'Radyoterapi Aynı Memede Kanserin Tekrar Etmesini Yüzde 60 Azaltıyor'

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Tıp Fakültesi Hafsa Sultan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömür Karakoyun Çelik, meme kanseri tedavisinde sadece tümörün alındığı operasyonlardan sonra uygulanan radyoterapinin önemine dikkati çekerek, "Radyoterapi aynı memede kanserin tekrar etme oranını yüzde 60'a kadar azaltmaktadır." dedi.

Prof. Dr. Çelik, "Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı" kapsamında gazetecilerle bir araya geldi, hastalık hakkında bilgi verdi, erken teşhisin önemine dikkati çekerek, yeni nesil tedavi yöntemlerini anlattı.

Manisa'da 3 yılda 300 meme kanserli hasta tedavi ettiklerini dile getiren Çelik, geçmişte ölümcül bir hastalık olarak nitelenen meme kanserinin son yıllarda gelişen tedavi yöntemleriyle bu niteliğini kaybettiğini vurguladı.

Çelik, mamografi taramalarının ve kadınların kendilerini muayene etmelerinin hastalığın erken tanısı için önemine dikkati çekerek, "Mamografi ile tarama yapılarak hastalığın erken evrede yakalanması çok önemlidir. Çünkü erken evrede yakalanmış bir hastalık durumunda uygulanan tedaviler ile kadınlarımızın uzun yıllar yaşama şansı yüzde 100’e yakındır." diye konuştu.

Erken teşhisten sonraki operasyonun ardından radyoterapinin önemini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

"Bilinmesi gereken nokta, meme koruyucu bir ameliyat sonrasında yani sadece tümörün çıkarıldığı, geri kalan memenin dokunulmadığı ameliyatlardan sonra mutlaka o memeye radyoterapi uygulanmasıdır. Radyoterapi aynı memede kanserin tekrar etme oranını yüzde 60'a kadar azaltmaktadır. Meme koruyucu cerrahi ve radyoterapi birlikte uygulandığı takdirde o memede tümörün kontrol altına alınma oranı tüm memenin çıkarıldığı mastektomi ameliyatı kadar yüksektir. Bu nedenle, kadınlarımızın erken tanı ile meme koruyucu tedavi şansını kaybetmeden sağlıklı bir yaşam sürmesinde erken tanının önemi büyüktür."

Çelik, uygulanan yeni nesil tedavi yöntemleri ile radyoterapinin yan etkilerinin minimum seviyeye indiğini belirterek, "Uyguladığımız güncel radyoterapi teknikleri sayesinde akciğer ve kalp gibi önemli organlarımızda radyoterapiye bağlı oluşan yan etkiler çok azalmıştır. Özellikle sol memesinde kanser teşhisi konulan hastalarda kalbi radyoterapi ışınlarından koruyan teknikleri kullanıyoruz. Bu tedavi yöntemi sayesinde yan etki olarak karşılarına çıkan kalp yetmezliğine bağlı ölüm oranları yok denebilecek kadar azaldı." ifadelerini kullandı.

- "Yoga gibi fiziksel aktivitelere yönelin"

Düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve ağır olmamak şartıyla düzenli fiziksel aktivitenin tedavide çok önemli olduğunu aktaran Çelik, "Mümkünse yoga gibi vücudun oksijenlenmesini arttıran fiziksel aktivitelerin alışkanlık haline getirilmesi, tedavilerin yan etkilerinden kurtulmak ve yaşam kalitesini arttırmak için çok önemlidir." dedi.