Meme kanseri tedavisinde, radyoterapinin genellikle cerrahi işlem sonrasında uygulandığını belirten Prof. Dr. Serdar Soyuer; meme kanseri tedavisinin her kişiye ve cerrahiye göre özel olarak belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Soyuer, “Kişiye uygulanan tedavi ‘meme koruyucu cerrahi’ ise, radyoterapi genellikle kalan meme dokusunda, kanserin tekrar etme olasılığını düşürmek amacıyla hemen herkese uygulanıyor. Eğer kişiye ‘mastektomi’ uygulanmışsa, yani tüm meme dokusu alınmışsa; tümöre ve hastaya bağlı faktörler değerlendirilerek, göğüs duvarına ve bölgesel lenf nodlarına radyoterapi uygulanabiliyor.” dedi.
Radyoterapi uygulamasının kemoterapi bitiminde yapılabileceğini ekleyen Prof. Dr. Serdar Soyuer, bunun için cerrahi uygulamadan sonra 6 ay kadar beklenebileceğini kaydetti.
Soyuer, radyoterapinin ileri evre hastalarda kemik, beyin ve yumuşak doku metastazı saptanması durumunda kişiyi rahatlatıp şikayetlerini gidermek amacıyla da destek tedavi olarak kullanılabildiğini ifade etti.
Tedavi sırasında diğer dokular korunabiliyor
Radyoterapi tedavisinin uygulama süreçleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Serdar Soyuer, “Öncelikle tedavi alanlarının saptanması için bilgisayarlı tomografi ile kanserli bölgenin üç boyutlu görüntüleri alınıyor. Bu görüntüler üzerinde radyasyon onkoloğu ve medikal fizikçi tedavi planlama yapıyor. Planlamada esas amaç nüks riski taşıyan meme, göğüs duvarı ve çevredeki lenf bezeleri gibi hedef dokulara yeterli tedavi dozu verilmesi. Öte yandan bu dokuların komşuluğunda olan kalp, akciğer gibi hayati organlara düşük doz verildiği için koruma sağlanıyor.” diye konuştu.
Tedavinin haftada 5-7 gün arası olmak üzere, bir seansının 15-20 dakikayı bulduğunu dile getiren Soyuer, “Tedavi sırasında hastalar herhangi bir şey hissetmiyor, tedavi sonrasında çevrelerine radyasyon yaymıyor ve günlük aktivitelerine devam edebiliyor.” dedi.
Ciltteki tahrişi azaltmak için öneriler
Tedavi aşamasında bazen ciltte tahriş ve kızarıklık olabildiğini belirten Soyuer, tedavi bitiminde söz konusu şikayetlerin sona erdiğine dikkat çekti. Soyuer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Radyoterapi sürecinde bol kesimli, pamuklu giysiler giyilmeli, ılık su ile duş alınmalı ve tedavi alanındaki deriye krem, losyon ve deodorant gibi maddeler sürülmemeli. Tedavi gören kişilerin radyoterapi aldığı süreç boyunca ılık su ile banyo yapmasında sakınca yok ancak radyoterapi alanını tahriş edecek şekilde keselemek veya lifle sürterek sabunlamak ciltte reaksiyonları artırabiliyor”.
Kişilerin uzun dönemde cerrahi müdahale ve radyoterapiye bağlı olarak meme dokusunda sertlik, ağrı gibi şikayetler hissedebileceğini de söyleyen Soyuer, “Ortalama 6 ay ile 1 yıldan sonra düzeliyor. Meme cildinde olan renk koyuluğu zaman içinde açılıyor. Çok nadiren radyoterapi nedeniyle meme cildinde küçük damarların yırtılması ve buna bağlı olarak küçük kırmızı lekeler ortaya çıkabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Radyoterapi Sağlıklı Dokuları Koruyor
Acıbadem Kayseri Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Soyuer, radyoterapinin önemi, yan etkileri ve uygulanışıyla ilgili önemli bilgiler verdi.