorduk. Nöbetçi koyduktan sonra bu sayının azaldığını fark ettik. Araştırdığımızda birilerinin savaşta insan öldürmek, birileri yardımda bulunmak, birilerinin de insanlar üzerinden para kazanmak istediğini anladık. Biz o zaman karar verdik ve dünyanın her tarafında çalışma yapacağız dedik."

- "Dünya Vicdan Hareketi'ni kuruyoruz"

Yıldırım, savaşın asıl mağdurlarının her zaman çocuklar ve kadınlar olduğuna dikkati çekerek, daha çok mağdur kişiye ulaşabilmek adına Dünya Vicdan Hareketi kuracaklarını vurguladı.

Bu hareketin içerisinde her kesimden ve dinden insanın yer alacağını ifade eden Yıldırım, "Vicdan başka bir şey. Mesela Mavi Marmara'da inançsız olan 36 ülkeden insanlar vardı ama vicdan vardı. Şimdi size bir müjde vereyim. Dünyanın her tarafından ve her milletten insanın içerisinde bulunacağı Dünya Vicdan Hareketi'ni kuruyoruz. Bu sayede dünyadaki vicdansızlığa karşı çıkacağız" ifadelerini kullandı.

- "İsrail bize 1,5 yıl cevap vermedi"

Yıldırım, konuşması sırasında Mavi Marmara Gemisi'ne yapılan saldırının kendisine anımsatılması ve alınan tedbirlerin sorulması üzerine şunları söyledi:

"İsrail kendi Dışişleri Bakanlığı sitesinde 'isteyen yardım getirsin, biz bunu sokacağız' demişti ve biz de buna başvurduk. Hani şu otoriteden izin alınmadı meselesi. Biz '100 tırlık bir yardım konvoyunu karadan, 7 tonluk gemiyi ise denizden götürmek istiyoruz' dedik ve 1,5 yıl bize cevap vermediler. Konsolosluk ve büyükelçilik telefonumuza çıkmadı. Bunun üzerine bütün dünyayı Cenevre Sözleşmesi'ne uymaya davet ettik. Bu batı kanunları koyuyor, aynı şey Fransa olunca geliyor, Müslüman olunca 'gelin' demiyor. Bunun üzerine ambargoyu kırmaya karar verdik. 9 kardeşimiz şehit oldu ve haksız şekilde saldırdılar. 16 kişilik listede ilk ben vardım. Bütün askerlerde o liste vardı. Şimdi de Allah nasip ederse cezasını alacaklar ve deşifre olacaklar."